ĦĄЯĄMÍ
" hayal taciri "
- Katılım
- 6 Ara 2006
- Mesajlar
- 3,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
110 yıl evvel Osmanlı ve Türkler üzerine oynanan oyunlar her daim tekrar tekrar sahneye konuyor. Avrupalı bundan vazgeçmedi; Türkiye’yi parçalamak ve yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor ve tüm fırsatları kullanıyor.
İşte size dört tarihi belge:
Yukarıdaki karikatür İngiltere – Londra menşeli. Dergideki karikatürde yıl 1897.. Bayan Avrupa’yı, köpek Yunanistan’ı (üzerinde Greece yazıyor), köpeğin önündeki but (üzerinde Girit “Crete” yazıyor) temsili olarak karikatürize edilmiş. Yunanistan’ın önüne atılan but (Girit meselesi) bugün ise Kıbrıs sorunu ile ortalığı karıştırarak devamlı tavizler isteniyor.
Bu karikatürde İngiliz basınında yer almış. Osmanlı ve sülyeti arka planda, öğretmen yada dadı konumundaki Avrupa (eteğinin üzerinde İngiltere, Fransa, Avustralya yazmakta) (önlüğünün cebindeki kağıtta Paris protokolü yazıyor) Yunanistan’ı azarlamasındaki neden, Paris protokolü ile Türk topraklarının büyük bölümünü verdiği Yunanistan’ın doyumsuzluğunu ve açgözlülüğü.
Dev cüssesiyle çizilmiş Osmanlı İmparatorluğu eline “Reform” yazılı bir evrak var. Avrupa nezaretinde ayak parmaklarının üzerine yüksekmiş ve Dev Osmanlıya kafa tutan Yunanistan Avrupalı güçlerle ittifak kurarak, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmadaki sindirilmişliği anlatıyor.
Osmanlı İmparatorluğunda “Reform” adı altında bir çok yetkiye sahip olan Avrupalı ve azınlıklar oyunlarına devam ediyor. Karikatür altında; Osmanlı Padişahı “Avrupalılar benden bir bütünmüşüm gibi bahsediyorlar. Oysa ben kendimi parçalanmış olarak hissediyorum..” diyor. Karikatürde ağlayan bir Balkanlar olarak resmedilmiş, Yunanistan el şeklinde çizilmiş ve Girit’e uzanmış ve Girit siyah çizilerek Osmanlının elinden gitmiş. Köşede yerde duran Girit belgesi.
O günlerde Avrupa ülkelerinin diplomatları, ajanları, işbirlikçileri el birliği ile tüm maddi imkanlarını kullanarak Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içinde yaşayan azınlıkları ayaklandırarak Osmanlı İmparatorluğunu parçalamaya çalışıyorlardı. Tek bankası olan Osmanlı Bankası yabancıların kontrolünde, ekonomi zayıf, devlet işlerini azınlıkların (gayri Müslimlerin) idare ettiği, Türklerin sadece askerlik yaptığı ve savaştığı, yazışmaların bile artık Fransızca veya İngilizce yapıldığı bir ülke konumundaydı.
Kürt, Ermeni, Arap ve Yahudi sorunları yaratarak, tarikatları ve Müslümanları bile kullanarak, Türk ordusunu karıştırarak, Yunanistan’da Osmanlının üzerine sürerek emellerine adım adım yaklaşıyorlardı. Ve başarılıda oldular, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçaladılar. Ama bir şeyi göz ardı etmişlerdi…
Yukarıda anlattıklarımla sanki bu gün yaşıyormuş gibi geldiyse ve yabancı gelmediyse aynı şartlarda nefes aldığınızdandır. Tıpkı bugün olduğu gibi; Şimdi Kıbrıs ve Ege sorunu Yunanistan’ın önüne atılmış. Kürt, Ermeni ve azınlıklar sorunu yine hortlatıldı. Terör ve terör odaklı kesimler maddi ve manevi destekleniyor. Ermeni diasporası devamlı tepemizde. AB uyum yasaları ile “Reform” adı altındaki belgeleri imzalıyoruz, tavizler veriyoruz. Bankalarımız ve ekonomimiz yabancılaştı. Kültürümüz ve dilimiz yozlaştı. Bu faaliyetlerini desteklemeleri için kimi basın, parti ve derneklere maddi yardımlar yapılıyor. Göz bebeğimiz ordumuza saldırılar ve yıpratma faaliyetleri had safhada..
Alıntı / Karikatür kaynak: Osmanlı Bankası Arşivi
İşte size dört tarihi belge:

Yukarıdaki karikatür İngiltere – Londra menşeli. Dergideki karikatürde yıl 1897.. Bayan Avrupa’yı, köpek Yunanistan’ı (üzerinde Greece yazıyor), köpeğin önündeki but (üzerinde Girit “Crete” yazıyor) temsili olarak karikatürize edilmiş. Yunanistan’ın önüne atılan but (Girit meselesi) bugün ise Kıbrıs sorunu ile ortalığı karıştırarak devamlı tavizler isteniyor.

Bu karikatürde İngiliz basınında yer almış. Osmanlı ve sülyeti arka planda, öğretmen yada dadı konumundaki Avrupa (eteğinin üzerinde İngiltere, Fransa, Avustralya yazmakta) (önlüğünün cebindeki kağıtta Paris protokolü yazıyor) Yunanistan’ı azarlamasındaki neden, Paris protokolü ile Türk topraklarının büyük bölümünü verdiği Yunanistan’ın doyumsuzluğunu ve açgözlülüğü.

Dev cüssesiyle çizilmiş Osmanlı İmparatorluğu eline “Reform” yazılı bir evrak var. Avrupa nezaretinde ayak parmaklarının üzerine yüksekmiş ve Dev Osmanlıya kafa tutan Yunanistan Avrupalı güçlerle ittifak kurarak, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmadaki sindirilmişliği anlatıyor.

Osmanlı İmparatorluğunda “Reform” adı altında bir çok yetkiye sahip olan Avrupalı ve azınlıklar oyunlarına devam ediyor. Karikatür altında; Osmanlı Padişahı “Avrupalılar benden bir bütünmüşüm gibi bahsediyorlar. Oysa ben kendimi parçalanmış olarak hissediyorum..” diyor. Karikatürde ağlayan bir Balkanlar olarak resmedilmiş, Yunanistan el şeklinde çizilmiş ve Girit’e uzanmış ve Girit siyah çizilerek Osmanlının elinden gitmiş. Köşede yerde duran Girit belgesi.
O günlerde Avrupa ülkelerinin diplomatları, ajanları, işbirlikçileri el birliği ile tüm maddi imkanlarını kullanarak Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içinde yaşayan azınlıkları ayaklandırarak Osmanlı İmparatorluğunu parçalamaya çalışıyorlardı. Tek bankası olan Osmanlı Bankası yabancıların kontrolünde, ekonomi zayıf, devlet işlerini azınlıkların (gayri Müslimlerin) idare ettiği, Türklerin sadece askerlik yaptığı ve savaştığı, yazışmaların bile artık Fransızca veya İngilizce yapıldığı bir ülke konumundaydı.
Kürt, Ermeni, Arap ve Yahudi sorunları yaratarak, tarikatları ve Müslümanları bile kullanarak, Türk ordusunu karıştırarak, Yunanistan’da Osmanlının üzerine sürerek emellerine adım adım yaklaşıyorlardı. Ve başarılıda oldular, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçaladılar. Ama bir şeyi göz ardı etmişlerdi…
Yukarıda anlattıklarımla sanki bu gün yaşıyormuş gibi geldiyse ve yabancı gelmediyse aynı şartlarda nefes aldığınızdandır. Tıpkı bugün olduğu gibi; Şimdi Kıbrıs ve Ege sorunu Yunanistan’ın önüne atılmış. Kürt, Ermeni ve azınlıklar sorunu yine hortlatıldı. Terör ve terör odaklı kesimler maddi ve manevi destekleniyor. Ermeni diasporası devamlı tepemizde. AB uyum yasaları ile “Reform” adı altındaki belgeleri imzalıyoruz, tavizler veriyoruz. Bankalarımız ve ekonomimiz yabancılaştı. Kültürümüz ve dilimiz yozlaştı. Bu faaliyetlerini desteklemeleri için kimi basın, parti ve derneklere maddi yardımlar yapılıyor. Göz bebeğimiz ordumuza saldırılar ve yıpratma faaliyetleri had safhada..
Alıntı / Karikatür kaynak: Osmanlı Bankası Arşivi