
Batman, Superman ya da Daredevil’a bir yakınlığım olsa da Thor evreni hakkında pek bir bilgim yok. O yüzden yapımcıların Asgard’ı aslına uygun şekilde mi tasarladıklarını ya da oyunun hikayesinin çizgi romanlarda işlenip işlenmediğini bilmiyorum. Tek bildiğim Thor’un şu aralar bir filminin vizyonda olduğu ve Thor: God of Thunder’ın da bir film oyunu olduğu. Her ne kadar “Film oyunları kötü olur.” klişesinden kendimi mümkün olduğunca uzaklaştırarak oyuna başlasam da, birkaç dakika olmadan yine bu sözün ne kadar doğru olduğuna inanmaya başladım. Thor senaryo olarak filmde yaşananlardan ziyade onun öncesini konu alıyor. Asgard’ın buz yaratıkları tarafından işgali ve buna direnen yüce Thor’un yaptıkları oyunun genel hikayesi. Yapımcılar oyunun adı God of Thunder olunca, oynanış bakımından da oyunu God of War’a benzetmek istemiş olacaklar ki, ortaya böyle aksiyon ağırlıklı bir yapım çıkmış. Şaka şaka, oyun God of War’a benzetilmeye çalışılmış ancak onun kıyısına bile yanaşamıyor.
KLASİK BİR FİLM OYUNU DAHA
Bu tür aksiyon oyunlarının God of War’ı taklit etmesine artık alıştık, ancak bunlardan çok azı başarılı yapımlar oluyor ve maalesef Thor bu sınıfa dahil değil. Oyun her ne kadar “X” tuşu ağırlıklı bir kombo yapısına sahip olsa da, oynanış konusunda pek de başarılı olamaması oyunun kombolarının çöpe gitmesine neden oluyor. Malumunuz Thor İskandinav Mitolojisi’nden de olsa bir Tanrı, bu açıdan kendisine has bir takım güçleri mevcut. Yapımcıların bu güçleri pas geçmemesi iyi olmuş. Thor’un çekiç fırlatma ve normal fiziksel saldırılarının dışında Thunder (Gök gürültüsü), Lightning (yıldırım) ve Wind (rüzgar) elementlerine dayandırılmış saldırıları da mevcut. Her ne kadar bu elementler çerçevesinde yapabildiğiniz saldırıların sayısı bir, ikiyi geçmese de dövüş anında çeşitlilik yaratması açısından iyi düşünülmüş bir ilave, tabi dövüşürken bu güçlerinizden yararlanmaya ihtiyaç duyarsanız. Ben şahsen pek fazla ihtiyaç duymadım. Oyun boyunca düşmanlarım karşısında havaya zıplayıp X’e basarak onların işini bitirmeyi başardım. Arada bir de düşmanlarımın kafasına yıldırımlar yağdırdım, o kadar. Gerçekten oyunda X tuşu dışında başka bir tuşa basma gereği pek duymuyorsunuz.

Düşmanlarınızı patakladıkça hem puan kazanıyorsunuz, hem de sol üst köşedeki göstergenin içinin dolduğunu fark ediyorsunuz. Bu göstergenin içi tamamen dolduğunda Thor öfke saldırısını gerçekleştiriyor ve etrafına yıldırımlar yağdırarak onların işini topluca, tek seferde bitiriyor. Aynı göstergenin yanında kırmızı olan bar Thor’un sağlığını, mavi olansa Odin gücünü temsil ediyor. Tahmin edeceğiniz gibi Thor’un elementsel güçlerini kullandığınızda bu mavi barınız azalıyor. Yapımcılar oyuna Valor adında bir de upgrade sistemi eklemişler. Bu sistemden Thor’un sağlık ve Odin gücü barının yanı sıra, çekiç fırlatma ve diğer güçlerini de geliştirebiliyorsunuz. Elbette ki upgrade işlemlerinizi az önce bahsettiğimiz puanları kullanarak gerçekleştiriyorsunuz. Örümcek ağı görünümüne sahip upgrade sistemimde de pek fazla çeşitlilik olduğunu söyleyemeyiz, ancak bu oyuna çok bile.
Thor şu ana kadar sizde iyi bir izlenim bırakmış olabilir, ancak oyunlarda en önemli unsurların başında gelen “oynanış” konusunda Thor’un ciddi şekilde çuvalladığını belirtmeliyiz. Oyunda sürekli X tuşuna bağımlı olduğunuzu bir tarafa bırakalım. Evvela oyun çok durağan bir yapıda işliyor. İki adım atıyorsunuz, üç düşmanın işini bitiriyorsunuz, ardından bir ara video giriyor ve aynı şekilde bu durum işliyor. Kullanılan aşırı ara videolar, oyunun aksiyon temposunun düşmesine neden oluyor. Gerçi açık konuşmak gerekirse bir aksiyon oyunu olarak Thor yerlerde sürünüyor. Düşmanlarınız sizi hiç zorlamıyor. Dahası size doğru düzgün saldırdıklarını bile söyleyemem. Düşmanlarınızın işini bitirdiğinizi düşündüğünüzde etrafta biraz dolaşıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki ölümü bekleyen başka düşmanlar etrafta geziniyor. Thor’un genelde platform platform ilerleyen yapısı da oyundan sizi soğutabilir. GoW’un sürekli ilerlemeli yapısının aksine, Thor’da genelde bir mekana geliyor ve buradaki düşmanların işini bitirip daha sonra biraz daha ilerliyor ve yeni bir mekanda yeni bir düşman grubuyla karşılaşıyorsunuz. Bu açıdan Thor’u Devil May Cry ile kıyaslayabiliriz. Tabi kalite bakımından Thor’u Devil May Cry’la asla kıyaslayamayız, yanlış anlaşılmalara yol açmayalım.

BÜYÜK AMA İŞE YARAMAZ DÜŞMANLAR
Thor’da boyumuza denk düşmanlar bulmamız güç. Genelde boyumuzun birkaç katı düşmanla kapışıyoruz, özellikle de boss savaşlarında aradaki boy farkı oldukça açılıyor. Gelgelelim buna rağmen destansı savaşların Thor’da bizi beklediğini söyleyemeyeceğim. Ne de olsa tek yaptığımız düşmana çekiçle vurmak. Ha unutmadan bir takım “quick time event”lar boss savaşlarında yerini almış. Düşmanı biraz patakladıktan sonra, “yakalama” tuşu olan B’ye doğru yerde durup basıyor ve ardından ekran daçıkan ok tuşlarıyla Thor’u istediğiniz noktaya yönlendirerek X ya da Y tuşlarından birine basarak saldırınızı tamamlıyorsunuz. X tuşuna basarsanız, düşman daha az hasar alıyor buna rağmen sağlık ve Odin gücü barınızı dolduracak orblar bırakıyor. Y tuşuna basarsanız düşmanınız çok daha fazla hasar alıyor. Yakalama tuşu bosslar dışında da işinize yarıyor. Boyunuzdan büyük düşmanlara yeterince hasar verirseniz yakalama tuşuna basarak Thor onları yere atıp işlerini bitiriyor, tabi bu esnada siz yine X veya Y tuşuyla Thor’un saldırı şeklini belirliyorsunuz.
Normal dövüşlerde bile iyi iş çıkaramayan kamera açısı Boss savaşlarında ise iyiceden … batıyor. Kameranın gereğinden fazla Thor’a yakınlaşması etrafınızı iyi gözlemleyememenize neden oluyor, dahası ne yaptığınızı bile zor takip eder hale geliyorsunuz. Bunun dışında dövüşürken Thor çekicini rakiplere vurmaktan ziyade havaya sallıyormuş gibi duruyor. Titreşim olmasa Thor’un darbe aldığını da fark edemeyecektim, gerçi sol üst köşede darbe alınınca babalar gibi boşalan sağlık barı var.

Oyun bir diğer önemli husus olan grafik konusunda da yeterli değil. Başta da dediğim gibi Thor evreni konusunda pek fazla bir bilgim yok, ancak bu oyuna bakarak Thor evrenindeki mağaralardan tutunda açık havalı mekanlara kadar birçok yerin birbirine oldukça benzediğini söyleyebilirim. Thor bizlere fantastik bir dünya sunmasına rağmen kalitesiz kaplamalar, ışık efektlerinin aşırı sıradanlığı ve mekanların birbirine benzer yapılarından dolayı; oyunculara herhangi bir büyülü an yaşatamıyor. Thor Chris Hemsworth baz alınarak hazırlanmış, yapımcıların bu kadar vasat grafiklere rağmen bunu başarmaları grafikler konusunda tek övülecek şey. Ayrıca bazı anlarda garip garip buglarla da karşılaşabiliyorsunuz. Örneğin bir yerde Thor’un pelerini önüne döndü ve ortaya komik bir görünüm çıktı. Neyse ki birkaç kez zıpladım da elbise tekrar eski görünümüne kavuştu.
Thor: God of Thunder’a nereden bakarsanız bakın başarılı bir nokta bulamıyorsunuz. Seslendirmeler bile başarısız. Duygusal bir anda hüzünlü bir ses tonu beklerken karakterlerin hiçbir şey olmamış gibi yapmacık tonlamaları biraz garibime gitti. Ayrıca müziklerle de oyunun atmosferine herhangi bir katkı sağlanamamış. Müzikler ne sizi gaza getiriyor, ne de duygulandırıyor.

SON SÖZLER
Aslına bakarsanız Thor’da yok yok. Upgrade sistemi var, kombolar var, hatta kostüm ya da yıldırım rengi gibi çeşitli unlocklar bile mevcut. Ancak gel gelelim oyunda hiçbir şey başarılı değil. Yetersiz upgrade sistemi, yetersiz kombo sayısı, vasatın altı oynanış kalitesi, kötü grafikler ve kalitesiz seslendirme Thor’u tek bir cümleyle özetlemem gerekse kullanacağım sözcükler olurdu. Son olarak sakın Thor filminin gazına gelip de oyunu almaya kalkmayın, benden uyarması. Çok büyük bir Thor fanıysanız, Thor’la ilgili bütün her şeye sahipseniz tabi işler değişir.