Yazlıkçılar

ogamemanya

New member
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
2,671
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Hackhell
Önce üstsüzleri götürdüler, için için sevinenler bile oldu, çünkü üstsüzlük törel ilkelerimizle bağdaşmıyordu. Sonra bikinililere ardından bütün kadınlara yasakladılar plajlar; erkekler uygulamanın dışında tutulmuştu. Derken mayolu erkekleri topladılar kendimize birer haşema bulduk.
Belki uyarlamayı abartılı bulacaksınız ama hiç kuşkunuz olmasın ki dinlencenizden en çok iki gün için özveride bulunup da oyunuzu kullanmazsanız önünde sonunda olacağı budur.Dilerseniz Cumhuriyet Mitinglerinin rehavetinden kurtulup belleklerimizi tazeleyelim.
Çeşme deki Yeni Meltem Tatil İşletmesinin koyuna 200 metre açıkta tekneleriyle gelen karı koca çift, hanımlar rahatsız oluyor diye denizden kovuldular.
Karaburunda gazeteci Gülden Aydın ın kızı Ceren Aydın "bikini giyen pislikler istemiyoruz. Gideceksiniz buradan" diyerek bazı kişilerin saldırısına uğradılar.
Konya da Resul e sadakat yürüyüşü sırasında MHA muhabiri Aliye çetinkaya "başı açık olduğu" gerekçesiyle "indirin kahpeyi, kafiri indirin" diyerek bazı kişilerin saldırısına uğradı.
Heybeliada da çarşaflı kadınlar "sizi böyle gördükçe kocalarımızın abdestleri bozuluyor" diye bağrışarak tükrükleriyle genc kızlara saldırdılar.
Böğürtlen Koyunda 5 genc kız tesettürlü elbiseleriyle girdikleri denizde erkeklerden yardım kabul edilmediği için boğuldular.
Ümraniye de İGDAS binasına "Ey mümin kadınlar cahiliye dönemi gibi açılıp saçılmayın" yazılı pankart asıldı.
Mayo firmalarının afişleri ahlaka aykırı bulundu.
Bunlara sizler de yüzlerce başka örnek ekleyebilirsiniz.
Atatürk, yobazlığı budayıp gövdesini yere indirdi ama yazık ki köklerini ayıklamaya ömrü yetmedi. Altmıs yıldır beslenen kökler yeniden canlanarak Cumhuriyet fidanını saran yılanlara,çiyanlara dönüştü. 22 Temmuz da başını ezmessek ülkemizin bağımsızlığını ve bütünlüğünü pazarlamayı sürdürecekleri gibi kendi inanclarını ve yaşam tarzlarını da topluma dayatacaklar. Yazlıkçılığın da nasıl şekilleneceğini erkteki tarikat karar verecek.
Bu seçim öncekilerden hiçbirine benzemiyor. Cunhuriyet, bir yol ayrımındadır. Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti ,öbür tarafta karanlıklar cephesi var. Kullanacağımız oylarla ülkemizi ya küresel efendilerle yerli işbirlikçilerine teslim edip karanlıklara yuvarlayacağız ya da yeni bir Türkiye kuracağız. Oy kullanmak, olmak yada olmamak sorununa dönüştü. Lütfen oyumuzu kullanalım, komşumuzu ina edelim, Ben bir emekli öğretmen olarak yazlıktaki 2 kişinin gidiş dönüş giderlerini karşılamaya hazırım.

Kaya Çetin
Cumhuriyet
 
İğrenç, mide bulandırıcı bir komedi!
Komedi diyorum çünkü yalandan, iftiradan başka birşey değil.

Hürriyet Gazetesi muhabiri Gülden Aydın'ın kızı Ceren'in İzmir Karaburun'daki Çakmakcık Koyu'nda, haşemalı 3 erkek ve tesettürlü kadınların sözlü ve fiili saldırıya uğrağı iddialarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

Mahkemeye taşınan olayda savcıya tanık olarak ifade veren İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakkı Biçer, kavganın kadınlar arasında yaşandığını ve dinle alakasının bulunmadığını söyledi. Ayırdığı bir kavgada suçlu gibi gösterilmesine bir anlam veremediğini dile getiren Doçent, hakkında haber yapanların kendisini aramadıklarını belirterek, "Gazetecilik böyle mi yapılır?" diye sordu. Kızı ve kendisinin saldırıya uğradığı iddiasında bulunan gazeteci Gülden Aydın ise olayın kendi çalıştığı gazetede yazıldığı gibi yaşandığını savundu. Olayın adliyeye intikal ettiğini ve bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini söyleyen Aydın, "Hakkında haber yaptığınız Doç.Dr. İsmail Hakkı Biçer'i hiç aradınız mı?" sorusuna şu cevabı verdi: "Hayır aramadık. Onunla savcılıkta karşılaştık. Ama arabaya binip kaçan o değildi. Bundan eminiz. İsmail beyin arabasına binip kaçan 40'lı yaşlardaydı. Biçer'e hiç benzemiyordu. İsmail bey öncelikle bunun cevabını vermeli."

Önceki gün gazetelere yansıyan habere göre, gazeteci Gülden Aydın ile kızı Ceren tatillerini geçirdikleri Karaburun'da denize bikini ile girdikleri gerekçesiyle tesettürlü kadınların saldırısına uğramışlardı. Savcılığa intikal eden resmi bilgilere göre ise olay çocuğuna tuvalet yaptıran anneye laf atılması üzerine patlak vermiş. Erkekler ise 4 kadın arasındaki kavgayı ayırmakla yetinmiş. Olay şöyle gelişmiş: Samsun'dan gelerek Karaburun'da tatillerini geçiren 5 kişilik Genç ailesi, tenha olduğu için ilçe merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Çakmacık Koyu'nda denize giriyormuş. Rejim sorununa yol açan olay işte bu koyda gerçekleşiyor. T.G., tuvalet olmadığı için 3-4 yaşındaki çocuğuna burada tuvaletini yaptırmak istemiş. Bikinisi yüzünden dövüldüğü söylenen gazeteci Gülden Aydın'ın kızı Ceren, "Buraya kaka yaptıramazsınız. Sizin pisliğinizi ben mi temizlemek zorundayım?" deyince; T.G. de "Sen çevre müdürü müsün?" cevabını verimiş. Bunun üzerine Ceren Aydın, "Sizin gibi pis kafalılar yüzünden buralar pisleniyor. O.. lar defolun İran'a gidin." deyince iki kadın arasındaki tartışma kavgaya dönüşmüş. Annelerinin de araya girmesiyle kavga eden kadın sayısı 4'e çıkmış. İkisi Genç ailesinden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. İsmail Hakkı Biçer olmak üzere toplam 3 erkek kavga edenleri ayırmaya çalmış.

Gazeteci Gülden ve kızına saldırdıkları iddia edilen kişilerden Muammer Genç, olayın önceden planlanan bir tertip olduğunu iddia etti. Genç, " Gülden hanım oraya denize girmekten çok böyle bir haber yapmak için gelmiş gibiydi" dedi. Gülden Aydın'ın kızı Ceren'in eşine ağır küfürler söylediğini anlatan Muammer Genç, olaya müdehalesi olmadığını, Prof. Dr. Biçer'in yardımıyla provokasyonu önlediklerini dile getirdi.

'Böyle gazetecilik olmaz!'

Olayda adı geçenlerden Doç. Dr. Biçer, Gülden Aydın ve kızı Ceren'in plajda kendisine teşekkür etmesine rağmen savcılığa adını verdiğini söyledi. "Bir din tartışması ekseninde gündeme getirilen hadise kişisel sürtüşmeden ibaret"diyen Biçer, "Bu kavga iddia edildiği gibi dinle ilgili bir durum değildi. Ayrıca, en ağır hakaretlerde bulunan ağza alınmayacak küfürler savuran kişi de muhabir hanımın kızıydı. Plajı sahiplenip İran'a gidin diye bağıran oydu." açıklamasını yaptı. Öte yandan CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin 'in meclise taşıdığı olayla ilgili İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, olayına karışan kişilerin, en kısa sürede yargı önünde hesap vermelerini istedi.
 
[seyyah]' Alıntı:
İğrenç, mide bulandırıcı bir komedi!
Komedi diyorum çünkü yalandan, iftiradan başka birşey değil.

Hürriyet Gazetesi muhabiri Gülden Aydın'ın kızı Ceren'in İzmir Karaburun'daki Çakmakcık Koyu'nda, haşemalı 3 erkek ve tesettürlü kadınların sözlü ve fiili saldırıya uğrağı iddialarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

Mahkemeye taşınan olayda savcıya tanık olarak ifade veren İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hakkı Biçer, kavganın kadınlar arasında yaşandığını ve dinle alakasının bulunmadığını söyledi. Ayırdığı bir kavgada suçlu gibi gösterilmesine bir anlam veremediğini dile getiren Doçent, hakkında haber yapanların kendisini aramadıklarını belirterek, "Gazetecilik böyle mi yapılır?" diye sordu. Kızı ve kendisinin saldırıya uğradığı iddiasında bulunan gazeteci Gülden Aydın ise olayın kendi çalıştığı gazetede yazıldığı gibi yaşandığını savundu. Olayın adliyeye intikal ettiğini ve bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini söyleyen Aydın, "Hakkında haber yaptığınız Doç.Dr. İsmail Hakkı Biçer'i hiç aradınız mı?" sorusuna şu cevabı verdi: "Hayır aramadık. Onunla savcılıkta karşılaştık. Ama arabaya binip kaçan o değildi. Bundan eminiz. İsmail beyin arabasına binip kaçan 40'lı yaşlardaydı. Biçer'e hiç benzemiyordu. İsmail bey öncelikle bunun cevabını vermeli."

Önceki gün gazetelere yansıyan habere göre, gazeteci Gülden Aydın ile kızı Ceren tatillerini geçirdikleri Karaburun'da denize bikini ile girdikleri gerekçesiyle tesettürlü kadınların saldırısına uğramışlardı. Savcılığa intikal eden resmi bilgilere göre ise olay çocuğuna tuvalet yaptıran anneye laf atılması üzerine patlak vermiş. Erkekler ise 4 kadın arasındaki kavgayı ayırmakla yetinmiş. Olay şöyle gelişmiş: Samsun'dan gelerek Karaburun'da tatillerini geçiren 5 kişilik Genç ailesi, tenha olduğu için ilçe merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Çakmacık Koyu'nda denize giriyormuş. Rejim sorununa yol açan olay işte bu koyda gerçekleşiyor. T.G., tuvalet olmadığı için 3-4 yaşındaki çocuğuna burada tuvaletini yaptırmak istemiş. Bikinisi yüzünden dövüldüğü söylenen gazeteci Gülden Aydın'ın kızı Ceren, "Buraya kaka yaptıramazsınız. Sizin pisliğinizi ben mi temizlemek zorundayım?" deyince; T.G. de "Sen çevre müdürü müsün?" cevabını verimiş. Bunun üzerine Ceren Aydın, "Sizin gibi pis kafalılar yüzünden buralar pisleniyor. O.. lar defolun İran'a gidin." deyince iki kadın arasındaki tartışma kavgaya dönüşmüş. Annelerinin de araya girmesiyle kavga eden kadın sayısı 4'e çıkmış. İkisi Genç ailesinden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. İsmail Hakkı Biçer olmak üzere toplam 3 erkek kavga edenleri ayırmaya çalmış.

Gazeteci Gülden ve kızına saldırdıkları iddia edilen kişilerden Muammer Genç, olayın önceden planlanan bir tertip olduğunu iddia etti. Genç, " Gülden hanım oraya denize girmekten çok böyle bir haber yapmak için gelmiş gibiydi" dedi. Gülden Aydın'ın kızı Ceren'in eşine ağır küfürler söylediğini anlatan Muammer Genç, olaya müdehalesi olmadığını, Prof. Dr. Biçer'in yardımıyla provokasyonu önlediklerini dile getirdi.

'Böyle gazetecilik olmaz!'

Olayda adı geçenlerden Doç. Dr. Biçer, Gülden Aydın ve kızı Ceren'in plajda kendisine teşekkür etmesine rağmen savcılığa adını verdiğini söyledi. "Bir din tartışması ekseninde gündeme getirilen hadise kişisel sürtüşmeden ibaret"diyen Biçer, "Bu kavga iddia edildiği gibi dinle ilgili bir durum değildi. Ayrıca, en ağır hakaretlerde bulunan ağza alınmayacak küfürler savuran kişi de muhabir hanımın kızıydı. Plajı sahiplenip İran'a gidin diye bağıran oydu." açıklamasını yaptı. Öte yandan CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin 'in meclise taşıdığı olayla ilgili İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, olayına karışan kişilerin, en kısa sürede yargı önünde hesap vermelerini istedi.

namaz pardon ya zaman gazetesındenmı bu?
 
İkinci olarak bugün hiçkimse denize bikinisiyle girdiği için dışlanmıyor, aşağılanmıyor, hakarete uğramıyor. Tüm bunlara maruz kalan yine dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan kesim oluyor. Hiç kimseye başık açık olduğu için, namaz kılmadığı için saldırıya uğramıyor ama türban takan bir kimseye sizin yeriniz iran denilebiliyor.
 
Thorpedo' Alıntı:
asıl pislik o hasema giyip denizi kirletenlerde ...

Kurduğm cümleye biraz daha dikkat et. Herkesin kendine özgü düşüncesi var. Kimse hakkında bu şekilde yorum yapamazsın. Eğer yorum yapmak istiyorsan uslubuna uygun yap ki yaptığım yorum değer görsün.
 
Başörtüsü yasağına gelince bir kelime bile söylemezler ama üstsüzler olunca iş insan hakları ve özgürllükleri mi oluyor??

Özgürlük olucaksa herkese olmalı elit bir kesime deil.

Bari gerçek olsa.Başörtülülerin gördüğü zulmün yüzde birini bile görmemişlerdir eminim..İkna odalarını unutmadık..

Yazıklar olsun başka söylenecek bişe yok.
 
Swat_TR' Alıntı:
Kurduğm cümleye biraz daha dikkat et. Herkesin kendine özgü düşüncesi var. Kimse hakkında bu şekilde yorum yapamazsın. Eğer yorum yapmak istiyorsan uslubuna uygun yap ki yaptığım yorum değer görsün.

kaynakta soylenene seninde gördüğün gibi aynı usluple cevap verdim o kadar ...
 
Thorpedo uslubun yanlış kardeşim. Eğer savunmak istediği düşünceleri bu şeklide dile getirirsen kimse dinlemez seni.
 
Swat_TR' Alıntı:
Thorpedo uslubun yanlış kardeşim. Eğer savunmak istediği düşünceleri bu şeklide dile getirirsen kimse dinlemez seni.

su an sana istemeden de olsa haklısın diyorum .. mesajı sildm ...
 
'' Bindirilmiş kıtaların'' organizatör gazetesi cuntaniyet gazetesinin yalan haberlerini
dinlediniz.yorum yapma hakkınız yoktur.Çünki hepsi yalan ve provokatif haberdir.
SAYGILAR.
 
Geri
Üst