- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yalan dolan gülümsemelerinizi çekin artık gözlerimden...
İyi oynayamıyorsunuz oyunu, makyajı akıyor ruhunuzun farkında bile değilsiniz savururken kahkahalarınızı gökyüzüne...
Güldüre güldüre öldürüyorsunuz beni...
Çıkın gidin, savurduğunuz kahkahalarınızla birlikte alsın gökyüzü sizi de...
Hem benim sevdiklerim hep aynı gün ölür biliyor musunuz? Kasım 19...
Size 364 gün 6 saat hediye...
Hadi, ölümünüzü seçsenize...
.
.
.
Bekleme yapmayın!
Yeriniz yok yolum üzerinde...
Küfürbaz söylemler sunuyorum kabuslarda ahvalime, çoğunluk size...
Hepsi sizin yüzünüzden, hadi kabul etsenize!
.
.
.
Korkuyorum artık yalnızlığımdan...
Aklımı alıyor sessizlik...
Kayboluyorum anlıyor musunuz içimin karanlığında...
Ondandır bunca başıboş, bunca gereksiz cümle...
.
.
.
Ahh verilen kararlar...
Yalnızlığım engel uygulamaya...
Geldim işte yine, dön dolaş kürkçü dükkanına...
Kessenize sesimi, kessenize nefesimi...
.
.
.
Gitsenize defolup, gitsenize!
.
.
.
Yol basit, küçüktür benim dünyam...
Ondandır zaten gidin demem, tek kişiliğim ben...
Ruhuma sığar onca insan, kalbime. Tek kişi oluruz birlikte...
Onlardan değilsiniz siz be,dünyamda yok yeriniz de, çıkın gidin şurdan...
.
.
.
Hadi, hadiiii....
Korkmayın kaybolmazsınız siz, benim dünyam beni saklar bir, bir beni boğar karanlığında...
Hadi dedim ya!
Düz gidin, ileride bakın kapı...
Çıkın, gidin...
Defolun!
.
.
.
Fahişe kalpler sunmayın önüme...
Defolu yüreklerinizde yer bulamam ben kendime...
.
.
.
Dün gece kendimi öldürdüm düşümde...
Tek nefes, ne basitmiş...
Hani çok büyütüyor ya insanlar gözlerinde, hani ölüm ya...
Yok, değilmiş öyle...
Önce nefesin kesiliyor, sonra kanın çekiliyor işte...
Soğuyor tenin...
Acımıyor canın, yok oluyorsun. Kim bilir en çok 'var' belki de...
Ölüm susmaktan kolay...
Ölüm daha acısız susup kalmaktan...
.
.
.
Siren sesleri geliyor kalbimden...
Kaçıncı sevginin katlidir bu?
Hangi faildir sevgimin ipini çeken?
Duyuyorum, idam edildi gidenle birlikte bir düş daha...
Ağıtlar uzanıyor idam mahalinden ruhuma...
Kesin şunu!
Düşlerimin köküne kirbit suyu...
.
.
.
Yalanbaz dudaklarınızı yapıştırın birbirine...
Susun!
Bunca yalana katmayın yenilerini...
Ahh, pardon pardon...
Bu sizin fıtratınızda var değil mi?
Hep aynı s/avuntu...
Yalan, o da yalan!
.
.
.
Boğuluyorum bir kaşık bile etmeyen gözyaşımda...
İçimdeki çığlığımsı sessizlik çıldırtıyor, karanlık umudumu içine alıyor, saklıyor...
Hıncım kursağımda dizilip kalıyor...
Dört mevsim doğal afet ruhum...
.
.
.
Hadi beni sevsen(iz)e...
Yalandan arınmış bir kalple...
Son kez ölmeden önce...
.
.
Alıntı
İyi oynayamıyorsunuz oyunu, makyajı akıyor ruhunuzun farkında bile değilsiniz savururken kahkahalarınızı gökyüzüne...
Güldüre güldüre öldürüyorsunuz beni...
Çıkın gidin, savurduğunuz kahkahalarınızla birlikte alsın gökyüzü sizi de...
Hem benim sevdiklerim hep aynı gün ölür biliyor musunuz? Kasım 19...
Size 364 gün 6 saat hediye...
Hadi, ölümünüzü seçsenize...
.
.
.
Bekleme yapmayın!
Yeriniz yok yolum üzerinde...
Küfürbaz söylemler sunuyorum kabuslarda ahvalime, çoğunluk size...
Hepsi sizin yüzünüzden, hadi kabul etsenize!
.
.
.
Korkuyorum artık yalnızlığımdan...
Aklımı alıyor sessizlik...
Kayboluyorum anlıyor musunuz içimin karanlığında...
Ondandır bunca başıboş, bunca gereksiz cümle...
.
.
.
Ahh verilen kararlar...
Yalnızlığım engel uygulamaya...
Geldim işte yine, dön dolaş kürkçü dükkanına...
Kessenize sesimi, kessenize nefesimi...
.
.
.
Gitsenize defolup, gitsenize!
.
.
.
Yol basit, küçüktür benim dünyam...
Ondandır zaten gidin demem, tek kişiliğim ben...
Ruhuma sığar onca insan, kalbime. Tek kişi oluruz birlikte...
Onlardan değilsiniz siz be,dünyamda yok yeriniz de, çıkın gidin şurdan...
.
.
.
Hadi, hadiiii....
Korkmayın kaybolmazsınız siz, benim dünyam beni saklar bir, bir beni boğar karanlığında...
Hadi dedim ya!
Düz gidin, ileride bakın kapı...
Çıkın, gidin...
Defolun!
.
.
.
Fahişe kalpler sunmayın önüme...
Defolu yüreklerinizde yer bulamam ben kendime...
.
.
.
Dün gece kendimi öldürdüm düşümde...
Tek nefes, ne basitmiş...
Hani çok büyütüyor ya insanlar gözlerinde, hani ölüm ya...
Yok, değilmiş öyle...
Önce nefesin kesiliyor, sonra kanın çekiliyor işte...
Soğuyor tenin...
Acımıyor canın, yok oluyorsun. Kim bilir en çok 'var' belki de...
Ölüm susmaktan kolay...
Ölüm daha acısız susup kalmaktan...
.
.
.
Siren sesleri geliyor kalbimden...
Kaçıncı sevginin katlidir bu?
Hangi faildir sevgimin ipini çeken?
Duyuyorum, idam edildi gidenle birlikte bir düş daha...
Ağıtlar uzanıyor idam mahalinden ruhuma...
Kesin şunu!
Düşlerimin köküne kirbit suyu...
.
.
.
Yalanbaz dudaklarınızı yapıştırın birbirine...
Susun!
Bunca yalana katmayın yenilerini...
Ahh, pardon pardon...
Bu sizin fıtratınızda var değil mi?
Hep aynı s/avuntu...
Yalan, o da yalan!
.
.
.
Boğuluyorum bir kaşık bile etmeyen gözyaşımda...
İçimdeki çığlığımsı sessizlik çıldırtıyor, karanlık umudumu içine alıyor, saklıyor...
Hıncım kursağımda dizilip kalıyor...
Dört mevsim doğal afet ruhum...
.
.
.
Hadi beni sevsen(iz)e...
Yalandan arınmış bir kalple...
Son kez ölmeden önce...
.
.
Alıntı