Tüyü Bitmemiş Yetim Hakkıymış !

AntidepresaN

New member
HH Üyesi
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
1,584
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
AtaTürkçü Düşünce Sistemi..
Tüyü Bitmemiş Yetim Hakkıymış

Başvekil gene şovunu yaptı…


Şaban Dişli’nin dişlemekle kalmayıp hortumladığı söylenen paralardan sonra bekledi, beklediiii… Baktı hain Baykal (!) unutmuyor, unutturmuyor… “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyiiiiz” diye gürledi (!)…

Ne desem bilmem ki? Demek istediklerimi desem alim Allah bütün ömrüm “burnu uzadıkça uzayan Pinokyo’lara” 100 yıl tazminat ödemekle geçer. Neyse, bayan olduğumuz için kibarlık bizde kalsın. Çingene cazgırlığının nimetlerini niye alır bilir misiniz? Hiç kimse onlar kadar cazgır olamadığı için “haklı” çıkarlar. Sen anladın sevgili okur ne demek istediğimi…

Seçim öncesi, Doğan Grubu'na ait POAŞ'ın toplam 985.5 milyon YTL'lik vergi borcu Maliye Bakanlığı tarafından 275.3 milyon YTL'ye indirildi.

Bu para seçim öncesi Doğan Grubuna “sus payı” diye verilirken, vatandaşın cebinden bağışlandığına göre, içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı yok muydu?

Bir haber daha:

Tayyip Erdoğan hükümeti, Citibank’ın 3 Milyar dolara ‘ (4 milyar YTL) yakın vergi borcunu, tamamen silmiştir. Maliye Bakanlığı Citibank ile 3 Milyar dolara yakın vergi borcu konusunda masaya oturmuş ve masadan vergi borcunu sıfırlayarak kalkmıştır. AKP Hükümeti, bu işlemi, göreve gelir gelmez, 2002 seçimlerinden bir buçuk ay sonra yaptı. Citibank’ın Maliye’den kaçırdığı 3 milyar dolara yakın vergi borcunun silinmesinin tarihi, 23 Aralık 2002. Maliye Bakanlığı raporlarında, işlemin “Bakan oluruyla” yapıldığı belirtiliyor.

Sanırım dünyada ki sıcak parayı yöneten Citiban bizim tüyü bitmemiş yetimlerden daha yetimdi ki, orada da tüyü bitmemiş yetim hakkı yenmemişti (!)…

Kefenin KDV’si %18, simitin KDV'si yüzde 18... Öte yandan havyarın KDV'si de yüzde 18... Evde içilen içme suyunun KDV'si yüzde 18, viskininki de yüzde 18... Hele fakir ve tüyü bitmemiş yetime çooook elzem olan bir “temel ihtiyaç(!)” var ki, KDV’si sıfır. Elmas ve kıymetli taşlar ithal ve ihracatında KDV sıfır. Bu işten en büyük parayı kazanan da tesadüfen Başbakan’ın yatlarında gezdiği ATASAY kuyumculuk… Zaten bu düzenlemede de yetim hakkı falan yenmemiştir(!).


Hükümetiniz iptal edileceğini bile bile bazı yasalar çıkarıyor. Yasa iptal edilene kadar talan yapılıyor. Yasa iptal edildikten sonra birilerine peşkeş çekilen yerler peşkeş çekilen kişilerde kalıyor. Mesela bu şekilde Marmara’da Atasay’lara bazı yerler verilmiş midir? Verilmiş ise “hile-i şeriye” yapılarak verilen bu yerlerde yetim hakkı yok mudur? Yoksa yetim yetimliğini bilip buralarda ki haklarından gönüllü olarak feragat mi etmiştir (!)?...

Kemal abiniz için çıkardığınız vergi affından cukkalanan paradaki tüyü bitmemiş yetimin hakkını biz bilmeden yetimleri tek tek tesbit edip dağıttınız mı(!)?...

Bakınız, odatv ne yazdı:

“Sokaktaki vatandaş konut edindirme yardımı için Başbakan’ın ağzına bakıtılır, ülke gündemi de Ergenekon ve AKP kapatma davasına kilitlenirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet tarihinin en büyük borç silme operasyonuna imza attı. Silinecek borç tutarı 90 milyar YTL. Borcun resmi sahibi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF); müsebbibi batan – batırılan bankalar. Alacağımdan vazgeçtim diyen ise Hazine, yani Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları. Borcun faizinin silinmesi kabul edilebilir ama anapara nasıl siliniyor; hakikaten üzerinde tartışmak lazım. Çünkü bu para ‘amme alacağı’ niteliğindedir. Borcun silinmesi de bir çeşit aftır.”



Evet Sayın Başbakan, bu parada da sanırım tüyü bitmemiş yetim hakkı yoktu (!)…

Daha kaçak villalara, likit yumurtalara gelemedik bile. Vatandaşa yardım diye sıfır vergi ile “Mehmetçik Vakfı’ndan vergi kesiliyor” gıda bankası denilen dernekler kurdunuz. Halkı dilenciliğe alıştırdığınız. Bu dernekler vasıtası ile de Ülker ve yan kuruluşu Halk Gıda, Kiler gibi yandaşlarınızın ürünlerini dağıttınız. Bu para aktarımlarında da zaten tüyü bitmemiş yetim hakkı falan yoktu (!)

5-7 Nisan arası Unakıtan ve özelleştirmeden sorumlu müsteşarı ve bir başka müsteşarla hiçbir resmi işlem yapılmaksızın Suudi Arabistan’a neden gitti? Kemal Abiniz’in dönüşünden 2 gün sonra Suudi Prensi Türkiye’ye gelerek doğruca Bodrum’a niye gitti? Bodrum’da arazi tesbit ve değerlendirmelerini neden yaptı? Unakıtan’ın Suudi Arabistan’a yaptığı gizli gezi ve Suudi Prensi’nin Bodrum’a gelişi ile ilgisi nedir? Neden Unakıtan’ın bu seyahatinin formalitelerinin tamamlanması cihetine sonradan gidildi?

Sayın Başbakan; siz, Cumhurbaşkanı, Unakıtan gibi önemli isimlerin sık sık Arap Ülkeleri’ne gidişinizin sebebi ve bunların bir kısmını gizli yapmalarının altında yatan gerçek nedir? Katar, Kuveyt, Dubai, Suudi Arabistan gibi ülkeler de sizin İsviçre’niz mi? Hani sizden önce ÖRTÜLÜ ile içli-dışlı olanlar İsviçre’ye giderlerdi ya (!)…



Bir de Erzurum’a gönderdiğiniz bir valiniz var. Bu valinin aldığı 360 milyarlık arabada da zaten yetim hakkı falan yoktu. Birçok şaibesi olan valiniz Muğla’ya tayin oldu diye Erzurumlu nerede ise kurban kesecek ama gittiği ile de sabır dilemekten kendilerini alamıyorlar.

Sayın Başbakan, bu liste öylesine uzun ki…

Türkiye yolsuzluk ve rüşvet konusunda dünyada 64. sırada. İhalede şeffaflık konusunda 3. Dünya ülkeleri ile birlikte sayılıyor.


Bir de beni kahkaya boğan bir sözünüz daha var:“Çetelerin üzerine gittik (!)”


Bakın Sayın Başvekil, Şırnak’da görev yapan bir polis memuru anlatıyor. Gece olunca nerede ise konvoy halinde kaçak benzin geçiyor ve biz sadece seyrediyoruz diyor. Bu kaçak benzin işi öyle yaygın ki, bu işi yapanlar benzinlik zinciri kurmuşlar. Şeş kaza bunlardan bir benzin aldığınızda araba mutlaka bakıma giriyor. Bunların kontrolleri bile yapılmıyor. Ayrıca bu çetelerin içinde kaç tane AKP’li var?

Sayın Başbakan, İstanbul’da kapkaç çetelerini yöneten zatın avukatı kim? Sizin önceki İçişleri Bakanınızın oğlu M.A. olmasın. İstanbul’u Kürt Mafyası’nın eline sizin hükümetiniz teslim etti. Şimdi “beyaz” paraları oteller, beyaz eşya, benzinlik gibi yerlerde aklanıyor. Bunların bir çoğu da PKK yandaşı... Sizin istihbaratınız herhalde onun bunun yatak odasını dinlemekten bu çeteleri dinleyemiyor(!)... PKK 2005’den bu yana büyük şehirlerde korku terörü yapmak için veya olası bir iç savaşa hazırlık yapıyor. Esrar-eroin paraları ile birçok işyeri değerinin çok üstünde satın alınıyor. Buralar pkk için sığınma yerleri. Sahi, bu arada sizin istihbarat daireniz ne yapıyor? Adamlar Karacaahmet’den füze fırlatabilecek noktaya gelirken sizinkiler nerede? Siz herhalde vatan, bağımsızlık, bayrak diyenleri PKK’dan daha tehlikeli buluyorsunuz (!)


Sayın Başbakan, Yalova’da bir misyoner derneği var. Adı-sanı açık, gizli bir tarafı yok yani. Depremin hemen arkasından gelmiş Alman bir misyoner. Bu misyoner Yalova’da Muş Mahallesi de denilen mahalle ile çok ilgili. Yeniyılda 250 adet kart bastırıyor. Bu kartlar ayine katılan hristiyanlaştırılmış Türk Vatandaşları için. Muş Mahallesi olarak da bilinen Özden Mahallesi’nde ki Kürt çocukları neden özellikle ilgi alanlarında dersiniz? Emperyal güçler zaten ayrılık tohumlarını ektikleri bu vatandaşlarımızı bir de hristiyanlaştırarak din birliğinden de uzaklaştırıyorlar. Dil-din birliği kalmamış insanları bu topraklarda nasıl tutacağız Sayın Başbakan?

İ.T. T. Evi Derneği olarak faaliyet gösteren bu derneğin Başkanı AKP’li olan Belediye Başkanı ile mutlu(!) dostluklar yaşıyormuş. Öyle ki, belediyenize itfaiyeye bir ek bina, Zabıtaya bir ek bina, Özden Mahallesi “Muş Mahallesi” ne bir çocuk parkı yaptırdığı söyleniyor. Giden çocuklardan birine bir vatandaşımız dernekte ne yaptıklarını sormuş. Çocuk sohbet ettiklerini anlatmış. Sonra da dernek başkanının peygamberimize “O bir sahtekar, o bir yalancıdır” dediğini anlatmış. Hazır sırası gelmişken şu ılımlı İslam dialogculara da bir “SELAM” şey ettirelim…

Sayın Başvekil, tabanınız yıllarca Atatürk’e dinsiz diye iftira etti. Söyler misiniz, Atatürk’ün sağlığında emperyalistlerin böyle bir şey yapması mümkün müydü? Ve size inanan garibanlar hala sizlerin islamı temsil ettiğinize inanıyor, yazık… Hakikaten ayette ki gibi: Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar… İnsanın feraset gözünü kapatan en önemli etkenler nedir biliyor musunuz? Haram, yalan ve iftira…

Can Ataklı’nın bir araştırma yazısından öğrendiğimize göre ;Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarı 1926 yılında Vahabi Suudi Krallığı tarafından yıkılmak istenir. Suudi Kralının bu girişimi Atatürk’ün yazdığı “Peygamber efendimizin mezarının bir taşına dokunursanız ordumu aşağı gönderirim” telgrafı üzerine durur.

İşte dinsiz diye yıllardır iftira edilen Atatürk, işte Müslüman diye göğe çıkartılan sizler… Peygamberimize hakaret edenlere değil karşı durmak, üstelik iş birliği yapıyorsunuz.

Gene Yalova’da bir iş adamı. Bürosunda Atatürk resmi asılı. Yanında çalışan Yalova’lı bir personel şahit oluyor. Kürt kökenli bu iş adamı akşam giderken Atatürk’ün resmini indirip bebek katili APO’nun resmini asıyormuş. Çalışanının baktığını görünce yanındakilere yüksek sesle şunu söylemiş: “Birgün gelecek bu resim burada daima asılı kalacak”… Bu zat da hem Yalova Ticaret odasında, hem de İl Encümen’de… Ve tabii ki AKP’li… İşte partiniz bu yüzden DTP’nin oylarını aldı. AKP’li olarak hem paralarına para kattılar, hem de her yere hükmettiler. Artık PKK bütün ülkede kendine yataklık edecek bol paralı, siyasi iktidarın içinden gelen koruyucu insanlara sahiptir.


Sayın Başbakan, çeteleri hakikaten müthiş çökertmişsiniz (!)…


Zahide Uçar


****************************************************************************************

Tüyü bitmiş yetimin hakkı ne olacak?

Erdoğan MEB’deki kadrolaşmaya sessiz
Tüyü bitmiş yetimin hakkı ne olacak?


Dişli skandalı sonrası günlerce susan, ardından “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen varsa aramızda barındırmayız” diyen Başbakan Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki skandal atamalara tepkisi merakla bekleniyor. Terfi hakları yenen onlarca memur ise tepeden inme atamalarla neye uğradığını şaşırmış durumda!

MEB’de‘usulsüz’atama

Milli Eğitim Bakanlığı 20 kişiyi, duyuru yapmadan, başvurusuz, sınavsız müdür ve müdür yardımcısı atadı. Bakanlığın atadıkları arasında “tanıdık” isimler de var.

Başbakan Erdoğan’ın, Şaban Dişli ile ilgili iddialara atıfla söylediği “Yetim hakkı yiyenin aramızda yeri yok” sözlerinin manşetleri süslediği bir günde Türkiye ilginç atama haberleriyle sarsıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde EĞİTEK’e bağlı açık ilköğretim, açık lise ve açık meslek liselerine müdür ve müdür yardımcısı atamalarını gerçekleştirdi. Atamalar, hiçbir duyuru yapılmadan ve başvuru alınmadan yapılırken, gelen “teklif” üzerine Personel Genel Müdürlüğü atamaları onayladı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e sunulan atamalar “önerisi” bakan tarafından da onaylandı. 20’ye yakın kişi herhangi bir sınav ve başvuru sürecinden geçmeden müdür ve müdür yardımcısı unvanına sahip oldu. İddialara göre, ataması yapılanlar arasında Personel Genel Müdürü Hikmet Orman’ın oğlu Sedat Orman’dan EĞİTEK Genel Müdürü Nizami Aktürk’ün Özel Kalemi Müdürü Serhat Türkoğlu’na kadar birkaç “önemli” isim de yer alıyor. Atamalarda, yetenek ve liyakat ilkelerine dikkat edilmezken, görevinde yükselme bekleyen birçok kişi de “usulsüz” atama nedeniyle başka “baharı” beklemek zorunda kaldı. Açık meslek lisesine müdür yardımcısı atananlardan biri olan Abdurahman Adıgüzel de Bala Endüstri Meslek Lisesi’nde öğretmenlik yaparken EĞİTEK’e birkaç gün önce görevlendirme ile gelmişti. Adıgüzel, bu atamalarda “şanslı” isimler arasında yer alarak müdür yardımcısı oldu. (ANKA)

Kaynak
 
çeteler ciyaklıyor arpalıkları elden gidiyor anlaşılan

çeteler ve çeteciler ciyaklıyor arpalıkları elden gidiyor anlaşılan
 
AKP’de kadrolaşma haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. AKP Milletvekili Necdet Ünüvar’ın, Sağlık Bakanlığı müşavirliğine getirilen kardeşinin atama kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Atama kararına göre, AKP Adana Milletvekili olan ve daha önce Sağlık Bakanlığı’nda Müsteşarlık yapan Necdet Ünüvar’ın kardeşi Hüseyin Ünüvar müşavir oldu.
 
Sayın başbakan çıkmış medyanın karşısına yok efendim tüyü bitmemiş yetimin hakını yedirtmezmiş,

sen önce kendi yolsuzluklarının hesabını ver.Ben çevrecilerin danışkasıyım diyor.Evet sayın başbakan

kendi çevresini çok iyi koluyor.Kimisine gemiçik davat beyin şirketine ucuz kıredi kullandırmak yani sözün kısası sayın başbakan çok iyi cevreci çevresinin danışkası.
 
Geri
Üst