MyThicaLBoY
єƒѕαηєνι çσ¢υк
arkadaşlar used to ile bildiklerinizi paylaşabilir misiniz çooooooook acil :boks:
altayagan' Alıntı:. used to
a) Geçmişte olan ve artık devam etmeyen alışkanlık.
- I used to exercise regularly.
Düzenli olarak alıştırma yapardım.
b) Olumsuz yapıda, geçmişte olmayıp sonradan edinilen alışkanlık.
- She didn't use to smoke.
Eskiden sigara içmezdi.
- He never used to leave the office early.
Ofisten asla erken ayrılmazdı.
Her ne kadar used to ile doğrudan bir ilgisi olmasa da, karışıklığa çok çabuk neden olabildiği için be used to ve get used to yapılarına da değinmek yerinde olacaktır. Be used to "alışkın olmak", get used to ise "alışkanlığı kazanmak" anlamlarını taşırlar ve yardımcı yüklem özellikleri yoktur.
- "Your neighbours upstairs are making a lot of noise."
- "I'm used to it."
- When I first moved to Ankara, life was difficult. Then I got used to living here.
sanırım yeterlidir arkadaşım eğer değilse hbr ver daha detaylı bişeler yapalım)