İşte Gerçeker'in açıklaması:
Düzenleme Anayasa'ya aykırı. Bu düzenlemeler Anayasa'ya aykırı düzenlemelerdir. Detaylı inceleme için bir komisyon oluşturduk. Değişiklik için geniş bir mutabakat göremiyoruz. Başkanlar Kurulu’nda konuyu görüştük. Başkanlar Kurulu’ndan bir komisyon oluşturduk.
Taslak metni inceledikten sonra kamuoyunun bilgisine sunmayı düşünüyoruz. Yargı, anayasamızda 3 ana erkten birisidir. Bu 3 ana erk devlet düzenimizi oluşturur. Yargı yetkisini anayasadan almaktadır. Yargı yetkisini Türk milleti adına kullanmaktadır.
Biz yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi içim bir şeyler isterken kendimiz için istemiyoruz. Demokratik ülkelerde yargı bağımsızlığı en üst seviyede tutulmuştur. Biz yapışacak düzenlemelerin mutlaka yargı bağımsızlığını güçlendirici olmasını istiyoruz.
Değiştirilmek istenen maddelere bakıldığında yargı bağısızlığını daha da geriye götüren düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Bu düzenlemeler anayasa aykırı düzenlemelerdir.
Yargının birliği ve bütünlüğünü bozan adalet bakanı ve müsteşarının kurulda yer alması ve etkinliğini sürdürmesidir. Bunlar yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığına olumsuz etki yapan etkenlerdir. 15 bin hakim ve savcı kadrosunun önemli miktarı boş durumdadır. Koşullarımız korkunç derecede kötüdür.
Bu düzenlemeler, daha önce de dediğimiz gibi, yargıyı kuşatmanın da ötesinde yargıyı ele geçirmekle eş anlamlıdır. Parti kapatma davasının TBMM’nin iznine bağlanması da kuvvetler ayrılığına tamamen aykırı bir sistemdir. İleride bu şekilde kurulan kurumların ne getirip ne götüreceğini göreceğiz. O zaman bunun sorumluluğunu bugün bun düzenlemeyi yapmak isteyenler üstlenecektir.
Yargı sisteminde hiçbir zaman kast sistemi gibi bir sistem söz konusu olamaz. Bu düzenlemeler yapılırken AB örnek gösteriliyor. Her ülkenin kendine özgü koşulları var. Her ülke kendi koşullarına uygun modeller oluşturmalıdır. Avrupa’da yargı bağımsızlığının en önemli unsurlarından biri bakan ve müfettişin kurulda yer almamasıdır. Venedik kriterlerinin işimize gelenini alıp işimize gelmeyenini almazsak bu iyi olmaz.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı verildiğinde 100 binlerce başvurunun altından kalkamayacaktır. Ceza davalarıyla ilgili başvurular azaldı. Uygulamada bunlar çözülebilir. Biz Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının verilmesine karşı çıkıyoruz.
Sivillerin askeri mahkemede yargılanmaması gerektiği hususunda hemfikiriz.
kaynak