baris622
New member
- Katılım
- 3 Eki 2007
- Mesajlar
- 550
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ilhan SELCUK yazdi...
İngiltere’nin ünlü gazetelerinden The Times, Hayrünnisa Gül ile Çankaya’da bir söyleşi yaptı...Hayrünnisa Hanımı tanıyorsunuz, türbanlı olduğu için üniversiteye kaydı yapılmayan Sayın Gül, 2002’de, Türkiye’yi AİHM’ye (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) şikâyet etmişti...
Eşi Abdullah Gül Dışişleri Bakanı olunca da başvurusunu geri almıştı...
Bugün Abdullah Bey Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyor; ama, zanlıdır...
Hangi suçtan zanlı?..
“Özel belgede sahtecilik” suçundan zanlı...
Erbakan aynı davada aynı suçtan yargılanıp 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı...
Gül, dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadı...
Ama, Cumhurbaşkanı oldu...
Bilmiyorum, dünyada eşi emsali var mıdır?.. Sahtecilik suçundan zanlı bir cumhurbaşkanı bir başka ülkede bulunabilir mi?..
Sonuçta Çankaya Köşkü’nde oturan çiftimizin sicillerine yazılanlar, Türkiye’nin bugünkü halini tarihe not düşüyor.
*
Her neyse.. The Times muhabirinin tesettür üzerine sorusuna yanıt veren Hayrünnisa Hanım ne demiş:
“- Ben başımı örtüyorum, beynimi değil...”
Güzel laf...
Ama, gerçeği yansıtmıyor...
Geçenlerde tesettürü şiar edinen bir Faslı kadını, Fransa vatandaşlığa kabul etmedi...
Neden?..
Çünkü tesettürü yeğleyen kadın yurttaşlık bilincine kavuşamaz; kendisini erkekten aşağı gördüğü için de İnsan Hakları Bildirisi’nde tanımlanan kişiye aykırı düşer...
Yalnız Hayrünnisa Hanım değil, yalnız Anadolu’daki kadınlar değil, İslam coğrafyasındaki tüm tesettürlü kadınların burkaları, çarşafları, çadırları, türbanları, yalnız kendilerinin değil, erkeklerin de beynini örtüyor...
Çünkü tesettür erkek egemenliğinin dışavurumudur.
*
Cumhuriyet’in dünkü sayısında ekonomi sayfasının manşeti ilginçti:
“Petrol Arapların kesesine aktı”
Dünyadaki petrol rezervlerinin yüzde 61’i Ortadoğu’da Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, Suriye, Bahreyn, Lübnan, Ürdün ve bizde Sabah medya grubuna dahil olan Katar’ın elinde...
Petrol zenginliği üstünde yükselen şu toplumların zavallılıklarına bakınız...
İlk beş sırada kim var?..
Suudi Arabistan 34, İran 18, Irak 15, Kuveyt 13 trilyon dolarlık petrol kaynağının üstünde oturuyor...
Ama, tümünün de tesettürle beyni örtülmüş...
Tümünde de kadın günah, ikinci sınıf yaratık, erkeğin kölesi...
Tümü de çağdışı...
*
İslam coğrafyasında kadın, erkeğin kölesi...
Müslüman erkekler de emperyalizmin kölesi...
Çankaya’da oturan türbanlı ve zanlı çift bu gerçeği algılamadan beyinleri örtülü kalacaktır.
İngiltere’nin ünlü gazetelerinden The Times, Hayrünnisa Gül ile Çankaya’da bir söyleşi yaptı...Hayrünnisa Hanımı tanıyorsunuz, türbanlı olduğu için üniversiteye kaydı yapılmayan Sayın Gül, 2002’de, Türkiye’yi AİHM’ye (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) şikâyet etmişti...
Eşi Abdullah Gül Dışişleri Bakanı olunca da başvurusunu geri almıştı...
Bugün Abdullah Bey Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyor; ama, zanlıdır...
Hangi suçtan zanlı?..
“Özel belgede sahtecilik” suçundan zanlı...
Erbakan aynı davada aynı suçtan yargılanıp 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı...
Gül, dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadı...
Ama, Cumhurbaşkanı oldu...
Bilmiyorum, dünyada eşi emsali var mıdır?.. Sahtecilik suçundan zanlı bir cumhurbaşkanı bir başka ülkede bulunabilir mi?..
Sonuçta Çankaya Köşkü’nde oturan çiftimizin sicillerine yazılanlar, Türkiye’nin bugünkü halini tarihe not düşüyor.
*
Her neyse.. The Times muhabirinin tesettür üzerine sorusuna yanıt veren Hayrünnisa Hanım ne demiş:
“- Ben başımı örtüyorum, beynimi değil...”
Güzel laf...
Ama, gerçeği yansıtmıyor...
Geçenlerde tesettürü şiar edinen bir Faslı kadını, Fransa vatandaşlığa kabul etmedi...
Neden?..
Çünkü tesettürü yeğleyen kadın yurttaşlık bilincine kavuşamaz; kendisini erkekten aşağı gördüğü için de İnsan Hakları Bildirisi’nde tanımlanan kişiye aykırı düşer...
Yalnız Hayrünnisa Hanım değil, yalnız Anadolu’daki kadınlar değil, İslam coğrafyasındaki tüm tesettürlü kadınların burkaları, çarşafları, çadırları, türbanları, yalnız kendilerinin değil, erkeklerin de beynini örtüyor...
Çünkü tesettür erkek egemenliğinin dışavurumudur.
*
Cumhuriyet’in dünkü sayısında ekonomi sayfasının manşeti ilginçti:
“Petrol Arapların kesesine aktı”
Dünyadaki petrol rezervlerinin yüzde 61’i Ortadoğu’da Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, Suriye, Bahreyn, Lübnan, Ürdün ve bizde Sabah medya grubuna dahil olan Katar’ın elinde...
Petrol zenginliği üstünde yükselen şu toplumların zavallılıklarına bakınız...
İlk beş sırada kim var?..
Suudi Arabistan 34, İran 18, Irak 15, Kuveyt 13 trilyon dolarlık petrol kaynağının üstünde oturuyor...
Ama, tümünün de tesettürle beyni örtülmüş...
Tümünde de kadın günah, ikinci sınıf yaratık, erkeğin kölesi...
Tümü de çağdışı...
*
İslam coğrafyasında kadın, erkeğin kölesi...
Müslüman erkekler de emperyalizmin kölesi...
Çankaya’da oturan türbanlı ve zanlı çift bu gerçeği algılamadan beyinleri örtülü kalacaktır.