Börteçine9
New member
Hayatta bazı gerçekler var. Görülen ama görülmeyen, duyulan ama duyulmayan, bilinen ama unutulan gerçekler. Yanı başımızda Türkmen gerçeği, Batı Trakya gerçeği, Kırım gerçeği, Doğu Türkistan gerçeği vs. Kırım sürgünü, Bulgar zulmü, Kıbrıs katliamı, Çin işkencesi...Düşünmekten nefret, saymaktan ar duyduğumuz gerçekler. Peki bunca çığlığa rağmen hala Dünya Türklüğünün yada dünyada Türklüğün bu serzenişlerde olması yüreklerde acı hissettirmiyor mu? Azerbaycan'dan duyulan ses, Doğu Türkistan'dan yayılan feryat, Kıbrıs'ta yok edilmeye çalışılan hak bizim değil mi?
Bu hakları aramak, düşünmek bir yana, bugün Türkiye'de gözgöre göre parsel parsel topraklarımız satılıyor. Hemde Türkiye'nin dört bir yanında. Şu an şehitlerimizin canlarını vererek vatan yaptığı topraklarımıza, savaşmadan yabancılar sahip oluyor. Antalya'da, Elazığ'da, Aydın'da, Muğla'da, Bodrum'da, Marmaris'te, Didim'de, Kaş'ta ve daha birçok ilimizde, kanla sulanan toprak, ölümüne savunduğumuz toprak, namus bildiğimiz vatan SATILIYOR! Bu konuya bazı köşe yazarları değindi. Peki gereği yapıldımı hayır. O zaman sesimizi daha çok duyurmamız gerekmektedir. TBMM'nde konulacak bir yasa ile toprak satışları durdurulabilir. Bunu yapmayanlardan hesabını sormak boynumuzun borcu olacak fakat şu an milli iktidar hedefimize ulaşıncaya kadar da yapılanlara göz yummayalım. Çeşitli eylemlerle, imza kampanyaları ile bu hain satışa dur demek zorundayız. Didim'de ingilizce su faturası basacak kadar ileriye giden bu hainliğin önüne derhal geçilmelidir.
Mevcut hükümetten, Başbakandan, Cumhurbaşkanından vs bu millet ümidini yitirmiş. En son Strazburg'ta Ermeni soykınımı yaptınız suçlamasına karşın net bir şekilde hayır diyemeyen sadece "ifade özgürlüğü ile hakaret özgürlüğünü karıştırmayalım" cevabı verebilen biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı olabilir mi? Kıbrıs'ta bir çok taviz verdikten sonra şartları iş işten geçtikten sonra eleştiren biri, kimlik arayışlarında olan biri, kürt sorunu vardır diyebilen biri, PKK'lıları masaya çağıran biri, Türkmenleri, Türk'ü unutan biri bu ülkenin başbakanı OLAMAZ!
Türk'ü unutuyorlar 2
Bu yazıda yer alan "Türk'ü unutuyorlar" başlığının iki anlamı var. Birincisi dünyada soykırım gören, hakları yenen, toprakları işgal edilen Türklerin unutulup kaderlerine terk edilmesi, ikinciside Türk'ün kaderi belirlenirken tarihte oynamış olduğu rollerin unutulması. Yani Türk'ün gücünü, adaletini, yapabileceklerini de unutuyorlar. Dünya'da Türk'ün var olmadığı bir yer yok. Dolayısıyla dünyadaki Türk nüfusu da azımsanamayacak sayıda. Bu da başta ABD olmak üzere çıkarcı, katil devletler için her zaman ciddi bir tehdit. Bu sebebtendir ki emperyalist ülkeler tarafından Türkiye'nin gücünü farkına varması, gerek coğrafi konumunun gerekse yer altı kaynaklarının imkanları dünya devletlerini rahatsız ediyor. Ama hiç rahatsız olmayıp keyiflerine baksınlar. Çünkü rahatsız olacakları günler daha gelmedi. Ne diyor şair: "Belki yarın belki yarından da yakın!"
Atilla YILMAZ
Bu hakları aramak, düşünmek bir yana, bugün Türkiye'de gözgöre göre parsel parsel topraklarımız satılıyor. Hemde Türkiye'nin dört bir yanında. Şu an şehitlerimizin canlarını vererek vatan yaptığı topraklarımıza, savaşmadan yabancılar sahip oluyor. Antalya'da, Elazığ'da, Aydın'da, Muğla'da, Bodrum'da, Marmaris'te, Didim'de, Kaş'ta ve daha birçok ilimizde, kanla sulanan toprak, ölümüne savunduğumuz toprak, namus bildiğimiz vatan SATILIYOR! Bu konuya bazı köşe yazarları değindi. Peki gereği yapıldımı hayır. O zaman sesimizi daha çok duyurmamız gerekmektedir. TBMM'nde konulacak bir yasa ile toprak satışları durdurulabilir. Bunu yapmayanlardan hesabını sormak boynumuzun borcu olacak fakat şu an milli iktidar hedefimize ulaşıncaya kadar da yapılanlara göz yummayalım. Çeşitli eylemlerle, imza kampanyaları ile bu hain satışa dur demek zorundayız. Didim'de ingilizce su faturası basacak kadar ileriye giden bu hainliğin önüne derhal geçilmelidir.
Mevcut hükümetten, Başbakandan, Cumhurbaşkanından vs bu millet ümidini yitirmiş. En son Strazburg'ta Ermeni soykınımı yaptınız suçlamasına karşın net bir şekilde hayır diyemeyen sadece "ifade özgürlüğü ile hakaret özgürlüğünü karıştırmayalım" cevabı verebilen biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı olabilir mi? Kıbrıs'ta bir çok taviz verdikten sonra şartları iş işten geçtikten sonra eleştiren biri, kimlik arayışlarında olan biri, kürt sorunu vardır diyebilen biri, PKK'lıları masaya çağıran biri, Türkmenleri, Türk'ü unutan biri bu ülkenin başbakanı OLAMAZ!
Türk'ü unutuyorlar 2
Bu yazıda yer alan "Türk'ü unutuyorlar" başlığının iki anlamı var. Birincisi dünyada soykırım gören, hakları yenen, toprakları işgal edilen Türklerin unutulup kaderlerine terk edilmesi, ikinciside Türk'ün kaderi belirlenirken tarihte oynamış olduğu rollerin unutulması. Yani Türk'ün gücünü, adaletini, yapabileceklerini de unutuyorlar. Dünya'da Türk'ün var olmadığı bir yer yok. Dolayısıyla dünyadaki Türk nüfusu da azımsanamayacak sayıda. Bu da başta ABD olmak üzere çıkarcı, katil devletler için her zaman ciddi bir tehdit. Bu sebebtendir ki emperyalist ülkeler tarafından Türkiye'nin gücünü farkına varması, gerek coğrafi konumunun gerekse yer altı kaynaklarının imkanları dünya devletlerini rahatsız ediyor. Ama hiç rahatsız olmayıp keyiflerine baksınlar. Çünkü rahatsız olacakları günler daha gelmedi. Ne diyor şair: "Belki yarın belki yarından da yakın!"
Atilla YILMAZ