Türkçe İbadet

Gєηco

Altın Üye
Katılım
20 Haz 2005
Mesajlar
6,734
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Belirsizliklerden..
bu yazı tamamen kendi düşüncelerimdiR..

beLki biliyoRum; beLki bilmiyorum
bu konuda pek biLgi sahibi olduğum söylenilemez..Lakin
Kafama takılan bir Soru vaR..


neden Türkçe ibadet yapıLmıyor.... ?

Arapça kutsal bir diL haline getirilmiş ?

Elhamdülüllah Müslümanız diyoRuz.. fakat ilk kelimenin anlamını çoğumuz biLmiyoRuz..

gidiyoRuz camileRe ,

İmam sureLer okuyor..bizi bilgilendimeye çalışıyoR.

fakat biz sadece bize iyi şeyLEr söyLediğini tahmin edebilmekten başka yaptığımız hiç bişy yok..

namaz kılıyoruz..

namazda okudumuz duaLarın anLamını bilmeden beLki çoğu kelimesini yanLış
telefuz ederekten okuyoRuz..

peki bu kadar şey varKen...

neden ibadet halen aRapça yapılıyorDa bizim güzeL dilimiz oLan Türkçe kullanılmıyoR. ?

(baştada söyLediğim gibi pek bir biLgiye sahip değilim
elinde kanıtı kuranda ibadet yanlızca arapça yapılır diye
bir ayet yada bir sure gösteren olursa saygı duyaRım)

Kuran neDen Arapça inmiştiR... ? kafama takıLdı araştıRdım

kuranı kerimin indiği dönemde
en bozuK topLuluK arapLarmış
ve Kuranı-Kerim arapça olarak inmiş.
ve günümüze kadar.. böyLe süre gelmiş

neden biz arapça öğrenmeye zorLananıyoRuz türkçe ibadet edip
anLayaraktan inanmak varken..

beNce

isLam dini kolaylıkLar diniDir...

ve Türkçe ibadet yapılabilir (şahsi görüşüm) ve arapçadan hiç bir farKı olmaz

dahada anlayarak hissedeRek yapılan bir ibadet anlamayarak sadece

okuyarak yapıLan bir ibadetten.. daha iyi oluR diye düşünüYorum..

biz ibadet yapaLım deRken arapLaşıyoRuz..

biR ülkeyi bütün yapan birLik yapan ilK etmenLErden biri değiLmidiR diL
öyLeyse halen neden namaz kılarken ibadet ederken
arapça kullanılıyoR...

yanLışım vaRsa düzeLtin..
 
T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI


Türkçe İbadet


04.12.1997


Son günlerde Türkçe ibadet ve özellikle Kur’an-ı Kerim’in namazda Türkçe tercemesinin okunmasına dair tartışmaların yoğunluk kazanması üzerine konu Kurulumuzda görüşüldü. Yapılan inceleme ve müzakere sonunda:

Bütün ilahi kitaplar, onları insanlığa tebliğ ile görevlendirilen Peygamberlerin konuştukları dille indirilmişlerdir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.) Arabistan’da Araplar arasında yetiştiği ve Arapça konuştuğu için, O’nun tebliğ ettiği Kur’an-ı Kerim de Arapça olarak indirilmiştir.

Ancak Yüce Rabbımızın bütün insanlığa son kitabı ve ebedi hitabı olan Kur’an-ı Kerim, sadece Araplar ve Arapça’yı bilenler için değil, bütün insanları sapıklıklardan korumak, onlara Hakkı ve hakikati öğretmek, hidayet ve gerçek saadet yolunu göstermek için indirilmiştir. Bunun gerçekleşebilmesi için de, Kur’an-ı Kerim’in bildirdiği ilahi gerçek ve öğütlerin herkese, bütün insanlığa tebliğ edilmesi, herkes tarafından öğrenilmesi, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi, kavranması ve kalplere yerleşmesi gerekir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de:

“Bu Kur’an, bütün insanlara bir açıklama, sakınanlara yol gösterme ve bir öğüttür.” (Al-i İmran, 3/138)

“Ey Peygamber, Rabbından sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yapmamış olursun...” (Maide 5/67)

“Kendilerine, indirileni insanlara açıklayasın diye sana Kur’an’ı indirdik.” (Nahl, 16/44)

“Bu Kur’an, ayetlerini iyiden iyiye düşünsünler, tam akıl sahipleri ibret alsınlar diye sana indirdiğimiz feyz kaynağı bir kitaptır.” (Sad, 38/29)buyurulmuştur.

İfade edildiği üzere Kur’an-ı Kerim Arapçadır. Cenab-ı Hakk’ın yüce kelamı kutsal kitabımızın dilinin her müslüman tarafından bilinmesi ve anlaşılması, arzu edilen bir durum ise de, âdeten mümkün değildir. O halde Kur’an-ı Kerim’in Arapça bilmeyenlere tebliğ edilebilmesi ve onların da bu Yüce Kitapta bildirilen ilahî gerçek ve öğütleri anlayıp üzerinde düşünebilmeleri ve O’nun hidayetinden yararlanabilmeleri için, başka dillere tercüme edilmesine, kısa ve uzun açıklamalarının yapılmasına kesin ihtiyaç hatta zaruret vardır. Nitekim, İslamın ilk dönemlerinden itibaren buna ihtiyaç duyulmuştur. Ashabın ileri gelenlerinden Selman-ı Farisî’nin İranlı hemşehrilerinin isteği üzerine Fatiha Sûresini Farsçaya çevirip onlara gönderdiği bazı kaynaklarda (bk. Serahsi, el-Mebsut, I, 37, Beyrut, 1398/1978) yer almıştır. Günümüzde Kur’an-ı Kerim, dünyadaki belli başlı hemen bütün dillere çevrilmiş durumdadır. Dilimizde de yüzün üzerinde meal, terceme ve tefsiri bulunmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’in namazda Türkçe tercemesinin okunmasına gelince:

Kur’an-ı Kerim’de “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun” (Müzzemmil, 73/20) buyrulduğu gibi, Hz. Peygamber (s.a) de bütün namazlarda Kur’an-ı Kerim okumuş ve namaz kılmayı iyi bilmeyen bir sahabiye namaz kılmayı tarif ederken “... sonra Kur’an’dan hafızanda bulunanlardan kolayına geleni oku.” (Müslim, Salat, 45) buyurmuştur. Bu itibarla namazda kıraat yani Kur’an okumak, Kitap, Sünnet ve İcma ile sabit bir farzdır.

Bilindiği üzere Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın Hz.Muhammed (s.a,)’e Cebrail aracılığı ile indirdiği manaya delalet eden elfazın (nazm-ı münzel’in) ismidir. Sadece mana olarak değil, Resülüllah (s.a.)’in kalbine elfazı ile indirilmiştir. Bu itibarla bu elfazdan anlaşılan ve başka lafızlarla (sözlerle) ifade edilen mana Kur’an değildir. Çünkü indirildiği elfazın dışında, hatta Arapça bile olsa, başka sözlerle ifade edilen mana Cenab-ı Hakk’ın kelamı değil, mütercimin ondan anladığı yorumdur. Oysa Kur’an kavramının içeriğinde, sadece mana değil, bir rüknü olarak onun elfazı da vardır. Nitekim:

“Şüphesiz O, alemlerin Rabbı tarafından indirilmiştir. Onu Ruhu’l-emin (Cebrail), uyarıcılardan olasın diye, senin kalbine apaçık Arap diliyle indirdi.” (Şuara 26/192-195)

“Böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” (Ta-Ha 20/113)

“Korunsunlar diye dosdoğru Arapça bir Kur’an indirdik.” (Zümer, 39/28)

“Bu bilen bir toplum için, ayetleri Arapça bir Kur’an olmak üzere ayrıntılı olarak açıklanmış bir kitaptır.” (Fussilet, 41/3) gibi tam on ayrı yerde (Yusuf, 12/2; Ra’d, 13/37; Nahl, 16/103; Şura, 42/7; Zuhruf, 43/3; Ahkaf, 46/12) nazm-ı münzel’in Arapça olduğunu ifade eden ayetlerden, sadece mananın değil, elfazının da Kur’an kavramının içeriğine dahil olduğu açık ve kesin bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu sebepledir ki, tercemesine Kur’an denilemeyeceği ve tercemesinin Kur’an hükmünde olmadığı konusunda İslam bilginleri görüş birliği içindedir.

Bilindiği üzere terceme, bir sözün anlamını başka bir dilde dengi bir sözle aynen ifade etmek demektir. Oysa her dilin, başka dillerde bulunmayan (kendine ait) ifade, üslup ve anlatım özellikleri vardır. Bu yüzden, edebî ve hissî yönü bulunmayan bazı kuru ifadeler dışında, hiçbir terceme aslının yerini tutamaz ve hiçbir terceme de her bakımdan aslına tam bir uygunluk sağlanamaz. O halde, Kur’an-ı Kerim gibi, ilahî belağat ve i’cazı haiz bir kitabın aslı ile tercemesi arasındaki fark, yaratan ile yaratılan arasındaki fark kadar büyüktür. Çünkü biri Yaratan Yüce Allah’ın kelamı; diğeri ise yaratılan kulun aciz beyanı. Hiç böylesi bir tercemenin, Allah kelamının yerine konulması ve aynı hükümde tutulması mümkün olur mu?

Kaldı ki, İslam dini evrensel bir dindir. Değişik dilleri konuşan bütün müslümanların ibadette ortak bir dili kullanmaları onun evrensel oluşunun bir gereğidir.

Herkesin konuştuğu dil ile ibadet yapmaya kalkışması, Peygamberimizin öğrettiği ve bugüne kadar uygulana gelen şekle ters düşeceği gibi içinden çıkılmaz bir takım tartışmalara da yol açacağı muhakkaktır. Konuya ülkemiz açısından baktığımızda ise böyle bir uygulamanın dışarıda Türkiye aleyhinde, içerde ise Devlet aleyhinde bir malzeme olarak kullanılacağı, vatandaşların birlik ve beraberliğini zedeleyeceği, sonuç olarak bir takım huzursuzluklara sebebiyet vereceği dikkatten uzak tutulmamalıdır.

Diğer taraftan, yüzleri aşan terceme ve meal arasından din ve vicdan hürriyetini zedelemeden, üzerinde birlik sağlanacak birisinin namazda okunmak üzere seçilmesi ve buna herkesin benimsemesi mümkün görülmemektedir.

Türkçe namaz ile Türkçe dua birbirine karıştırılmamalıdır. Çünkü dua kulun Allah’tan istekte bulunmasıdır. Bunun ise herkesin konuştuğu dil ile yapılmasından daha tabii bir şey olamaz ve zaten genelde de ülkemizde Türkçe dua yapılmaktadır.

Diğer taraftan, Kur’an-ı Kerim’in en önemli özelliklerinden biri de i’cazdır. Bir benzerinin ortaya konulması konusunda, Kur’an bütün insanlığa meydan okumuştur. Bu i’cazın sadece anlamda olduğu söylenemez. Aksine, “onun Allah katından indirildiğinde şüpheniz varsa, haydi bir benzerini ortaya koyun” anlamındaki tehaddi (meydan okuma) ayetlerinden (Bakara 2/23-24; Yunus, 10/37-38; Hud, 11/13; İsra, 17/88; Tur, 52/33-34) bu özelliğin daha çok lafızla ilgili olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca bir benzerini ortaya koymak için, insanlar ve cinler bir araya toplanıp birbirlerine destek olsalar bile bunu başaramayacaklarını ifade eden ayet-i kerime (İsra, 17/88) den de, Kur’an’ın bir benzerinin yapılamayacağı ve bu itibarla tercemesinin Kelamullah sayılamayacağı, o hükümde tutulamayacağı ve dolayısıyle namazda tercemesinin okunamayacağı açıkça anlaşılmaktadır. Nitekim, 1926 yılında İstanbul Göztepe Camii İmam-Hatibi Cemal Efendi’nin Cuma namazında Kur’an-ı Kerim’in Türkçe tercemesini okumasıyla ilgili olarak İstanbul Müftülüğü(nün 20 Mart 1926 tarih ve 92-93 sayılı yazısı üzerine, altında Atatürk tarafından göreve getirilen ilk Diyanet İşleri Reisi Rifat Börekçi’nin imzası bulunan 9 Ramazan 1324/23 Mart 1926 tarih ve 743 numaralı Müşavere Hey’eti kararında:

“Namazda kıraet-i Kur’an bi’l-icma farz ve Kur’an’ın hangi bir lügat ile tercemesine Kur’an itlakı kezalik bi’l-icma gayr-ı caiz ve namazda kıraet-i Kur’an mahallinde terceme-i Kur’an’ın adem-i cevazı da bi’l-umum mezahib fukahasının icmaı ile sabit olduğundan, hilafına mücaseret, namazı vaz’-ı şer’isinden tağyir ve emr-i dini istihfaf ve mel’abe şekline vaz’ı mutazammın olduğu gibi, beyne’l-müslimin iftirak ve ihtilafa ve memlekette fitne hûdusuna bâis olacağından, fiil-i mezbure mecasereti sabit olan merkum Cemal Efendinin uhdesindeki vezaif-i ilmiye ve diniyenin ref’i, emr-i zaruri halini almış olmakla ol vechile tebligat icrası...” denilmiştir.

Şüphesiz bir müslümanın en azından namazda okuduğu Kur’an-ı Kerim metinlerinin anlamlarını bilmesi ve namazda bunları anlayarak ve duyarak okuması son derece önemlidir ve bu zor da değildir. Ancak manasını anlamak, onun hidayetinden faydalanmak ve Yüce Rabbimizin emir, yasak ve öğütlerinin neler olduğunu öğrenmek için Kur’an-ı Kerim’i terceme etmenin ve bu maksatla meal, terceme ve tefsirlerini okumanın hükmü başka; bu tercemeleri Kur’an yerine koymanın ve Kur’an hükmünde tutmanın hükmü yine başkadır.

Namazda ve ibadet olarak Kur’an-ı Kerim asli lafızları ile okunur. Yüce Rabbımızın bize olan öğüt, buyruk ve yasaklarını öğrenmek, onun irşadından yararlanmak maksadıyla ise, terceme, meal ve açıklamaları okunur. Bu maksatla Kur’an-ı Kerim’in terceme, meal ve açıklamalarını okumak ta çok sevaptır ve genel anlamı ile ibadettir.


http://www.diyanet.gov.tr/turkish/karar.asp?id=4&sorgu=1




benim görüşüm okullarda bu tür konularda çok daha iyi bir eğitim verilmesi yönünde genco
ve şunu da unutma derim hiçbir zaman tercüme kur'an'ı tam olarak karşılayamaz çünkü biçok anlaşılamayan sonradan anlaşılacak olan ayetler vardır kur'an'da dolayısıyla tercüme edince asıl anlamını vermek imkansızdır
bize düşen bilinçli bi toplum yetiştirmektir.
yani öyle bi toplum yetiştirmek ki sureleri hem arapça hem de türkçe ezbere bilen bir toplum
yoksa kuru kuruya okunan arapça bir kelimenin anlamını bilmiyorsan insanı tam anlamıyla doğruya yönlendirmez =)
 
Gєηco' Alıntı:
bu yazı tamamen kendi düşüncelerimdiR..

beLki biliyoRum; beLki bilmiyorum
bu konuda pek biLgi sahibi olduğum söylenilemez..Lakin
Kafama takılan bir Soru vaR..


neden Türkçe ibadet yapıLmıyor.... ?

Arapça kutsal bir diL haline getirilmiş ?

Elhamdülüllah Müslümanız diyoRuz.. fakat ilk kelimenin anlamını çoğumuz biLmiyoRuz..

gidiyoRuz camileRe ,

İmam sureLer okuyor..bizi bilgilendimeye çalışıyoR

fakat biz sadece bize iyi şeyLEr söyLediğini tahmin edebilmekten başka yaptığımız hiç bişy yok..

namaz kılıyoruz..

namazda okudumuz duaLarın anLamını bilmeden beLki çoğu kelimesini yanLış
telefuz ederekten okuyoRuz..

peki bu kadar şey varKen...

neden ibadet halen aRapça yapılıyorDa bizim güzeL dilimiz oLan Türkçe kullanılmıyoR. ?

(baştada söyLediğim gibi pek bir biLgiye sahip değilim
elinde kanıtı kuranda ibadet yanlızca arapça yapılır diye
bir ayet yada bir sure gösteren olursa saygı duyaRım)

Kuran neDen Arapça inmiştiR... ? kafama takıLdı araştıRdım

kuranı kerimin indiği dönemde
en bozuK topLuluK arapLarmış
ve Kuranı-Kerim arapça olarak inmiş.
ve günümüze kadar.. böyLe süre gelmiş

neden biz arapça öğrenmeye zorLananıyoRuz türkçe ibadet edip
anLayaraktan inanmak varken..

beNce

isLam dini kolaylıkLar diniDir...

ve Türkçe ibadet yapılabilir (şahsi görüşüm) ve arapçadan hiç bir farKı olmaz

dahada anlayarak hissedeRek yapılan bir ibadet anlamayarak sadece

okuyarak yapıLan bir ibadetten.. daha iyi oluR diye düşünüYorum..

biz ibadet yapaLım deRken arapLaşıyoRuz..

biR ülkeyi bütün yapan birLik yapan ilK etmenLErden biri değiLmidiR diL
öyLeyse halen neden namaz kılarken ibadet ederken
arapça kullanılıyoR...

yanLışım vaRsa düzeLtin..

guzel soru sormussun bunun hakkinda sayfalarda bilgi yazilir ama kisa olsun diye benim ozetim ile cevap vermek isterim..

ilk once ibadetlerimizi arapca yapiyoruz demissin..ibadetlerimizin sadece bazilarilarinda arapca kullaniliyor..

Kuran-i kerimin lisani arapca dunyadaki en zengin dildir yani bir cumlede cok sey anlatirsin ama kisa olur az ve oz onun icin turkce ye vs.. cevirmeye calisirken az da olsa anlam degisiyor..

Kuran-i kerim deki arapca normal arapcadan cok degisiktir.. Lisanı Arapca olan herkes Kur’anı anlayamaz. Lisan ayrı, ilim ayrıdır. Türkçe bilen insan, tıp, hukuk, fen gibi bilgileri bilir mi? Kur’an-ı kerim baştan başa bir ilim deryasıdır. Her Arabi bilen Kur’an-ı kerimi nasıl anlar?..onun saglam tercumelerini okuyup anlamak bizim gorevimizdir

Kuran-i kerim deki arapcanin diger bir ozelligi ise cok okumak ve dinlenmek ile eskilesmemesidir..

Mealen buyuruluyor ki;

(De ki, Rabbimin [İlmini, hikmetini bildiren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109, Beydavi]

bu ayet Kuran-i kerimdeki arapcanin zenginligini ortaya koyar..

Bediüzzaman`ın ifadesiyle "Lisan-ı nahvi olan Arapça`dan başka Kur`an`ın meziyetlerini ve nüktelerini hiçbir lisan muhafaza edemez."

Dualarin anlamini bilmeden duzgun telaffuz edememekten sikayet etmissin ama korkarimki bu bizim kendi zaafimiz..

Kuran-i kerim en kutsal ozellikerden biride ilk indigi gun gibi original kalmasidir ama insanlar kalkip (incil gibi) her istedigi dile degistirip ibadet etmeye calisirsa nerde kaldi kutsallik, originallik..?

Hz. Peygamber (a.s.m)`da: "Kim Allah`ın kitabından bir harf okursa onun için bir hasene vardır. Bir haseneye on misli sevab verilir. Ben Elif Lam Mim bir harftir demiyorum. Elif bir harftir, Lam bir harftir, Mim bir harftir diyorum."2 hadislerinde Kur`an`ı bizzat okumanın ibadet sevabı kazandıracağına dikkat çekmişlerdir. Ki, Kur`an bu özelliği ile ayrıcalık kazanmış, başkalarına fark atmıştır.

Okumanin zor olmasida bu sekilde mukafatlandirilmistir..

Sence de eger namaz dualari Turkce okunsaydi namazin, havasi, kutsalligi, farkliligi kaybolmazmiydi?..arkadasinla muhabbet eder gibi..Kimse bize Turkce ibadet edemezsin demiyor zaten..

Dualarin arapca olmasi ayriyeten butun dunyadaki muslumanlari bir araya getiren birlestiren bir guzellik,ozelliktir..mesela hangi ulkeye gitsen cemaatle namaz kilacagin zaman bildigin dualar okunuyo ne kadar guzel bir durum..Kuran-i kerimdeki arapca evrensel bir dildir..

Kuran-i kerimdeki bir ayette en az 7 tane anlam bulunmaktadir..bu dilin zenginligine karar vermek sana kalmis..

Yanlis anlasilmasin benim araplarla alip veremedigim yok..

Kuran-i kerim baska dilde indirilseydi bu seferde neden o dilde indirildi diye yine vesvese cikacakti..

"biz ibadet yapaLım deRken arapLaşıyoRuz.." buna yorum bile yapmak istemiyorum.. keske bu cumleyi eklemeseydin umarim cevabi algiladiktan sonra ne kadar anlamsiz bi cumle oldugunu kendin anlarsin..

neyse fazla can sIkmayim..umarim soruna azda olsa cevap olmustur..

kendin arastirmanida tavsiye ederim daha guzel anlarsin..
 
Öncelikle Bu söylediklerine SAygı duyuyorum GEnco
BEn şöyle bir şey söyliyim..

Arapça Allah katında önemli bir dildir..

Hiç Başka Ülkelerde O dile MEnsup ibadet YApıldıgını Gördün mü?

Ayrıca Olsa bile İnsanların Kulagını Tırmalar..HAşa Tabi ama bu böyle..

Mesela Minarelerden Türkçe Ezan çıktıgını DÜşün..

VE son olarak HErkes Kıyamet Günüde MAhşer Alanında ARapça Olarak HEsap verecektir..

Eger benimde YAnlışım warsa BEni de Düzeltin :)
 
De ki, Rabbimin [İlmini, hikmetini bildiren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109, Beydavi]
bu ayet kuran- kerim in dilinin zenginliğini değil Rabbimizin sözlerinin zenginliğini ve kuran-ı kerim in biz anlayalım diye nasıl sade ve özleştirildiğini işaret eder

"Kuran-i kerimdeki bir ayette en az 7 tane anlam bulunmaktadir..bu dilin zenginligine karar vermek sana kalmis.."
bu dilin zenginliği değil türkçe de ve bir çok dilde aynı şey söz konusu
7 değil kuran ın her ayetinin 100 lerce anlamı vardır bu anlamlar zamanla ve ilimle anlaşılır bu kitabımızın kutsallığın dan gelir bilimle ve ilimle biz bunları keşfederiz

"Kuran-i kerim en kutsal ozellikerden biride ilk indigi gun gibi original kalmasidir ama insanlar kalkip (incil gibi) her istedigi dile degistirip ibadet etmeye calisirsa nerde kaldi kutsallik, originallik..?"

incil ibranice dir ve yaklaşık 1400 lü yıllarda diğer dillere çevrilmiştir yani avrupalılar 1400 yıl boyunca bilmedikleri anlamdıkları bir dine inanmış ve kilisenin kölesi olmuştur 1400 lere kadar kesinlikle diğer diller çevrilmedi unutmayın incil Hz. İsa nın vefatından sonra zaten değişti çoğaldı bozuldu

Kuran-ı kerim in değişmemesinin en büyük nedeni yaratanın garantisi altında olmasıdır başka bir neden veya bizim başarımızdan falan olduğunu düşünmüyorum Kuran-ı kerim zaten mucizedir ve biz o mucizeye tanığız

ben türkçe ibadet konusunda bilmiyorum ve karasızım namaz arapçada çok güzel oluyor ezan güzel bir sesle arapça olarak tartışmasız daha güzel( bu arada dünyanın her yerinde ezan arapça ama farklı okunuyor ben şahidim)
ama Kuran-ı kerim bence türkçe illaki okunmalı kuran-ı kerimi türkçe hatmetmeden ölmek istemiyorum :)
barış üzerinizde olsun
 
arkadaslarin verdiginin hepsini okuyamadim .. eger seni tam tatmin etmiyorsa bende bir iki laf yazabilirim ..
 
sideways : veRdiğin bilGiLer için teşekürlerimi sunarım..
biLmediklerimin bazılarınıda öğrenmiş oldum.. farKındaysan iddaa da bulunmuyoRum..
biLmiyorum sadece öğrenmek için ben bu konuyu açtım..

benim anLatmak istediğim seNde demişsin zaten
kurandaki arapçayLa şu andaki arapça birbirinden çok farKLı

Türkiyedeki okunan ezanLa arapLardaki okunan ezan birbirinden çok farkLı
onLar düz bir ŞekiLde okuyorLAr yanLız biz ezana farKLı nükteLEr veya
bişyLEr ekleyerek daha çekici kıLıcı hale getiRen bizLer değilmiyiz..
neDen arapça farKLı ve kutsaL bir dil olarak benimseniyoR..
bir Türkçede eminim bütün anLamlarını üzerine yükleyerek daha anlamaya yatkın bir şekiLde sunamazmıyız... TürkÇemiz yetmiyoRmu bu olaya ?

Anlatmak istediğim şey arapların dilini kötülemek falan değiL yanLış anlamayın..

ama beN gelişen topLumda dinimiz tam anlamıyLa
öğreniLmiyoR....

baKın neRden nereye bağLıyacam oLayı..benim asıL düşünCem buydu.

o kadaR orduyLA o kadar düşmanLA çanakkale geçilemedi..
ama şu aNDa geçiLmez dediğimiz çanakkale çoKtan geçiLdi..
içimize kadaR giRdi çağdaşlaşmak adına batılaşmak adına özümüzDen oLduk..
bu bize anlatıLmadığından veya gençLerin özenti olduğundan veya dinini
tam anlamıyLA anlamadığınDan kaynaklanmıyoRmu..
öyLe bir millet düşününkü savaş alanında namaz kılınan yapıLmadımı sarıkamışta,çanakkalede peki şu anki duruma bakın..
Türkiyeye bakın.. ve dinimizin islamımızın ne kadar ayaKlar altına alındığını göRün..bu hep cehaletten kaynaklanmıyoRmu ?
dinini isLamını biLmediğinden kaynaklanmıyoRmu.?

benim arapçaDan şu diLden bu diLden bir alıp veremediğim yok..
ama yeTerinCe.. dinimizi bilmiyoruz öğrenemiyoRuz..
buDa büyük rahatsızlık veriyoR bana...

umaRım anLatmak istediklerimi anlatabiliyoRumduR..
 
dini yanlis anlatmalarindan (hocalar,alimler vs),cahillikten ve avam takiminin zengin veya politikacilara uymalarindan böyle oluyor ....
bu sene bilirsiniz kurban bayrami ve yilbasi vardi ... vallaha hic biryerde kurban bayramindan bahs ettiklerini görmedim kanallarda .. sirf noel baba (hay.an) birde yilbasi ..
 
Diğer Arkadaşlarında Bahsettiği Gibi, Kura-ı Kerim'in Tercümesi Yapılırken Bazı Kelimelerin Karşılığı Türkçede yok veya Tam Olarak O Anlama Gelmiyor. Bu Yüzden Düşünülmüş ve İbadetin Deforme Olmaması İçin İndirildiği Dil Olan Arapça Olarak Yapılması Uygun Görülmüştür. Ayrıca Dua Yapılacaksa Yapan Kişinin Kendi Ana Dilinde Yapılmasının Hiç Bir Sakıncası Olmadığı Kabul Görmüştür...
 
Birazda şurdan bakın herkes farklı dilde ibadet yapsa Müslümanlar ciddi anlamda birbirinden kopar her dil kendi dilinin(kelime dağıcığının) yettiğince yorum yapar ne olur yorumlar değişmeye başlar farklı şeyler çıkar... bunun olmasıda hiç iyi değil Kuranı Kerim arapça gelmiştir ewrensel kalması lazım müslümanların birbirinden kopmaması lazım

Başka bir ülkeye gittiğini düşün mimarisi farklı birisi çıkmış farklı dilde bişeyler söylüyor bu ne diyo ya demezmisin ... Ama arapça olsa sen biliyorsun ezan okuduğunu demi ama.....


...................................................................
 
şimdi ilk olarak ezana geleyim... bence arapça olmas şart.. ben türkçe olmasını isterdim ama ezan bir simgedir.. tüm müslümanları namaza çağırır..
ikincisi camilerde hocalar da arapça dua okuyabiir ama peşine türkçesini de okumalıdır.. ve namaz bence türkçe dualarla olmalıdır.. tamam namaz kılarken insanın ruh hali bile değişiyor huzur buluyor ama türkçe olursa bence daha içten olur.. ezbere değil hissderk dua edilir.. sonuçta namazda bağıara bağıara kılmıyoruz içimizden okuyoruz duayı..
Yok anlamı bozulur olmaz tercüme demiş arkadaşlar.. anlamı bozuluyosa diyanet nasıl meal çıkarıyo? kuranı tahrip mi ediyo bizim diyanet? Türkçe de çok güzel tercüme yapılır merak etmeyin..
kişisel düşüncelerim bunnar tabi:D
 
Neden olmasın ? Yüce Rabbimiz her dilden anlar. Mühim olan niyettir,İbadetini yürekten yapmandır.Manasını bilmediğin şeyleri tekrarlaman yerine kalbinden geçeni niyaz etmen daha yerinde olacaktır bana göre.

Yapabilen arapça öğrenir ilmini alır.Kendi dilinle yaptığın ibadette seni başkasından ayırmaz aksine kalben daha da yaklaştırır.Herşeyin Türkçe karşılığı bulunur istedikten sonra.

Adam camide atıp tutuyor arapça bilmeyen mel mel bakıyor.Oysa mealini okusa tamamen ezbere bilse anlayacak.Ama bizim muhterem halkımız daha gazete okumuyorki kalkıp Kur an ı okusun hatta ezbere bilsin nerde.
 
bilgisayarı yeni kurdum yorumları okuyorum açıkçası benimde merak ettiğim bir konu
 
theozy' Alıntı:
şimdi ilk olarak ezana geleyim... bence arapça olmas şart.. ben türkçe olmasını isterdim ama ezan bir simgedir.. tüm müslümanları namaza çağırır..
ikincisi camilerde hocalar da arapça dua okuyabiir ama peşine türkçesini de okumalıdır.. ve namaz bence türkçe dualarla olmalıdır.. tamam namaz kılarken insanın ruh hali bile değişiyor huzur buluyor ama türkçe olursa bence daha içten olur.. ezbere değil hissderk dua edilir.. sonuçta namazda bağıara bağıara kılmıyoruz içimizden okuyoruz duayı..
Yok anlamı bozulur olmaz tercüme demiş arkadaşlar.. anlamı bozuluyosa diyanet nasıl meal çıkarıyo? kuranı tahrip mi ediyo bizim diyanet? Türkçe de çok güzel tercüme yapılır merak etmeyin..
kişisel düşüncelerim bunnar tabi:D

theozy zaten camilerde dualar türkçe yapılmaktadır
zaten duada her insanın kendi dilinde olur.
ama bir dua kur'andan olursa arapça okunması zorunlu olduğu gibi türkçesini de bilmek zorunludur.
zaten namazda okuduğumuz sure sayısı toplasan 4 ü geçmez
4 tane sureyide orjinal allahın söylediği şekilde değilde kulun anladığı şekilde okursan hiçbir anlamı kalmaz.Nasıl ki bazen romanların çevirisi romanın aslı kadar ses getiremiyorsa Hiçbir tercüme de kur'an'ın aynısı olamaz.Mealler sadece bir nebzede olsa anlamamız için gerekli ve zorunlu kitaplardır.Bir arap bile kur'an'ı okuyabildiği halde tüm ayetleri doğru olarak anlaması mümkün değildir.
çünkü Arapça öyle bir dilki bazen bi kelime birden çok manayı karşılayabilmektedir.
ayrıca kur'an da geçen bazı bilimsel mucizeler ilk geldiği dönemlerde bilinmiyorken sonradan anlaşılmıştır.dolayısıyla kur'anda kıyamete kadar muhkem(anlaşılabilir) ve müteşabih (anlaşılamaz veya farklı anlaşılabilir) ayetler olacaktır.
o yüzden bir şeyin orjinali neyse odur =)

ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(7):O, sana Kitab'ı indirendir. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihdir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır" derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
 
crazyboy_9999' Alıntı:
theozy zaten camilerde dualar türkçe yapılmaktadır
zaten duada her insanın kendi dilinde olur.
ama bir dua kur'andan olursa arapça okunması zorunlu olduğu gibi türkçesini de bilmek zorunludur.
zaten namazda okuduğumuz sure sayısı toplasan 4 ü geçmez
4 tane sureyide orjinal allahın söylediği şekilde değilde kulun anladığı şekilde okursan hiçbir anlamı kalmaz.Nasıl ki bazen romanların çevirisi romanın aslı kadar ses getiremiyorsa Hiçbir tercüme de kur'an'ın aynısı olamaz.Mealler sadece bir nebzede olsa anlamamız için gerekli ve zorunlu kitaplardır.Bir arap bile kur'an'ı okuyabildiği halde tüm ayetleri doğru olarak anlaması mümkün değildir.
çünkü Arapça öyle bir dilki bazen bi kelime birden çok manayı karşılayabiliyor.
ayrıca kur'an da geçen bazı bilimsel mucizeler ilk geldiği dönemlerde bilinmiyorken sonradan anlaşılmıştır.dolayısıyla kur'anda kıyamete kadar muhkem(anlaşılabilir) ve müteşabih (anlaşılamaz veya farklı anlaşılabilir) ayetler olacaktır.
o yüzden bir şeyin orjinali neyse odur =)
crazy ben bu yaşıma kadar tamamını türkçe okuyan imam görmedim sayılır arada 1-2 duayı türkçeye çeviren oldu ama nadirdir..ne samsunda ne kayseride ne istanbulda ne izmirde.. diğer illeri bilemem.. kandillerde edilen dualarıda saymıyorum o da arapça olmaz zaten..
arapça benim kulağıma daha hoş geliyor bunu inkar edemem ama bi yandan da anlamsız geliyor.. yabancı dilde bi şarkı dinlemek gibi.. seda hoş ama anlam yok.. ezberden okuyoruz duaları.. belki niyetimiz tam ama aklıma yatmıyo bu iş benim.. anlamsız geliyor arapça okumak...
 
Gєηco' Alıntı:
ama beN gelişen topLumda dinimiz tam anlamıyLa
öğreniLmiyoR....

baKın neRden nereye bağLıyacam oLayı..benim asıL düşünCem buydu.

o kadaR orduyLA o kadar düşmanLA çanakkale geçilemedi..
ama şu aNDa geçiLmez dediğimiz çanakkale çoKtan geçiLdi..
içimize kadaR giRdi çağdaşlaşmak adına batılaşmak adına özümüzDen oLduk..
bu bize anlatıLmadığından veya gençLerin özenti olduğundan veya dinini
tam anlamıyLA anlamadığınDan kaynaklanmıyoRmu..
öyLe bir millet düşününkü savaş alanında namaz kılınan yapıLmadımı sarıkamışta,çanakkalede peki şu anki duruma bakın..
Türkiyeye bakın.. ve dinimizin islamımızın ne kadar ayaKlar altına alındığını göRün..bu hep cehaletten kaynaklanmıyoRmu ?
dinini isLamını biLmediğinden kaynaklanmıyoRmu.?

benim arapçaDan şu diLden bu diLden bir alıp veremediğim yok..
ama yeTerinCe.. dinimizi bilmiyoruz öğrenemiyoRuz..
buDa büyük rahatsızlık veriyoR bana...

umaRım anLatmak istediklerimi anlatabiliyoRumduR..

bende sana tessekkur ederim..

dedigin gibi canakkale gecilmezdi ama imanla yurekle gecilmezdi..maalesef biz bunlari unuttuk ve hatta soyumuzdan, Osmanlimizdan bile soguttular bizi ne ugruna?..ismini laiklik koydular, cagdaslasma koydular, batilasma koydular..

yanlis anlasilmasin benim laiklik ile alip veremedigim yok..ilkeye saygim buyuk dinin devlet isleri ile ayrilmasi gerektigine inaniyorum ama cumhurbaskani basta olmak uzere kalkip annelerimizin ablalarimizin basindaki 1 metre bez parcasina el uzatiliyor ise ve bu olay laiklige dayatiliyorsa bu hem atamiza saygisizliktir hem dinimize saygisizliktir..boyle oyunlarla dinimizden soguttular bizi..savununca da yobaz olduk gerici olduk irticaci olduk..

bizim gorevimiz ogrenebildigimiz kadar dinimizi ogrenmek onumuze ne kadar engel koyulsa bile yinede bunu yapmamiz lazim..dedigim gibi kimse bize turkce ibadet edemezsin demiyor senin yeterki kalbinde olsun..
 
theozy' Alıntı:
crazy ben bu yaşıma kadar tamamını türkçe okuyan imam görmedim sayılır arada 1-2 duayı türkçeye çeviren oldu ama nadirdir..ne samsunda ne kayseride ne istanbulda ne izmirde.. diğer illeri bilemem.. kandillerde edilen dualarıda saymıyorum o da arapça olmaz zaten..
arapça benim kulağıma daha hoş geliyor bunu inkar edemem ama bi yandan da anlamsız geliyor.. yabancı dilde bi şarkı dinlemek gibi.. seda hoş ama anlam yok.. ezberden okuyoruz duaları.. belki niyetimiz tam ama aklıma yatmıyo bu iş benim.. anlamsız geliyor arapça okumak...


her cumada
Arapçası : إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

Türkçesi : "Muhakkak ki Allah, Adaleti, İyiliği, Akrabaya Yardım Etmeyi Emreder; Çirkin Şeyleri, Fenalık ve Azgınlığı da Yasaklar. O Düşünüp Tutasınız Diye Size Öğüt Veriyor." (Nahl, 16/90)

olarak dua edilir. Hem arapça hem Türkçe, Türkiyede geneldir, ben hiçbiryerde hutbede başka dua edenini görmedim, duymadım.
 
Bundan sonraki hayatımızda kullanacağımız lisan arapçadır ister kulağa hoş gelsin veya gelmesin. Allah c c buyurabilirdi herlisanda ezan veya dua yada kuran okunabilir diye dikkat. dikkat ediniz kuran mealleri yani elmalılı hamdi yazır diyanet maili vs vs aynı şeyi anlatıyor fakat kelimeler deyimler farklı. en güzeli ve makbulu arapçadır. Önemli olanı ibadete kendimizi verip Huşu içinde yapmakdır.

Yukarda admin arkadaşın kulağıma hoş gelmiyor. demesine konumdaki hoş gelsin veya gelmesin yazmam bi cevap değildir yanlış anlaşılma olmasın

Saygılar..
 
kim neyi savunmuş belli değil herkez bir tarafa geçmiş A kümesi B kümesi o bişi diyo öbürü çürütmeye çalışıyo biri asıyo biri kesiyo
tartışıp konuşcaksak ki bence bu şart bence madde madde gidelim
1-ezan türkçe mi arapça mı? (bence arapça)
2-camilerimizde hocalar türkçeye mi daha eğilmeli arapçayamı? (bence türkçe)
3-namaz türkçemi arapçamı (bence arapça)
4 Kuran-ı kerim arapçamı türkçemi? (bence türkçe)
5-genel islam terimleri türkçemi arapçamı? (bence türkçe)

unutmadan islami terimlerin bir kısmı fars ca dır ama biz arapça sanırız
elçi(türkçe)=resul(arapça)=peygamber(farsca)
heralde fars ca da mubarek dil değildir?:)
saygılar
 
Diyanetin açıklamasında da belirtildiği gibi...Kuran denilince akla "lafız(söz) ve mana" gelir. Benim lafızdan anladığım şudur: ilgili sözün-kelimenin sese dönüşmesi veya yazılması anlamının yanısıra, bir nevi manevi kod-şifre özelliğine sahip sanırım. Çocukluğumuzdan beri işitiriz bir ilizyonist yaptığı şeyi bir çeşit kelimelerle başlatır örn: "abra kadabra vs". Lafız dediğimiz de buna benzer sanırım.
Zaten birçok hadiste buna benzer örnekler var. (Nazar, çeşitli sıkıntılar için vs. okunan dua ve ayetler.)
Ayrıca İslam'ın evrensel-uluslararası bir din olması bile ibadetin(namaz) tek dille yapılması gerektiğine işaret eder: Düşünsenize Endonezyalı,Mısırlı,Amerikan vs. bir müslüman Türkiye'ye gelmiş ve İbadete çağıran ezan Türkçe. Bu kişi bunun bir çağrı olduğunu anlayabilmesi için Türkçe bilmesi gerekir. Veya namaz Türkçe kılınıyor; bu kişi, imam: "En büyük Allah'tır" dediğinde namaz tekbiri(Allahüekber) alındığını anlayabilir mi.
İşte bu sebeple ortak bir "ibadet diline" zaten zoraki bir gereksinim var. Eh böylece, ibadet dilinin, dinin orjinal dilinde olması gayet normal olsa gerek.
Namazı anlayarak kılmakta tabiki faydalar var. Ancak anlayarak kılmak farz mı acaba?

Ama dua konusuna gelince, Arapça bilmeyen bir topluluk için dileklerde bulunan bir kişi, bu kişilerin de kalbine tesir edebilmesi için Arapçanın yanında anadile de yer vermelidir.
Bence ezanda da böyle olması lazım. Arapça(ulusal ibadet dili) olarak okunmalı tabiki ama Arapçanın ardından kulaklarımıza günde 5 defa "...Haydi duaya,Haydi kurtuluşa..."(Hayyal esselah,hayyalelfelah) diye kendi dilimizde de haykırılsa, herhalde bunu işittiğimizde sadece çalan müziğin sesini kısmak yerine daha da ziyadesini yapacağımız konusunda ümidim vardır... Selamlar.
 
Geri
Üst