Van, PKKya teslim!
Belediye, PKKnın resmi propaganda organı olarak çalışıyor. Oda kapılarının hepsinde Kürtçe tabelalarla fiilen 2. resmi dile geçildi. Devletin resmi memurları tahsilat görevi yapamıyor.
Ülkemizin başına gelenler...
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadoluda yaşayan vatandaşlarımız ülkemizin başına gelenleri diğer bölgelerde yaşayanlardan çok daha erken görüyor ve anlıyor. Çünkü ne olduğunu kendileri yaşayarak görüyorlar. Bugün sizinle Vanda yaşanan gelişmeleri ayrıntılarıyla ele alan bir raporun özetini paylaşacağım.
Etnik terör, askeri hapsetti!
İşte rapordan bir bölüm: Vanda güvenlik güçleri başta olmak üzere devlet görevlilerinin genel zihniyeti, Vanın çoktan elden çıkmış, görev süresinin bitiminde derhal terk edilmesi gereken bir yer olduğudur. Son seçimler öncesinde, Van 6. Hudut Alayı resmen etnik terör baskısıyla kışlaya hapsedildi. Polis, esnafı bile koruyamıyor. Etnik terör, Vanda inisiyatifi ele geçirdi.
Ümit Özdağın yazısı
Van Raporu...
Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadoluda yaşayan vatandaşlarımız ülkemizin başına gelenleri diğer bölgelerde yaşayanlardan çok daha erken görüyor ve anlıyorlar. Çünkü nelerin yaşandığını kendileri yaşayarak görüyorlar. Vandan e posta ile milli dertlerini anlatan bir yurttaşımıza bana Vandaki durum ile ilgili bir rapor yazmasını istedim. Bugün sizinle bu raporun bir özetini paylaşacağım. Raporun tamamını ise www.21yyte.orgda okuyabilirsiniz.
Van, Türkiyede Türklük bilincinin 2009a kadar hâlâ son derece güçlü olduğu illerden biriydi. 2007 yılında kanlı karakol baskınlarından az sonra kutlanan Cumhuriyet Bayramında o zamanki Emniyet Müdürlüğünden Van Valiliğine kadar olan 2-3 kmlik güzergâh, ellerinde Türk bayrakları taşıyan büyük bir kalabalıkla dolmuştur. Bu kalabalık, ellerinde Türk bayraklarıyla terörü telin etmiş idi. Bu manzara 2009dan bu yana artık hayal bile edilemez olmuştur.
2009 tarihinin önemi, bu tarihte etnik ırkçılığın, mahallî idareler seçiminden galip çıkarak bölgeye PKKnın damgasını vurmasıdır. Vanda mahalli idare sadece belediye hizmetleriyle uğraşmamakta PKKnın resmi propaganda organı olarak da çalışmaktadır. Van Belediyesinde odaların hepsinin kapısına ayrıca Kürtçe tabelâlar asılmış, Van Belediye Başkanlığı binasının kapısında dahi Kürtçe yazılarla fiilen ikinci resmi dile geçilmiştir. Son seçimlerde Van Belediyesi Sular İdaresi binasına PKK çaputu asılmıştır. Ayrıca seçim döneminde subay orduevi PKK militanlarınca taşlanmıştır.
2007 seçimlerinde basit bir ticarî araçla propaganda yapan, acınası durumdaki etnik ırkçılar, 2011 seçimlerinde Vanın en işlek caddelerinden Kâzım Karabekir (Maraş) Caddesinde kocaman bir otobüsle Vur Gerilla! diyen bir sözde marşla gövde gösterisi yapabilecek kadar güçlenmiştir. Bostaniçi, Hacı Bekir (Bu mahalle Hacı Bekir Kışlası Asayiş Kolordu Komutanlığı yanındadır),Yenimahalle, gibi büyük mahallelerde devletin resmî memurları hiçbir uyarı veya tahsilat görevi yapamamaktadır. Kısacası bu mahallelerde devlet yoktur.
Van, iyi niyetli Kürt kökenli yurttaşlarımızın, sözde ifade hürriyeti beklentisiyle PKK saflarına ahlâksız biçimde çekildiği bir ildir. İşin kötü tarafı artık, PKKnın Kürt bilincinin bir temsilcisi olduğu, meşru sayılması gerektiği kanaati en iyi niyetli Kürt kökenli yurttaşlarımıza bile kabul ettirilmiştir. Ayrıca herkesin gayet iyi bildiği gibi Van her türlü kaçakçılık faaliyetinin kavşak noktalarından biridir. Hakkâriye yakınlığı, İran sınırının coğrafî şartları ve PKKnın kaçakçılık üzerinde otorite kurması gibi sebeplerden dolayı Van kaçakçılık açısından çekici bir bölgedir. Ayrıca Van, kara para aklama faaliyetlerinin, özellikle inşaatlar yoluyla yürütüldüğü merkezlerden biridir.
Vanda güvenlik güçleri başta olmak üzere devlet görevlilerinin genel zihniyeti, Vanın çoktan elden çıkmış, görev süresinin bitiminde derhal terk edilmesi gereken bir yer olduğudur. Asker ve polis burayı ne pahasına olursa olsun savunulması gereken bir yurt parçası olarak maalesef görmemektedir. Son seçimler öncesinde, Van 6. Hudut Alayı resmen etnik terör baskısıyla kışlaya hapsedilmiştir. Vanda artık polis, eylemler öncesinde esnafı, etnik terör yandaşlarının dediklerini yapmaları, polis gücünün, elleri taşlı ve Molotoflu militanları durdurmaya yetmediği yönünde uyarmaktadır.
Etnik terör Vanda inisiyatifi ele geçirmiştir. Türkiye Cumhuriyetine açık düşmanlığını şiddetle veya şiddetsiz, rahatlıkla ifade edebilmekte ve maalesef polisten en ufak bir karşılık görmemektedir. Vanda PKKnın bu derece müsamaha görmeleri, Vanın artık terk edildiği yönündeki karamsarlığı güçlendirmektedir. Özellikle 2009dan bu yana PKKnın dağ kadrosu, Van şehir merkezine çok yaklaşmıştır. 2010da kayak merkezi olan Abalıda, ayrıca şehrin çıkışı sayılan ve Kolordu Komutanlığının biraz ilerisindeki Kurubaş Geçidinde eylem gösterecek kadar etkin olabilmeleri çok düşündürücüdür.
Van, belediyenin resmî Kürtçe afişleriyle doludur. Şehirdeki büyük reklâm levhaları Kürt etnik ırkçılığının talepleri ve tahrikleri ile işgal edilmiştir. Ayrıca belediyenin bülteninde/dergisinde, PKK çaputunun belediye başkanınca iş makineleri de kullanılarak şehre çekildiğini gösteren bir fotoğrafın 2011 yılında yayınlanabilmiş olması da çok ilginçtir.
Van kuzeyde Ahlat, güneyde Gevaş Selçuklu mezarlarıyla üzerine Türk damgası vurulmuş kadim bir şehrimizdir. Maalesef bugün, bilhassa Batılı vatandaşlarımızın önyargılarından da beslenen, Kürt şehri imajıyla artık fiilen elden çıkması kabul edilmiş gibidir.
Evet, raporun bazı bölümleri böyle. Mehmet Altan bile demiyor mu Ankara oraları gözden çıkarmış gibi diye...
YENİÇAĞ