" -susmak aşkın diLidir- "

Sahilim

New member
Katılım
25 Ara 2010
Mesajlar
1,578
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
biRseyLer.de
yazilarin hepsi alıntıdır
begenerek okudum ve paylaşmak istedim:)
yazanlarin yureklerine sağlık




“ -susmak aşkın diLidir- diyen sevgiLi konuş şimdi, keLimeLerine ihtiyacım var…”


Parça tesirLi sancıLar düşüyor kaLbime…düştükçe uçurum,sancıdıkça aşk…

ve aşkLaştıkça kaLp daha çok parçaLanıyor,
hayat yakLaştıkça daha bir özLüyorum kabuL ediyorum,

GaLibimsin !!

ve ben her şeyini savaş aLanında bırakan mağLup bir komutan gibiyim şimdiLerde..


Tüm zaferLerimi sende yitirmişim, kör bir şahinin gözLeriyLe yoL arıyorum kendime, sana çıkmayacağını biLdiğim yoLLarı görmekten korkuyorum beLki de kim biLir?..




Çıkmaz sokakLarda kısır kaLıyorum döngüLere..

ve ben dönemezken kendime

LabirentLerinde kayboLmuşken, sağım sen, soLum sen, yoLum sen, yönüm sen oLmuşken, senden gayrısına yok, yokLuğuna râm oLmuşken,

susma ömrüm!...





YoL kesiL cehenneme...




Keskin bir virajsın içimde bir türLü aLamadığım..

Ne zaman geçmeye kaLksam senden, ya bir uçurum boşLuğu, ya bir şarampoL oLuyor sonum..

Uzanan eLLeri tutmuyorum..
Yüreğime taktığın aLyans tutuyor içimi, içini bırakmıyorum..
DuL bir hasrete yâd/igar kaLıyorum öteLerde
Yar dediğimi ağyar, yaban dediğimi yar sanıyorLar..
SancıLanıyorum sessizLiğine
Tam vakti;
susturucu takıLmışken yüreğime, haykıramazken, her kurşun içimi parçaLarken, infiLak ederken isyanLarım sensizLiğe,
ve akarken gözümden ırmak ırmak,
susma ömrüm!...







Ateş kesiL cehenneme...




Tüm piyonLarım tükendi

ELimde bir şah… nereye koysam kendine mat çekiyor..

CemreLer ihanet ediyor adına, AsLı hükümsüz..
kendini biLe ısıtmıyor..
Adım LâL kaLıyor zemheri ayazLarına..
d-üşüyorum..
Muhaciri değiLim gayrı bu Arafın..
Ne cennet kokabiLiyorum, ne cehennem yanabiLiyorum..
Kendimsiz bir kent kuruyorum yokLuğunun sokağına..
BaykuşLara sakinLik yapıyor kentimin ıssızLığı… sesine parazit yapan bir sesLe yıkıLıyorum . . .
Uğraşma aşk..!



KaL (n)dıramazsın; kumdan kaLeLer gibi bir rüzgarLık değiL, bir cümLeLik yıkımLarım..

BiLmem ki hangi rihter öLçer sarsıntıLarımı.. artçı seLLere verirken sitemimi,

sana “sus”arken,
öLüme “su”sarken,
MüpteLâsıyken kahramanı bıçakLanmış masaLLarın aşk için aşıkLarı ezip geçmişken,

susma ömrüm!...





Şehâdet getir cinnetime...




Öznesi sen oLan bir ömre verdim adını, ki öLüm yar oLana kadar tek yar dediğim oL diye..

sana geldim, ölüme yar etme diye.

Susma diye çırpınışLarımın tek müsebbibisin..
BiLiyorum aLdırmıyorsun, dönmeyeyim istiyorsun suLtanLığına
Ve asLında aşk’tan korkuyorsun

ZuLmetin sırtımda yama oLurken yar/aLarıma





Hani oLur da geLdiğimde bir gün kapanacaksa yüzüme şehrinin kapıLarı,

Her Lisanı LâL bırakan bakışLarım anLamını yitirecekse eğer ve eL eLini tutacaksa eLLerin, eLimde değiL yanacağım . . .






O vakit güLüp geçeceksen yangınLarıma,

Sarmayacaksan,

BenimLe kınanıp, benimLe yanmayacaksan,
Cennetten kovuLmayı göze aLmayacaksan,
Bir sözüne çöLde vaha gibi susarken öyLe umarsız susacaksan…

Sen de sus ömrüm!...





Sus!..

Sus ki, öLüm bana yar,


ben öLüme YAR oLayım…




Sen. . .


. . . . . . . toprak kesiL cesedime . . . . . . .





~ALıntı~
 

BiLmem kaç qündür,
biLmeden qeçip qiden kaç qünün oLduqunu/ öLdüqünü dü$ünüyorum..

tutsaydın ne oLacaktı saçLarındaki öLü keLebekLeri,
ı$ıqını kapasaydın odanın/
mumu nasıL yakacaqını ve kibritin ucundaki parmak uçLarının sesimi nasıL tutu$turacaqını…


ddddbd6.jpg



AkLımdakiLeri düzenLi bir cümLe birLiqi iLe anLatmam o kadar qüç ki,
bunu yazarken anLaya biLiyorum asLında, sadece keLimeLeri duyduqum bir müziqin içinde kayboLuyor aLnın....
Dayadıqın yoLcuLukLar da kafandaki en kırıLqan hücrede yerini yurdunu soran bir soru oLurdu her$ey..
Her$ey sırtından akmı$ bir qöLqe oLurdu, yüzLeri unut...
Unut, kaLmayacak parmakLarının patikasında kayboLmu$ bir yoL..
Kanmayacak qözLerin üzerinde qümü$ten bir Levha arama asıLmayacak sözLerin benim omuzLarımda..
AkLımda ki en AK aLana sızmı$ sesinden kurtuLacaqım..
unut... unutacaqım...

Ben, kirLetiLmi$ bütün yaqmurLarı senin dizLerinde sakLadıqın qöçLerLe kar$ıLayacaqım
/ bin dereden su qetirmek de oLur ama/
bir kimse de durduqu qibi durmuyor meret...
Senin dizLerin de sakLadıqın qöçLerLe duracaqım..
akLımdakiLeri düzenLi bir cümLe birLiqi iLe baqLadıqım di$Lerden sızıyor kokusu mevsimin, dokunuyor ve yakıyor..
Nadasa bırakıyoruz sesLeri...
Bir küs boyunca..
En iyimser yıLdız qöçünde o yoLa
/ tozdan ve ı$ıktan yoLa/
avuçLarımLa akLımı sınayacaqım i$aretLer bırakıyorum..
Okuduqum kitabın sayfaLarında bırakıyorum qözLerimi, etten ve kemikden oLmasın diye sözLerim..
Ve adiL deqiL unutma...
Sadece adiL deqiLdi ..

yüzündeki bütün izLer de seni azad ettim.
sesindeki bütün benLerde affet kendimi
tuttum sözümü...

Ve kapattım odamın ı$ıqını, karanLık bir sessizLik de çaLdım mumdan kesiLmi$ saçLarındaki yaraLarı...
NasıL unutmam qerekiyorsa her$eyi. $imdi tamda öyLe hatırLıyorum..
Baqı$La...

$imdi tamda öyLe hatırLıyorum/
martı çıqLıkLarını ve sesindeki yosun kokusunu
boquLmadıqım tek deniz oLacaksın..


Alıntı:
 

Nedenini bilmiyorum
Ama...
Bugün herzamankinden daha çok ihtiyacım var
sana...

Çok eksiğim bugün...
Yine batıyor güneşle birlikte kayboluyor tüm direncim,umutlarım!'
Ben artık onsuz yapabiliyorum...!
dediğim günler toz duman olup yapıştı yine boğazıma,
Nedense tutamıyorum sensizliğin çıldırtan isyanını bugün!..
Damlıyor gözyaşlarım...

Bak,
Yine çekildi;
Evli evine,köylü köyüne!
Nedenini bilmiyorum,ama;
Evsiz,köysüz kaldım bugün,bu gece...!

Herkes sığınacak bir çatı buldu gerçek
benliklerde,bense sensizliğin kimliksiz çatısına sığındım yine...
Bana gelen tüm yollar kapandı,yolsuz kaldında dönemedin mi?
Yoksa çıkar bi yol mu buldun kendine!!!Bilmiyorum sebebini,
sonucunu çok yanlızım bu gece...

Çözülmeyen düğüm,
Kanıtlanamayan suçlar gibi sensizlik...
Yetmiyor yaşamaya,
Bi ben bi de sensizlik...
Nedenini bilmiyorum,ama;
Çok koyuyor bugün,bu gece bu bilinmezlik!


Herşeyi bi nedene bağladımda,
bi olmayışını bağlayamadım sonuca...
Belki de bunun için acıtıyor bu denli,kıvrandırıyor....
Çok sevdim diye mi kaybettim seni,çok sevilemedim diye mi...
Tüm sessiz çığlıklarıma inat bozuyorum gizli suskunluğumu ...

alıntıdır

 
Sen bana en güzel hediyeyi sevgi dolu yüReğinde yeR veRmekLe yaptın!
Ben ;
Ben işte o sevgi doLu yüReği sevdim..
Ben işte o eşsiz yüReğe "SENİ SEVİYORUM" dedim ...
YaŞadıkLaRımın hayaL oLmaması,,
Senin umut veRmen,umut veRebiLme umudunun oLması için..
HeR gece;o gecedeki heR saniye dua ettim ..!!


Dilimden dökülenleR,,
Gözümden akan yaşLar,,
Umut doLu bekLeyişim,,
HeR şey SEN için..
SENİN o sevgin için ..


UğRuna döktüğümü sandığın heR damLa yaŞ
Seni benden uzaklaRa göTüRen yoLLaR için ..
BuLuşmamıza mani oLan 2 ayRı şehiR için ..!


Ben denizin eşsiz güzeLLikLeRinin oLduğu ama;
[SEN]siz biR şehiRde nefes aLamaya çaLışıRken !
Sen kaRaRsızLıkLaRının,DüşünceLeRinin kaRıŞtığı baŞka şehiRdesin!
Ben haLa yaŞamaya çaLıŞıRken Sen düşünüyoRsun ..
SöyLesene yüReğin nasıL dayansın ??


GözLeRine bakan binLeRce göz vaRken söyLesene nasıL kıskanmasın ?
Nefesine biR baŞka biRinin nefesi çok yakınken söyLesene nasıl yanmasın?
SÖYLESENE SEVDİĞİM,,KISMETİM SÖYLE ..'


Ben sensiz,sessiz ve ücRa biR köŞede BİTİŞİME mektupLaR yazaRken !
Sen hala düşünüyoRsun..
BiR kez de oLsa güvenemiyoRsun!
Sana söyLeyemediğim,,Yazamadığım binLeRce cümLeyi kendime haykırıyoRum!
Kendime bağırıyoRum..
SEVİYORUM SENİ diyoRum ..!
Ben haykıRıyoRum ordan duyuyoR musun feRyadımı '
DuyuyoR musun yüReğimden döküLen o güzeL sözLeRi ?


HayalleR kuRuyoRum..
BİTİŞİME SANİYELER KALA ..
Bu şehRe teRk etmeme adımLaR kaLa !
2 söz bekLiyoRuM ...


SENİ SEVİYORUM..
aLıntıdır..
 
Sen ki; önce yüreğime cemre oLup düşen,
sonra kara kışLarı getiren,
sen ki yakamoz oLup, karanLık ıssız geceLerde sahiLLere ışık gönderen . . .


Doğaya nispet edercesine, sen ki nurdan bir ışık, sen ki gökten bir yıLdırım… Düşten deLi gönLüme


Bu şehir, bu kaLdırımLar, bu gökyüzü seni hatırLatır. . .
GüLLer senin kokunu verir, kuşLar adına türkü yakmış, ismini söyLer.
Her adım başı sen varsın
Meğer ne çok sevmişim seni. . .


Gök sana aşina, güLLer sana hayran, nehir ki sana susuz. . .
Bense sana sevdaLı
Unuttum demek koLay
Göz görür gönüLsever, diL unuttum der, der de ya yürek ? ? ?


Hayat buLduğum gözLerinde bir daha, bir daha öLmek için ara sıra oturduğum semte uğrar, gittiğin yerLerde ararım,
kaLdırım taşLarından, köşe başLarındaki LambaLardan sorarım seni…
Bazen yaLnızLığımı gizLemek için kaLabaLık arasına karışır, bazen senLe beraber oLmak için kuytu bir köşe, karanLık bir gece ararım.


Acıdır zaman
Hazindir, hüzündür zaman…
GünLerim sayıLı. Her geçen gün eceL anına biraz daha yakLaşmaktayım.
ÖLüm zamanını biLmek, öLüm anını bekLemek:
SensizLiğe mahkûmLuk.
BiLiyor musun zaman öLümdür yar.


Ben ki her gün bir yaprak misaLi sararıp soLmaktayım.
DaLından kopup rüzgârın akıbetiyLe savruLmaktan korkmaktayım.
BiLiyor musun bu sevdanın sonu:
ya bir öLü ya da bir deLi


Hem sana hem de bu aşka…


~aLıntı~
 

Falcının anlattığı kadar cümle kurabiliyorum karşında.
Hep aynı şeyler…

Küle dönme zamanı üç vakte kadar…
Zamanı parçalar halinde önüne seriyorum.

Bütünlüğü yakalamak mümkün değil, olmadı , olmasını diliyorum.
Hayırsızlığımı hatırlatıyor kahvenin telvesi…
Kara üstüne karalar bağlıyorum, kararsızca…

Acabadan kümelenmiş yüreğimin kabarması…
İki parmağımla tutunduğum kahve fincanı, çaresizliğimi savunur zararsızca…

Firari gecelerimde ay ışığına ortak olan fikrimin penceresi, susuzluğumu fısıldar kulağıma.
Fincanımın ters-düz edilmiş halinden kaçamak sabahlar biriktiririm.
Uçurumlar konar göz bebeklerime, uzaklığımı tırmanırım, parmaklarım kırmızıya bulaşır, toprağa ve taşa yeminlerim ulaşır.İnfaza yakın bu halim okunur kahvenin telvesinde, bendeki ne varsa, ve ne olmamışsa tüter buram buram…
İki parmağımla tutunduğum sigara dumanı,

hasretimi heceler, du-ra-mam…

Ruhumun kayıt bilmezliğinden hovarda zamanlarımı kovalıyorum.

Dudağımın kenarından yorgun sular süzülüyor,
elimin tersiyle siliyorum.
Fiyakası askıya alınmış acılarımı kullanıyor beli hayata bağlanmış hayatın kuklası…

Ne yazık!
Onu da yazıyorum.
Gölgesi gölgeme vurmuş yaratılanlardan öğrenirim sevmeyi, gülüşüme perde olan hüzünleri tanırım, her zamanda…
Her meclis duygularımın pazar yeri.

Düşüncemi satarım köşesi belli olmayan dilenciye...
İmdat dilendiğim anımda, yanımda ne pazaryeri ne köşesi belli olmayan dilenci…
Ne acı! Bunu da yazıyorum…
İki parmağımla tutunduğum kalem, huzurumu döküyor eteklerime, taş(lan)ıyorum…

Üç vakit…Üç hece…Üç taş…


Üç vakit kaldı kıyamete…
Yer, yüzüme imkansızı kör bıçakla öğretiyor.
Konuşma ne olur! Benim dudaklarım kanıyor.Rüyamda ismini öğrettiler üç defa…
Dünyamda sana yer bırakmadılar.

Konuşma ne olur!
Uykuma misafirim ol ve yüreğime…
Taşı kesmeyen kalemin sahibi benim.

Görgüsüzlüğümü bağışla…
Sevgisizlikten seviyesizleşti azalarım…

Sorgusuzca çirkinliğimden bahsettiğim gün…
Gülümsediğimin resmini çizeceğim...

aLıntı
 

Sus pus olmuş akşamlar!
İçimde ölen biri var!
Tüm hayallerimi ıskaladım..
Gizlemeye çalıştığım duygular ap açık ortada..
Adın bulaştı gözlerime çıkaramadım!
Bastırmıyor hiç bir şarkı sözü acılarımı.
Tüm şiirler lal!
Yoksun ya, yarım kaldım..
Pusulası yok yaşadığım hayatın
Yüzüme hasret çarptı ağladım!
Ne olur gel..
Çıkar düşlerimden intiharları!




Kimsesizligimde boguluyorum..
Yalnızlıgımda..
Senden hicbir sey beklemiyorum,bugune kadar oldugu gibi.. Senden hic yapamayacagin seyler istemedim.Aslinda belkide hicbirşey istemedim,sadece bekledim.. Bu yuzden yanıLdım,acıLarımı biLirsin gözLerinin önünde yavas yavas öLdügümü farkedersin diye..
YanıLdım..
Artık kurdugum hayaLLerde yetmiyor bana,ya$adıkLarım gözLerimin ı$ıgını söndürdü..
Heryer karanlık,kapkara.. Göremiyorum . Bana ulasan elleri geri ceviriyorum,beni uyandırmaya calisanlari bu kâbustan reddediyorum.. Cok sey istemiyorum,seni istiyorum.. Bir kac dakika sadece,gözLerine bakayım son kez.. eLLerini tutmasamda yüzünü göreyim ,, bu yeter bana.. dedim ya hicbir zaman zor seyler istemedim senden..tek istedigim biraz sevdiydi,belki biraz beni umursaman.. olmadı. sen yapamadın..
Ses cıkarmadım, dedigin gibi olsun,istedigin gibi olsun dedim..
Sadece sen mutlu ol istedim.
Mutluydun da zaten fazlasıyla. Ne ya$adıkLarım,ne ya$adıkLarımız.. ne ba$Lamamız ( ne biti$imiz ) umrunda biLe degiLdi.. farkındayım.
Ama bu farkındalık gec oldu biraz,,biraz gec ,, biraz zamansız..
Artık birseye yaramaz bunu anlamam, cunku artık ne sen varsın ne hayallerim..
Ne duygularim,hislerim,ne uzuluyorum artık ne seviniyorum..
Yönsüz,yoLsuz,saatsiz,zamansız,sessiz..
kaldım..
$arkıLarım , $iirLerim , öyküLerimin başroLü sendeydi de , sen roLünü beceremedin sevdigim..
Sen fazla acemiydin benim sevgimi tasiyabilmek icin..
Oysa cok sey beklememistim senden, ben sevecektim sen susacaktın.. sonra bir gün sen gidecektin ben bekleyecektim.. Bugune kadar yasadigin asklardan farkliydi degilmi ? bugune kadar oynadigin oyunlardan farklıydı.. Evet sevdigim farkliydi,,kimse seni benim kadar sevmemisti cunku.. Kimse senin icin bu kadar fedakarlikta bulunmamisti cunku.. Aslinda seni suclamiyorum,insanlar kendilerinden farkli olan seylerden hep korkmuslardir.. Benim sevgim hepsinden farkliydi,cunku ben seni digerLeri gibi cıkarLarı ugruna sevmemistim.. Seni benim olman icinde sevmemistim,,sadece ama sadece varLigini hissetirmeni istemistim.. Ama benim sevgim sana bir kac numara buyuk geldi ..
Benim sevgimi tasiyabilmen icin, önce biraz yüreginin olmasi lazimdi sevdigim..
Sende ne yurek,ne kalp var..
Sende ne insaf var ne vicdan..


Olan yuregini , kalbini , insafını ve vicdanını.. Tüm varLıgını harcayacaklar birgun,,ELinde patLayan baLonLarınLa kaLbimin Lunaparkında sabahLamak isteyeceksin birgun,nasıL oLsa seni hep sevmistim ya , senin oLmustum ya hep.. seni kimsesiz bırakamam diye düsüneceksin.. Ama cok yanilacaksin sevdigim,cok yanıLacaksın.. Beni yaLnızLıgın sokagında terk ettigin gibi bende seni terk edecegim..


Sonrasen,

"Yönsüz,yoLsuz,saatsiz,zamansız,sessiz..'kaLacaksı n'..


Susacaksın..


aLInTı
 

Bakışlarım öyle boş ki, artık hissetmiyorum hiçbir şeyi...

Sanki tüm duygularım, gözlerimdeki tüm ışık yok olmuş ve bir daha hiç
çıkarılamayacak kadar derinlere gömülmüş gibi. Nerede hata yaptım bilmiyorum.
Zaten kurumuş olan hangi dala nasıl da bastım?

Daha önce beni mutlu ettiğini düşündüğüm her şey yok oldu sanki. Neydiler ya da
kimdiler bilmiyorum ama artık yoklar...

Ümitlenme her telefon çalışında
Koşma kapılara her adım sesinde
Senin sandığın yıldız artık yok yerinde
Kabul et kalbim, kabul et kalbim
Ah kalbim biz ayrıldık

"Aşk"... Tarifini bile yapamazken öyle olabildiğimizi ya da olabileceğimizi
iddia ediyoruz, ne garip değil mi? Kocaman bir soru işaretinden ibaret olan
hayatımızı bu ne idüğü belirsiz şeyin ardından koşmakla geçiriyoruz hep.
Yakalayınca ne oluyor peki? Bir anlık bir huzura kavuşuyoruz ve yine bir anda o
huzuru kaybediyoruz...

Kovalamaca; o basit ve bizi hayatın ne kadar kötü yanı olursa olsun yinede
yaşamaya değer olduğunu düşündüren yakalamaca oyunu en baştan ve yine yeniden
başlıyor...

İçimde bir şeyler kopuyor, paramparça oluyorum. Aynı parçalar yeniden kopup bir
daha parçalanıyor, sonu yokmuş gibi, garip bir yap-boz oyunu bu...

Gitti giden dönmeyecek,
Kabul et kalbim
Asla seni sevmeyecek,
Hayat ne zalim...

Bağırmak istiyorum, haykırmak istiyorum ama kelimeler boğazıma düğümleniyor ve
susuyorum... Susup sabrediyorum ve üstelik korkum daha da büyüyor... Aslında
ummadığım bir yerde, ummadığım bir anda patlamaktan korkuyorum... Düşünüyorum
da; sayılarını hatırlamadığım kadar çok olan "keşke"lerime bir yenisini daha
eklemekten ve geri dönüşü olmayan bir yola girmekten korkuyorum aslında...

O yanmadı senin kadar
Feryat etsen neye yarar
Ya sen dur sonsuza kadar ya kabul et...
Kabul et kalbim, kabul et kalbim...
Ah kalbim biz ayrıldık...

Diğer yandan da; hayat kısa, bağır çağır, boşalt içini diyorum kendi kendime.
Sonra da bu kısacık hayatı daha da çekilmez hale getirebileceğimi düşünüyorum.
Çelişkiye düşüp yine susuyorum. Kendi içime haykırmaya devam ediyorum kimsenin
duymadığından emin bir halde.

Gözyaşlarımı içime akıtıyorum ve biliyorum ki kimse görmüyor, göremiyor... Ve
"Sessiz Çığlığıma" ses vereceğin "o" günü bekliyorum...

aLıntıdır..
 
Gel ‘ben’ bildiğim…


Zaman sensizlik…
Saat; yalnızlığı ‘sen’ geçiyor…

Her hecesi ‘sen’ kokan özlemler biriktiriyorum içimde…
Ve gözlerime sığınmış, yüreğimde saklanmış sessizliğin…



Yalnızlık değil çığlığım, yokluğun sebebim…

Oysa ben, varlığının sesiyim…
Yokluğunun hüznüyüm…
Ve sana adanmış özlemlerin en kuytusuyum…


Ah bu uzaklar…
Sana beni, bana seni uzak eyleyen yollar…
Tükenmiyor bu yokluklar…


Ben ki,
Yanındayken bile sana özlem dolu…
Yüreğine tutsağım…


Gel ‘aşk-ı yar’ eylediğim…


Sensizliğe alışmak yerine sen’li zamanda kaybolmayı istiyorum…
Şimdiki zamana uyarlamak istiyorum ‘seni’…
Ve özlemin, varlığında anlam olsun istiyorum...
Seni yaşayan benliğime…


Ve şimdi...
Zaman sensizlik…
Saat; yalnızlığı ‘sen’ geçiyor…


Lakin,
Yüreğine uzak düşen yüreğim seni yazıyor zamana…
Zaman ki sensiz bir asır, seninle bir an ‘bana’…


Ve ben yine...
Özledim, çok özledim…



Gel ömrüme ‘şans’ dediğim…

alinti
 

Karma Karışık olmu$ Duygular..anlamını yitirmiş ßakı$lar..hep ağlayan cümleler...
işte senin yokluğunda döktüğüm gözyaslar ,cümleler,..

gülmeyi unutan ßen ..ağlamak hep ...
işte diyorum ya cümlelerim ,herseyim anlamsızlastı...
sen ßuralardan gideli ßu kalp kimseye a$ık olmadı ,..olamadı...
o gercekten mutlu olduğum günler..sevinçten ağladığım geceler...
sesini duyunca kendini kaybeden ben...
dudaklarından öpünce utanan ben..
sana sarıldgıım da hiç ßırakmayan ben...
her saat ßaşı arayan ßen...

işte cümlelerim hep ßenle ßaslıyor sen ve ben hiç ßiz olmadık ki...
ßelki çok saçma cümlelerim ama...
diyorum ya anlamı nı yitirdi hersey..senden sonra demem o ki..
biz olmayı ßeceremedik...

o günler geldikce aklıma ağlamak istiyorum..
sil bastan baslamak istiyorum herseye ama o acı geçmiş tam baslıcak ken ßirden cıkıyor..
ben seni cok sevdim ße güzelim..
şimdi ağlıyorsam sana değil...giden o güzel yıllarıma ağlıyorum...
seni unutamadıgım yıllara.ağlıyorum....

hep derler..
seven herseye katlanır...
benim ölmediğim kaldı..ölsemde senınle beraber olurdu zaten bu kalp..
hep oooooooooof cekmek geliyor içimden..
niye mi ?
kimse senin gibi olamıyor...herkes ßeni tasıyamıyor...

ama herkes senin gibi yalancı değildi..
sevmiyorken ...seni seviyorum hiç demedi..
senden sonra hersey cok değişti..hani hayatı sen yönlendirrdin ya...
işte o eskidendi...
şimdi hersey bende baslar bende biter...
elveda geçmiş...
alıntıdır

 

Suskunum...........!

Tüm acım tüm isyanım tüm feryadım
tek bi kelimeye nasılda sığabiliyor hayret!

Canım yanıyor parça parça bölünüyor içimdeki kök hücrelerim

Kalbim saklı haznesinden kurtuluyor da atıyor kendini bedenimin boşluğuna

İstila var herkes bi parça kopartma derdinde
Geriye kalanlar hurdacının eskicinin bile almayacağı kadar virane enkaz
olacak biliyorum…

Suskunum hiç bir şey yapamıyorum

Elinden oyuncağı alınırken karşı koymaya çalışan bi çocuk edasından
kurtulalı çok oldu
Tepindim ağlamaktan haykırmaktan yerle bir ettim ortalığı da
Ne oldu…
Hiç bir şeyim geri verilmedi bana benim olan ne varsa…


Ağlamak çığlık atmak bağırmak tepinmek nafile
hiçbir işe de yaramıyor
Giden zaten aklına gitmeyi koymuşsa kimse o gideni geri döndüremiyor
Yada onun
Senin oyuncağın olması onu dünyalar kadar çok sevmen bu mahkemelerde hafifletici sebep yerine bile geçmiyor…

Bu yüzden suskunum aklı başında bi suskunluk aklı firarda bir yürek için çok da akıllıca sayılabilir…
Belklide en büyük isyanım bu belklide tek çıkar yolum
Neden bilmem ama içime kapandım dışarıda bi dünya yıktım içimde bi dünya kurdum
Evimin kapısına da yazdım

Bunalıma gittim biraz zor dönerim…

Herkesi uzaklaştırıyorum kendimden beni seven herkesi
sevmeyen istemeyen her kim varsa ben istemesem de zaten beni terk etti…


Mutlu bir gelecek kurma hayallerim vardı

bir gecede kurulan bir gecede yıkılırmış

Peki o zaman benim dünyam neden her gece
tekrar tekrar yıkılıyor..
Zorlamı ittim ben kendimi bu yola
Zorlamı aklım almıyor dışardan gördüğüm ben içimdeki beni karşılamıyor
yada olmayı hayallettiğim düşlediğim beni
çok gerilerde bıraktım
Tek çıkar yol diye bişey kalmadı
Çıkar yol benim çıkmaz sokaklarımda geri dönüş umudumdu
Geriye dönemiyorum
İleriye gidemiyorum
Kaldım bu soğuk duvarlarda ellerim başımın arasında
Sesim çıkmıyor ağlamak nafile dedim ya
Suskunluk en büyük ceza hem bana hem etrafıma…

Ders almayı bilseydim yaşadıklarım benim kulaklarıma küpe olabilseydi yada ben bu başı taşlara vursaydım da şu yaptığım hataları yapmasaydım
Kader mi
Kısmet mi
Yaşanması gerekli mi
????
Eğer öyleyse amenna
Ama canım yanıyor anla bi yol lazım bana yada yada
Annem kızmasın ama
Bıçak getirin makas getirin kesin beni bu hayattan. Ne bu hayata ne bu bedenene bana ne sana ne yaşadıklarıma daha fazla dayanamaz bu yüreğim…

Aklım firari Ruhum kaçak…
aLıntı
 

Yarim olcaksan...;
yüreğimi sahiplenip Yüreğinin olmama izin vermelisin...
sonu olmayan sevda türkülerime kulaklarını asla kapamamalısın..
acını sahiplenişime ..sana gelen bana gelsin duasına duruşuma şaşırmak lüksün yok senin..
gözlerine bakarken bile seni özlememi fazla görmemelisin..
ne kadar mesafeler girsede aramıza..aldıgın nefes kadar sende olduğumu hissetmen lazım ebeden...
izin vermelisin gecenin aydınlığı olup ;
sabahına güneşin gibi doğmama..
buz gibi ayaz vurdugunda ..üşüdügünde beni düşünmen yetmeli ısınmana..
canın acıdıgında aklına düşersem acını dındıren yanın olmalıyım ben senın..
el ele sevgililer gördüğünde kıskanmalısın çaktırmadan..
aklına düşmeliyim sarılmalısın telefona..
canımın manası yar..dinmiyor sana özlemim..
uzak kaldıkca cosuyor sevdamın caglayanı..diyebilmelisin cesurca...
imkansızlaştıkca vuslatımız..yıkmalıyız tüm duvarları kalp kalbe verip...
ben yada sen dıye bır kelime olmamalı lügatimizde..BİZ olmalıyız sonsuz kere...
Gözlerine baktıgımda her yeri sen kokan diyarlarda bulmalıyım kendimi..
tüm yollarım sana çıkmalı....
kendımı kaybettıgım her anda yol gosterıcım sen olmalısın..
ömürlük bir yokluk bıle sebep olsa ayrılıgımıza bekleyıslerım tükenmez asla..
sev beni..
suya hasretcesıne suyu yudumlar gibi...
sev beni...
acısını dındırmek ısteyen cocugun annesıne sarılısındakı masumluk gıbı...
sev beni dua dua sevdıgım gıbı seni...
sev beni erisin tüm buz tutmus sancıyan yanlarım..
sev beni sevki dünyam sevginle şenlik havasına bürünsün..
sen sevdikce beni halaylar cekilsin..
sen sevdikce benı kavussun tum filmlerin asıkları...
sen sevdıkce benı evinde yakacak sobası olmayan cocuklar ısınsın ...
sev benı..
senı sevdıgım kadar sev benı
sev kı ; bızı goren herkesı hayran bıraksın sevgımız....
sevılmek ıstesın her genckız ben gıbı..
her erkek sen gıbı delıcesıne askı tatmak ıstesın..
sevıyorum senı...
aLıNtI
 

...
Kaçıyorum, beni kovalayan; tükenişlerde rol oynayan kelimelerden. Kendimi tükettim de Yar, seni veremem tükenişlerin o zalim ellerine!Çehremden süzülüyor “hicran”ım; “vuslat” yok’luklara gebe… Bu kadar mıydı Sevdiğim, “aşk”ın uğultusu?


Yetişemedim adımıma; geç kaldım hep, sen kalışlarımda! Kasvetli bir düş geçiyor beynimden, düş/üyorum. Yara bere içinde kalışlarım beni bana şikayet ediyor, seni sen’de düşürdüğüm için. İçim sızlıyor tarif edemediğim tanımlarla.

Ayrılık diyor…
Kavuşma diyor…

Sonrası sessizlik…!

Kan ter içinde dürtülüyor, keskin harflerin içindeki ben’liğim. Sevdiğim! Münadi kimliğim son kez sesleniyor sana! Çıldırış’ım provasız çıkıyor bu sefer sahneye… Haykırışlardaki nidalarım sunuyor hayatımın son hamlesini! Kulak ver yok oluşuma…;

“hicran”a yar etmişim kendimi; “vuslat” bana kara sevda…

“aşk”ın iniltisiymiş bize verilen. Hicranlaşmış bir “vuslat”mış, yok oluşuma kazınan…


vuslat’ım sen’i benden ayırdı…
hicran’ım ben’i benden kopardı…

Öznesiz yaşanıyor artık hayatım, tümcesine anlamsızlıklar taktığım…!!!

AlıNtı
 
GİTME;
Gidersen paslı bir hüzün batacak yüreğime ..Sesim ayaklarına kapanacak ..
Ve hüznüm tam da beni bırakıp gittiğin bu satırda,Dış kapının önünde uzun uzun öpecek seni ..
GİTME;
Gidersen bitmeyecek bu satırlar,Mavi bir gözyaşı damlayacak gözlerimden ..Gidersen, yanaklarımdaki ayna kırılıp kanayacakGözümdeki mavi yetim kalacak ..
Seni anlatan bir gülümseyiş O an, tuzla buz olmuş bir kıyamet artık ..
GİDERSEN;
Gamzelerim ağlayacak,Gözlerimden firari mavi ırmaklarla ..Sensizlik ıslatacak her yeri ..
Koyu bir sessizlik sızlanacak kanepenin üstünde, “günaydın” ların olmayacak,
Gün aydın olmayacak ..
Gidersen hiçbir mum sevda taşımayacak alevinde ..Bugün bir bavula sensizliği doldurup, Tıklım tıkış anıları da serperek üstüne,Bu çaresizlikten taşınacağım ..

Sen yine de gitme ..!

Gideceksen de seni bana bırak öyle git ..!

GİTME

Gidersen yıldızlar mavi ağlar ..!

GİTME...


aLıntıDıR
 
Cam fanus içinde yaşatmaya çalıştım aşkı.

Çok büyüktü, taşıyabilmek için küçülttüm, karton kabuk yaptım.

Gittiğim her yere götürüp, kaldığım her yerde yanımda olduğunu bilmek istedim.

Kırılgandı, hassasdı, yalnızdı.

Sakladım, korumaya çalıştım.

Bıraksam bozulacaktı tılsım, kırılacaktı.

Kırıldı.

Doruklardan akıp gelen bir çay olduğunu düşündüm aşkın.

Kendi haline bıraksam büyüyecek, ivme kazanacak, karışıp diğer sulara, büyük sularda bitirecekti kendini.

Tutmaya çalıştım bu yüzden onu.

Setler, duvarlar ördüm, kendi halinde akacağı yeni yollar açmaya çalıştım.

Tutamadım, yetmedim.

Aktı gitti avuçlarımdan.

Aşk bir çığlıktı, bağıramadım.

Sıcak bir şeydi, ısınamadım.

Kucaktı, sarılamadım.

Aşk bir şeydi, neydi?

Bir yerdeydi, nerde?

Nasıldı?

Ne zamandı?

Anladığımda:

Hiçbirşeydi Aşk!

Herşeyimi alıp giden..!


AlınTı
 

Bir yagmur oLup damla damLa pencerene vuracagım..
Yine zamansız bir zamanda pencerende buLacaksın beni..
Ve sen..
BeLki uykudayken, beLki kitap okurken, beLki de düşünürken..
Bir anda pencerende beni görünce şaşıracaksın..
BuğuLu gözLerLe izLeyeceksin beLkide..
KimbiLir beLki bogazına birseyLer dügümLenecek..
Ki mi zaman hüzünLü bir sarkınin nameLerinde buLacaksın beni..
Kimi zaman okuduğun şiirLerde..
Kimi zaman aynaya baktığında gözLerinde..
Kimi zaman bir yürek sızısında.. .
Herşeyim firari..
Gecelerim,Dünlerim,yarınlarım ve..
Sana olan aşkım..
Yüreğim esir kaLmış yüreğinde..
Bıraktım kendimi yüregine..
İster Al senin olsun..
İster al,kır,parçala yüreğimi..
İstersen dağıt küllerini bir baştan bir başına şehrin..
Ya da...
Ya da bırak kalsın kendi yangınıyla baş başa

aLınTı
 

Gece bile fazla bu akşam bana…
Öyle siyah, öyle alacalı ki karanlık..Uyumak istiyorum, alabildiğine..Kapatıyorum gözlerimi, sen oluyorsun uykularım..
Açıyorum gözlerimi, yalnızlığa kapılıyor düşüncelerim…
Anlamsızlığımla eş değer oluyorsun aniden…
Gidişini seyrediyorum, anılarımın arasından…Tozlanmış duyguları temizliyorum, kelime kelime..İçim acıyor, derinden…

Gülüşünü anımsıyorum…
İçim burkuluyor…


Sensizliğe alıştırırken günlerimi, şimdi ne gerek vardı ki sana ? Düşüncene bile tahammülü yok yüreğimin..
Silebilsem yüzünü, gözlerimden…


Ne acı…Seni hiç unutamamışım ki ben…Eskiyen eşyalarım arasına saklamışım yaşanmışlıkları...Ertelemişim sensizliği bile bile…

Şimdi…Ne şarkılar, ne satırlar dolusu cümleler..Hiçbiri iyi gelmiyor sensizliğime..
Belki, çığlıklarımı susturmasam, ağlasam yağmur misali damla damla…Kimbilir, unutulursun belki ozaman…

O an, duygularıma baş kaldırıyorum…Bakıyorum gökyüzüne, bırakıyorum çığlıklarımı yıldızlara doğru…
Atıyorum seni özleyen her bir parçamı…Yüreğimi arındırıyorum fazlalıklardan…
Bu kadar kolay olmamalı…İçimdeki ses, seni çağırıyor her darbemde…


Durmuyorum…Parçalıyorum seni…Kanıyor her bir yanım...

aLInTı
 

Kayboldugum Yerdesin"


Boş ver yinede beni. boş ver sadece anlatılanlara bak sen .. Hayatının eşiti para demeyi ögren ve bırak duygularını onlarda kim..

Hani boş yere yazıyormuşum hatırlatmasını yapma aklıma migdeme vuran faşist yaptırımları ve hiç bir zaman yazılmayan köşe yazılarımı hayata ve yaşatılanlara inat kalemime yoklugu yaşamama, acılarıma, acıya gülebilmeme ve sana ....


evet ve sana - ragmen hala yaşıyorum ya .. ben bile şaşırıyorum kendime gençligim ınanmadan ..

Yok artık bitti gene içimdeki isyanlar kaygılanmadan yaşamak zorunda olamadan biten öykülerim

kalbime attıgım bir kaç çizik..

bu denli aşkım..

yanlızlıgım...

ve herşeye ragmen
yine
sen


kayboldugum yerdesin

aLınTı
 
Ağır ağır..
Kırmadan..
İncitmeden düşüyordun kirpiklerimden..
Yavaşça inerken yanağımdan aşağı..
Tüm hıncını alır gibi yanaklarımdan öpüyordun..
Kim için…?Ne için aktığını biliyor musun? diye soruyordum sana..Hayır diyordun..Ve sana çok kızıyordum ey göz yaşım..Elimin soğuk kısmıyla siliyordum değdiğin heryeri…
Ummadığım anlarda doluyordun gözlerime,sonra kirpiklerime tutunuyordun..Göz kapaklarımı kapattığımda üzerine,yüreğim yanıyor.. içli içli büzülüyordu dudaklarım…
Sana karşı koyamıyordum uzun süre..işte!Yine dövüyordu ıslaklığın göz kapaklarımı.. Dayanamayıp aralıyordum..Ve yine damla damla süzülüyordun yanaklarımdan..Tüm yaşanılamayan “keşke” leri hiçe sayarak..
Sancıyan yüreğime aldırmadan süzülüyordun..
Değdiğin her yeri kavuruyordu sıcaklığın...
Yavaşca dudaklarımın arasından sızdığında içime..
Bedenimi kor bir ateş gibi yakıyordun.…
Hesap soruyordum sana..
Hiç aldırış bile etmiyordun bana..
Yavaşça..
Aldırmadan..
Umursamadan akıyordun anılarımın üstüne..
Görenlere aldırış etmeden,beni rezil etmek istercesine..
Damla damla..
Acımasızca..
Birbirinize değmeden düşüyordunuz..
Birde utanmadan yanaklarımı okşuyordun..
Mutluluktan akmadınız hiç gözlerimden..
Mutlu olmam bu kadar mı dokundu kanına ?
"O" giderken elvedayı ben mi düşürdüm dudaklarına?
"O" giderken bir kez olsun DUR demedim..
Gittiği yerde mutlu olur belki diye..
Dudaklarımı kapadım sızlayan yüreğimin üzerine..
Sustum..
Sadece "O" mutlu olsun diye..
Göz yaşım…
Acımasızca süzülen tuz tadında damlalarım..
Yeter..
Dolma artık gözlerime...
Dolup da taşma ..
Taşıp da akma artık..
Sızlatma yüreğimi yeniden...…
YETER…


alıntıdır
 

Biz çok sevdik birbirimizi seninle. Ama ne yazık ki aynı zamanlarda değil.


Sen varken Gücüm Olurdu
Zaman Akmadan Dururdu
Hatırlasana



Ben varım derken sana, ben buradayım, seviyorum seni, anlasana derken, sen başka yerlerdeydin. Başka zamanlardaydın. Başka hayatlardaydın. Yanımdaymış gibi, canımdaymış gibi duruyor, ama asla orada olmuyordun. Farkındaydım ama değilmişim gibi yapıyordum. Zaman “gibi” yaparak geçiyordu. Sen benimleymişsin gibi yapıyordun. Ben sana inanıyormuş gibi. Ne sen benimleydin. Ne de ben buna inanıyordum. İnandığım tek şey vardı; Bir gün gerçek olacaktık.


Hep bekledim. Benimle olacağın günü bekledim. Davrandığın gibi olacağın günü bekledim. Beklerken tükendim. Fark etmedim.


Sonra sen de değiştin. Bana geldin.Bense çoktan gitmiştim. Fark etmedin.


Hani Aşk Seni Yormuştu
Yolun Sonuna Koymuştu
Dokunma bana



Ben varmışım gibi yaşamaya başladın bu kez de. Biz varmışız gibi. Oysa biz seninle aynı zamanlarda aynı yerde hiç olamadık. Oysa biz seninle aynı zamanda hiç olamadık. Oysa biz seninle hiç “biz” olamadık.


Şimdi Eskiye Döner mi
Dönse de buna Değer mi
Cevaplasana
İnsan Aynen Durur mu
Ayrılık Kolay Oyun mu
Dokunma Bana



Ellerimi ellerinden çektiğimde şaşırdın önce. Sonra “biliyorum” dedin. Gideceğimi biliyordun. “Kimi sevsem gidiyor” dedin gözlerini kaçırmaya çalışarak. İşte bu yüzden biz olamadık hiç diye düşündüm ben de. Ne zaman sevmek gerekse ya sen kaçtın, ya gözlerini kaçırdın benden. Kimi sevsen gidiyor muydu gerçekten, yoksa sen gidenleri mi seviyordun. Artık seni sevmeyeceğimi düşündüm. İçim acıdı.


Artık Ben Vazgeçtim
Yalnızlığı Seçtim
Her şey bitti Anlasana
Dokunma Bana



Bana mutluluk veren tek şeyi, seni sevmeyi bırakmak, aynı zamanda bana en çok acı veren şeyi de bırakmaktı. İkisini de bıraktım.


“Seni Seviyordum” dedin. “Ben de seviyordum” dedim ben de.



Evet çok sevdik birbirimizi.
Ama ne yazık ki aynı zamanda değil.
AlınTıdıR
 
Geri
Üst