Toplum İçinde Konuşamamak

Ata Kızı

Angel Of Revenge
Moderatör
Katılım
23 May 2010
Mesajlar
10,583
Reaction score
0
Puanları
0
Sosyal ortamlarda kendini ifade edememe, sosyal ilişkilere başlayamama ya da devam ettirememe, kendine güvenmeme, sürekli kendini eleştirme ve buna eşlik eden heyecan belirtileri bir sosyal fobiyi işaret edebilir.
Belirtileri günlük yaşamında çok fazla yaşayan kişiler; çevresindekiler ile bu özel durumunu paylaşmak, bir uzmana danışmak ve tüm sıkıntılarını paylaşmakta zorlanabiliyor. Sosyal ortamlarda bulunmamayı seçerek kaçma davranışı gösterebiliyor ki bu da hastalığın seyrini olumsuz etkiliyor.

Bu kişiler; sürekli başkalarının kendisinden daha iyi, daha güzel ya da daha başarılı olduğu düşüncesi içerisindedir. Kendisi bir türlü bir şeyleri başaramamaktadır. Kendisini beğenmez. Sosyal bir ortama girdiğinde herkesin kendisine baktığını ve onunla ilgili olumsuz şeyler düşündüklerini hisseder. Kendine güven duygusu yetersizdir ve sürekli olumsuz düşüncelerle kendini yorar. Başkalarının kendisi ile dalga geçeceği, başkalarının yanında küçük düşeceği ve rezil olacağı düşünceleri olumsuz düşüncelerinden birkaçıdır. Bu düşünceler nedeni ile sosyal ortamlarda yer almaz, sürekli olarak kaçma davranışı içerisindedir.

Kişide korku ve sıkıntı yaratan toplumsal durumlar beraberinde anksiyete dediğimiz belirtileri getirir. Bu belirtiler bazı kişilerde daha da belirgindir. Kalp ritminde artma, hızlı nefes alma, terleme, titreme, kaslarda gerginlik, midede rahatsızlık ve sıkıntı hissi, yüz kızarması, sıcak ya da soğuk basması belirtilerden birkaçıdır. Bu belirtiler bedensel bir rahatsızlığa bağlı değildir. Kişi, olumsuz düşünceleri ile bedenini harekete geçirmekte ve anlamsız olduğunu bildiği halde kontrol edememektedir. Bu endişeler ve bedensel tepkiler artık kişinin günlük yaşantısını olumsuz etkilemeye başlamıştır. Davetlere, organizasyonlara, toplantılara gidemez, ya da gitmekte zorlanır ve erteler. İş yerinde aktif görev almaktan kaçınır. Duygusal ilişkilerde başarısızdır.

Sosyal fobiyi, toplum içinde yemek yiyememe, konuşma yapamama ve konuşmaya başlayamama, göz iletişimi kuramama, yazı yazamama şeklinde yaşayan kişiler olsa da evden çıkamayacak, geceyi gündüz, gündüzü gece olarak yaşayan daha ağır düzeyde kişiler de vardır. Bu kişilerin kesinlikle psikiyatri desteği öncelikli olmak üzere tedavi sürecine başlaması gerekmektedir. Tedavi sürecinde ilaç desteği ve terapi süreci etkili olmaktadır. Kişi kendisi ve çevresi ile ilgili olarak olumsuz düşüncelerini kontrol etmeyi öğrenerek toplum içinde yer alma, iletişim kurma ve aktif rol alma ödevlerini yerine getirmektedir. Tedavi sürecine güven ve kişinin tedaviye uyumu başarıda çok etkindir.
 
bende de var bu sosyal fobiden.
 
Yakın çevresinden ayrılıp bir süre uzaklarda yaşasın kendine gelir özgüveni artar .
 
Ben de varmı yok mu çözemedım...:tongue_smilie:Bazen gıkım çıkamıyor elim ayagım titriyor, utanıyor , sıkılıyorum toplum önunde konusmaktan , yürümekten ...Bazende başım dimdik yeri sarsacak gibi yürüyorum kendımden emin , cesaretlı , korkusuz , hiç tanımadığım biriyle rahat konusabılıyorum yada kavga edebiliyorum ne bilim...sanki iki kişiyim bu da bir çeşit hastalık olmalı:biggrin:
 
Muhtemelen vardır çünkü ataerkil baskıcı bir toplumuz, kendi irademizle yaptığımız işlerde en ufak hata bir sürü tantanaya neden oluyor en iyisi bir süre kopmak tabii aşırıya gitmeden televolelik olmadan.
 
Geri
Üst