O bir HALK DÜŞMANI ... !!!!!!!!!

GebzeLi

Altın Üye
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
8,268
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
119
Konum
Alcohol
kapak184.png


tayyip-erdogan.jpg


Halk erzak şaklabanlıklarınızı unutur, yaptığınız yolları, köprüleri, parkları, bahçeleri unutur da bunları nasıl yaptığınızı, sömürgecilerinize verdiğiniz sözleri, AB, ABD turlarınızı, PKK’yla el sıkışmanızı, Anayasal sahtekarlıklarınızı, Ordu’ya yönelik saldırılarınızı, Mehmetçiğe hakaretlerinizi unutmaz. Unutmaz ve hesap sorar. Bu hesabı başta size oy veren yoksul halk olmak üzere işçisiyle, köylüsüyle, aydınıyla tüm Türk milleti bir gün hesap sorabilir. Çoğunluk da budur. Ayak takımından korkunuz bundandır.

AKP’nin iktidara geldiği ilk günden beri işbirlikçi, gerici ve faşist yönünü ortaya koymaya çalıştık. Hatta onu sıradan Şeriatçı bir parti olarak değil Kürt-İslam Faşizminin de temsilcisi olarak tanımladık. Yargının ortadan kalktığı, Ordu’nun etkisiz hale getirildiği bir ortam yaratmaya çalışan bu parti, kendisine muhalif olan herkesi ve her kurumu da ortadan kaldırmaya çalışarak bir baskı düzeni yaratmayı başardı.

“Beni halk seçti her istediğimi yaparım” demenin de ötesinde özellikle son dönemde “milli irade” kavramını dillerine dolayanlar, ne kadar gizlemeye çalışsalar da halk düşmanı olduklarını yaptıkları gaflarla ortalığa seriveriyorlar. Bunun sözcülüğünü de genellikle Tayyip üstleniyor.

Tayyip en son geçtiğimiz hafta “Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” diyerek “beyni ile ağzı arasındaki bağlantının kopmadığını” bir kez daha gösterdi..

Bunu 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen işçilere ve işçi sendikalarına söyledi. Yani “milli iradenin” temsilcilerine, % 47’yi oluşturan ve kendisine oy veren en kitlesel kesime, her zaman yanında olduğunu söylediği, “yola devam” diyerek desteğini istediği işçilere, halkın yoksullarına söyledi.

Elbette bu aşağılama ilk değildi.

Halka tahammülü olmayanların halkın isteklerine de tahammülü olmuyor. En küçük bir tartışmada ya da zorlukta bu tahammülsüzlüklerini ortaya çıkarıveriyorlar.

Seçimlerden 1,5 yıl önce Mersin’de Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkan bir çiftçi, Tarım Bakanının Anayasa’yı ihlal ettiğini söylemiş, “Çiftçiyim, sizin hükümetinizin tarım politikaları yüzünden ekinden verim alamıyoruz, anamız ağlıyor.” diye yakınmıştı.

Tayyip Erdoğan’ın, hakkını arayan Türk emekçisine cevabı “Ananı da al git buradan!” olmuştu.

Dikkat edilirse Tayyip’in bu gergin tavrı ve söylemleri hiçbir zaman sermaye çevrelerine, AB’ye ya da ABD’ye yönelik değildir.

Ancak mesele halkla, hani o oylarını istediği ve aldığı yoksul halkla, işçiyle çiftçiyle tartışma noktasına geliyorsa Tayyip sinirlerine hakim olamaz.

Benzer tartışmalar şehit aileleriyle de defalarca yaşanmıştır.

Şehit ailelerine karşı tahammülsüz olan Tayyip, onların çocuklarından “kelle” diye bahsetmiş, “şehit cenazesi görmek istemiyoruz” diyen şehit ailelerine ise “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyerek yanıt vermiştir.

Aynı Tayyip, şehit ailelerine aldığı sert tavrı PKK’ya ya da DTP’ye hiçbir zaman göstermemiştir. Şehitlere “kelle” demektedir, o şehitlerin katili Apo’dan ise “sayın” diye bahsetmektedir.

Aslında ortada hiçbir çelişki yok. Anlaşılamayacak bir tablo da yok. Hele hele siyasi bir gaf ya da dil sürçmesi hiç yok.

Bunlar, düşündüklerini açıklıkla ifade edecek kadar “cesur”, güçlerinin yettiği halkı aşağılayacak kadar da halk düşmanıdırlar.


AKP halka rağmen ayaktadır

ayaklar-ve-baslar.jpg

mersinli-ciftci.jpg

cenaze-namazi-barikat.jpg

askerlik-yan-gelip-yatma.jpg


Şehide düşman, çiftçiye düşman,
işçiye düşman, halka düşman


Tayyip’in işçilere “ayak takımı” deyişi ve “Ayakların başı yönettiği yerde kıyamet kopar” söylemi Türk Milletine karşı ilk saygısızlığı değil... Herhalde cenazelerde en çok protesto edilen iktidar AKP olmuştur... Danıştay saldırısının ardından, Mustafa Karabilgin’in cenaze törenine katılan AKP’li bakanlar Türk milleti tarafından linç edilmekten son anda kurtulmuştu. Arınç’tan Gül’e, Tayyip’ten Şener’e pek çok AKP’li şehit cenazelerinde de büyük protestolarla karşılaştı. AKP’lilerin gönderdiği çelenkler bile parçalandı. AKP son çare olarak şehit cenazelerine şehit yakını olmayanların katılımını engellemekte buldu. Böylece dünya tarihinde belki de ilk kez cenaze namazına katılmayı yasaklayan bir iktidarla karşılaşmış olduk.


“Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar” lafı durup dururken sarfedilmiş bir cümle değildir.

AKP halkı “ayak takımı” kendisini de o ayak takımını idare edecek “baş” olarak görmektedir.

Bu öyle bir baştır ki Meclis çoğunluğu sayesinde vatanı parsel parsel satma, Kürt devletinin kurulmasına göz yumma ve hilafeti getirme yetkisini halka rağmen de olsa elinde bulundurmaktadır.

Halka rağmendir çünkü halk ayak takımıdır.

Halk, aç bırakılıp sonra da kapısına pirinç ve kömür atılıp seçim zamanı geldiğinde de bunların karşılığı olan “oy” istenecek, sonra da o oylarla yaratılan meclis diktası ile ezilecek kadar değersizdir.

AKP halk düşmanıdır, çünkü tüm icraatları halka karşıdır.

Kıbrıs’ı satarken halka sormamış ve satmıştır.

PKK’yla masaya otururken halka sormamış oturmuştur, el ele kol koladır.

301’i değiştirirken de sormamış, Türklüğe hakareti serbest bırakalım mı dememiştir.

AB’ye ve ABD’ye yalakalık yaparken, IMF’nin direktiflerini kabul ederken de sormamıştır.

Özelleştirmeleri yaparken, milli varlıklarımızı yabancı sermayeye satarken da sormamıştır.

Çünkü bilmektedir ki halk bunların hepsine karşı çıkacaktır.

Dikkat edilirse yaptığı en önemli eylem satma eylemidir ve Tayyip’in kendi ifadesi ile Türkiye’yi en iyi o pazarlamaktadır. Bu nedenle de “ayaktakımı”nın ne fikrine ihtiyacı vardır ne de itirazlarına tahammülü.

Daha önce de söylemiştik. Halk ABD’ye karşıdır ama AKP “şeytan” dediği ABD’nin emri altındadır. Bu nedenle halka rağmen hâlâ ayakta durmaktadır.

Türk topraklarını Amerikan askerlerine açma stratejisi, İran’a ve Afganistan’a karşı ABD’nin yanında durma stratejisi halkın değil Vahdettin takipçilerinin “uzlaşı” programıdır.

Uzlaşı, halkla değildir, muhalefetle değildir, Ordu’yla ya da yargıyla hiç değildir. Varsa yoksa emperyalizmle uzlaşılır.

Halk İsrail’e de karşıdır. Üstelik AKP’ye oy veren kesim daha da karşıdır. Antisiyonizm propagandası yaparak bunlardan oy alan AKP ise bugüne kadar İsrail’le en sıkı ilişkiler geliştiren Hükümet olma “başarısını” göstermiştir. Bu nedenle halk düşmanıdır.

AKP iktidarına en çok sevinen büyük sermaye olmuştur. İlk günden itibaren tam kadro destek vermişler, iş çevreleri oylarıyla AKP’yi ayakta tutmuştur. Bunun karşılığını da özelleştirmelerde yapılan peşkeşlerle almışlardır.

Bunlar daha da zenginleşip yurdışındaki güvencelerini artırırken Tayyip’in ayak takımı dediği sıradan halk daha da yoksullaşmış, AKP’nin dağıttığı erzaklara daha da muhtaç hale gelmiştir. Bu nedenle halk düşmanıdır.

Ona dost yüzünü gösteren, yeri geldiğinde sofralarına oturup yemek yiyen, çocuklarını kucağına alıp seven, ama her daim sinsi sinsi kuyularını kazan bir düşmandır.

Milli irade tam bağımsızlık fikrinden ayrı tutulamaz

Şimdi ise milli iradenin temsilcisi olduğunu iddia ediyor. Bu öyle bir milli irade ki milletin sorunlarından uzak, emperyalizmin çıkarlarına yakın bir irade. AKP’nin kendisinin de değil, emperyalizmin iradesi aslında. Meclis çoğunluğu, demokrasi, milli egemenlik gibi kavramlar havada uçuşa dursun inandırıcılıktan uzak bir halk dalkavukluğu ile karşı karşıyayız.

Tayyip son günlerde CHP’yi eleştiriyor. CHP millete uzak, milletin sorunlarına sağırmış, egemenlik kayıtsız şartsız milletin sözünü sahiplenmiyormuş, vs. vs… “Demokratik siyaseti, sivil siyaseti, özgürlükçü siyaseti örselemeye çalışmak bir millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır.” diyor.

Tayyip’in bu sözleri kulağa çok hoş geliyor. CHP’yi bu noktada savunacak değiliz. Ancak, Tayyip’in konuşmalarına baktığınızda Şeriat çığlıkları atan, zamanında demokrasiye küfürler eden bir hareketin başı değil de sol bir partinin lideri konuşuyor sanırsınız. “Yeter söz milletin” diyerek milletin elinde ne varsa alan ve on yıllar sürecek bir açlığa mahkum eden Menderes’in çıkışları gibi “halkçılık” kokuyor.

Sonra devamı geliyor. Bazı çevreler vatandaşa “Siz çalışın didinin, verginizi verin, askerliğinizi de yapın, her türlü krizin faturasını ödeyin ama oy vermeyin, oyunuzun takipçisi olmayın, iktidara gelmeyin” diyormuş. Yani AKP bu yüzden çok muzdaripmiş. Meğer bunlar yıllardır çok büyük bir demokrasi mücadelesi veriyor, halkın sorunları için uğraşıyormuş.

Tayyip şöyle devam ediyor: “Demokrasinin aslen ne olduğunu bu millet 3 Kasım seçimlerinde açık seçik göstermiş, 28 Mart ve 22 Temmuzda da demokrasiden taviz vermeyeceğini net biçimde haykırmıştır.”

Yani Tayyip’e göre demokrasi halkın AKP’ye oy vererek onu meclise sokmasından başka bir anlam ifade etmiyor. Çok partili hayattan anladığı şey ise AKP’nin bu çok partili sistem içinden sıyrılarak bir çoğunluk diktası yaratması.

“Laiklik ilkesi 1937’de TBMM’de görüşülüp oylanarak Anayasamıza girmiştir” diyor. Demek istiyor ki bugün de görüşülüp oylanarak Anayasamızdan çıkarılabilir. Elde ettiği çoğunluk ile Anayasanın temel maddelerini bile değiştirebilmenin hayalini kuruyorlar. AKP bu yüzden halk düşmanı ve halka karşıdır. Kurtuluş Savaşı ile, bağımsızlık mücadelesi ile elde ettiği kazanımlarını elinden almaya çalışmaktadır çünkü.

“Milli egemenlik” milletin iradesinin dikkate alınacağı dönemlerde değil de tersine milletin karşı çıktığı ve AKP’nin çaresiz kaldığı durumlarda daha çok gündeme geliyor. Ordu’ya karşı çıkmak gerektiğinde, yargıya karşı çıkmak gerektiğinde “millet” ve “% 47” akla gelivermekte, sadaka demokrasisi sayesinde elde edilen çoğunluk ön plana çıkarılmaktadır.

Ama AKP’nin atladığı çok önemli bir şey var. Milli egemenlik ve tam bağımsızlık fikri bir bütündür, hiçbir durumda ayrı tutulamaz. Tam bağımsızlık fikrinden uzak tutularak oluşturulan millet iradesi, milletin değil emperyalizmin iradesini yansıtır.

Tayyip kendini aklamak için zaman zaman Atatürk’ten ve Kurtuluş Savaşı’ndan örnekler veriyor. “TBMM Kurtuluş Savaşı’nın karargahı olmuştur. En zor zamanlarda bile meclis devre dışı bırakılmamıştır” diyerek bizi de devre dışı bırakmayın demeye getiriyor.

Evet Meclis devre dışı bırakılmamıştır ama o Meclis emperyalizme, saltanatçılara, hilafetçilere, Sevrcilere karşı kurulmuş bir meclistir. Mustafa Kemal’e başkomutanlık yetkisini veren, onun isteği ile onu sınırsız yetki ile donatan bu Meclis emperyalizme karşı, içerideki Kürt-İslam ayaklanmalarına karşı duruşun simgesi olmuştur.

Ancak içinden çıkan hainlere karşı da tavizsiz bir Meclistir. “Halkın oyuyla gelmiştir” diyerek Atatürk, mandacıları, ajanları, kendisine suikast düzenleyenleri, Kürtlerle işbirliği yapan, hilafeti savunan vekilleri affetmiş değildir.

Tersine İstiklal Mahkemeleri bu hainler için kurulmuştur.

Meclisin kutsallığı, oraya seçilen vekillerin aldığı oy oranlarından değil, halkın çıkarları için ülkenin bağımsızlığı için harcadığı çabadan gelir.

İhanet ettiği andan itibaren de haindir ve oylar hainlikleri gizlemez.

AKP’nin tahammülsüzlüğü de ihanetten gelmektedir

Çiftçiye tahammülsüzdür ve konuşmasını istemez sadece oyunu ister.

Çünkü bilir ki konuştuğu andan itibaren tarımı nasıl çökerttiklerini, köylüyü nasıl bitirdiklerini yüzüne vuracaktır.

O yüzden “Ananı da al ve git” der.

Şehit ailesine tahammülü yoktur. Çünkü o “kelle”lerin sorumlusu kendisidir. İktidarı döneminde şehit cenazelerinde çok büyük artış olmuştur. Şehitlere sahip çıkmak yerine DTP ile el sıkışarak terörü meşrulaştırmaktadır.

Buna verilecek cevabı yoktur da o yüzden “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” der.

İşçiye tahammülü yoktur. 1 Mayıs’ta meydanlara inecek olan PKK’dan, bölücü örgütlerden, sol görünümlü vatansız partilerden ya da kendisine oy veren AKP’li sendikalardan falan korktuğu yoktur. Olay çıkarmak dışında yapabilecekleri bir şey olmadığını da bilir ama işçiyi söz sahibi yapmanın deyim yerindeyse “yüz vermenin” yarın öbür gün başına iş açacağının farkındadır. “Ayak takımı”, zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan bu ayak takımı, AKP’nin ihanetinden örgütlü bir güçle hesap sormaya kalkarsa, bunun o çok sevdiği Meclis çoğunluğunu elinden alacağını, o çok korktuğu Yargı ve Ordu’dan daha da büyük hesaplar sorabileceğini bilmektedir.

AKP’nin halk düşmanlığı bundandır. Halka verilecek bir hesabı yoktur. Her geçen gün de köşeye sıkışmaktadır.

AKP’nin Meclis’teki muhalefete bile tahammülü yoktur. Aleyhinde konuşan, hesap soran vekiller dövülerek yaka paça dışarı atılır. Adeta sokak kabadayısı gibi “bu ülke benden sorulur, bana karşı çıkan karşısında beni bulur” şeklinde bir tavırla saldırganlaşmıştır.

Şehit cenazelerini hatırlayalım. Hani seçimlerden önce… Cenazelerde AKP çelenkleri parçalanıyor. ABD, AB ve AKP’ye nefret kusuluyor. “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP”, “Ordu Irak’a”, “Askere uzanan eller kırılsın”, “Hepimiz Türk’üz, Hepimiz Mustafa Kemal’iz” sloganlarıyla her yer inliyordu.

Hani AKP doğduğu yer olan camilere giremiyordu…

AKP’li bakanlar seçim bölgelerinden kovuluyor, şehit yakınlarının saldırısıyla karşılaşıyordu.

Bunun yeniden olmasından korkuyor. Sadece şehit cenazeleriyle ilgili değil, bir gün, sen benim fabrikalarımı bankalarımı neden özelleştirdin diyecek diye, toprağımı neden IMF’ye sattın diyecek diye, Kıbrıs’ı satarken bana sordun mu, Kürtlere devlet kurdurur, federasyon hakkı tanırken, Apo’yu serbest bırakırken bana sordun mu diyecek diye, bayrağım yakılırken seyretmeye utanmadın mı diye soracak diye korkmaktadır.

Onların korkusu bundan. Halk unutmaz ve hesap sorar.

Halk erzak şaklabanlıklarınızı unutur, yaptığınız yolları, köprüleri, parkları, bahçeleri unutur da bunları nasıl yaptığınızı, sömürgecilerinize verdiğiniz sözleri, AB, ABD turlarınızı, PKK’yla el sıkışmanızı, Anayasal sahtekarlıklarınızı, Ordu’ya yönelik saldırılarınızı, Mehmetçiğe hakaretlerinizi unutmaz.

Unutmaz ve hesap sorar.

Bu hesabı o dayanak noktanız olan militan güçler, militan türbanlılarınız ve ihale sevici işadamlarınız, size bağlı gazetecileriniz sizin sayenizde büyüyüp güçlenen bölücüleriniz sormaz belki ama başta size oy veren yoksul halk olmak üzere işçisiyle, köylüsüyle, aydınıyla tüm Türk milleti bir gün hesap sorabilir. Çoğunluk da budur.

Ayak takımından korkunuz bundandır.

Ayakların başları yönettiği yerde gerçekten kıyamet kopacaktır. Cennetten vaat ettikleri tapuların da hiçbir hükmü kalmayacak şimdi kandırdıkları halk o zaman dişlerini Tayyip’e de AKP’ye de gösterecektir.
 
''sanma faşist olandan birgün hesap sorulmaz''
 
Bu millete herşey müstehak kardeşim... Bu adam ne kadar satar bu milleti ne kadar satar bu vatanın

stratejik varlıklarını dahada kahraman olur... Bu zatı muhterem ne kadar aşağılarsa bu milleti adamların

dahada çok hoşuna gidiyor.... Ben anlamıyorum bu milleti....
 
ne kadar aşağılayıcı bi yazı ya nekadar alçak bir yazı

ve çoğu saçmalık

adama küfür etmedikleri kalmış

bu ülkede bukadar düşük seviyeli muhalefet, siyaset yapılırsa hiçbir yere gelemeyiz
 
İşine gelmeyince aşağılayıcı yazı, düşük seviye muhalefet peh....
 
Karikatürlü muhalefet denediler yemedi şimdide Photoshoplu muhalefeti deniyolar gün gelicek seviyeli Siyasi muhalefetide böyle deneye yanıla bulacaklar ne diyim az daha gayret
Bu ülkede iktidar var ama muhalefet sıkıntısı bariz bunun için ayrı bi seçimmi düzenlense napmak lazım şöyle kaliteli bir muhalefete hasret ülke 5,5 senedir
 
PKK’yla masaya otururken halka sormamış oturmuştur, el ele kol koladır.

bu saçmalık değilde ne şimdi gerçekle uzaktan yakından alakası yoq

değersiz yazı boş yazı çok büyük bir kinle nefretle yazılmış yazı Türksolu harbi sapıtmış
 
Bu ülkede iktidar var ama

Avatarına bakıyorum da şu anki iktidarı nasıl savunuyorsun anlamıyorum.Yıllardır israil sistematik olarak Filistinde ki insanları öldürüyor.Oysa bu iktidarın en büyük destekçisi israil.
Bu ne yaman çelişkidir...
 
Avatarına bakıyorum da şu anki iktidarı nasıl savunuyorsun anlamıyorum.Yıllardır israil sistematik olarak Filistinde ki insanları öldürüyor.Oysa bu iktidarın en büyük destekçisi israil.
Bu ne yaman çelişkidir...

Bende bundan bahsediyorum muhalefetin bir kısmı Şeriatçi diyor bu adamlara bir kısmı İsrail ve Abd yanlısı diyor öyle yada böyle bu adamlar 6.seneye girecekler ülkenin başında ve iktidar olarak ülkeyi benim görüşüm ellerinden gelen en iyi şekilde yönetiyolar
Ama muhalefet daha neye muhalefet olacağına bile karar verememiş durumda biri siyonist diyo biri şeriatçı biri ab yardakçısı hep alakasız ama oyalayıcı şeyler şimdi söylermisin muhalefet varmı bu ülkede hakkıyla muhalefet olabilen ..?
 
Başlığı açan arkadaşı can-ı gönülden kutlarım. Gerçekler bunlardır


1) apo denen şerefsize, "sayın" diyen başbakanın kendisidir.
2) ulemaya sorun diyen başbakandır.
3) kişilere özel mecliste yasa geçiren başbakandır
4) fetullah gülen ve destekçilerine hertürlü kolaylığı sağlayan kendisi ve partisidir.
5) kadrolaşmakta sınır tanımayan parti lideridir
6) Şehitlerimize "KELLE" diyen başbakandır
7) Çiftçiye "ANANIDA AL GİT LAN!" diyen başbakandır
8) Bindirilmiş kıtalar diyen başbakandır
9) Türk İşçisine "ayakçı takımı" diyen başbakandır
10) Yolsuzlukların dik alası akp hükümeti zamanında olmuştur
11) deniz-feneri nin milleti nasıl kandırıp zengin oldugu bilinmektedir! deniz-feneri adlı kuruluşun başındaki başbakanın cok cok yakınıdır
12) oğluna gemicikler alan basbakandır
13) ATV nin satışında KATAR'dan para alan, devlet bankasından para alan ve oğluna hertürlü ihale kolaylığı saglayan basbakandır!

bu maddeler uzar gider!

Ve halk bunları görmez gider bunlara oy atar.

Rahmetli Aziz Nesin'in vermiş olduğu oran cok gercekcidir.. %60 !!!
 
Bende bundan bahsediyorum muhalefetin bir kısmı Şeriatçi diyor bu adamlara bir kısmı İsrail ve Abd yanlısı diyor öyle yada böyle bu adamlar 6.seneye girecekler ülkenin başında ve iktidar olarak ülkeyi benim görüşüm ellerinden gelen en iyi şekilde yönetiyolar
Ama muhalefet daha neye muhalefet olacağına bile karar verememiş durumda biri siyonist diyo biri şeriatçı biri ab yardakçısı hep alakasız ama oyalayıcı şeyler şimdi söylermisin muhalefet varmı bu ülkede hakkıyla muhalefet olabilen ..?

Bence muhalefetten ziyade sen ne olduguna bir karar ver ?
Dolaylı yoldan savundugun adamlar israil ve abd nin destekledigi adamlar.

Ayrıca 1 paket makarnya oy verilen bir ülkede muhalefete gerek varmı sence ?
 
Bence muhalefetten ziyade sen ne olduguna bir karar ver ?
Dolaylı yoldan savundugun adamlar israil ve abd nin destekledigi adamlar.

Ayrıca 1 paket makarnya oy verilen bir ülkede muhalefete gerek varmı sence ?


Benim ne olduğuma kararı Allah cc. verecek.
Allah'ın işine pek karışmam sende karışma
Karar mercii sadece Allah'tır cc.

Dolaylı yoldan savunduğum adamların Filistine sıkılan bir tek kurşunun taşınmasında zerre kadar faydaları olduğunu gördüğüm dakika direkt yoldan Sizin söylemekten çekindiğiniz pek çok kelimyi ben söylerim
O yönden gönlün ferah olsun
 
ama bu türksolu da fazla oluyo ama. niye muhalefet ediyosunuz adama ya ne güzel gül gibi yönetiyor ülkeyi!!!

çok güzel bir yazı paylaşım için sağol...

halkın hesap soracağını da hiç sanmıyorum. bizim millet Allah'la kandırılmayı sevdiği için kendisini Allah'la kandıranlara hep destek olmuştur...
 
Dolaylı yoldan savunduğum adamların Filistine sıkılan bir tek kurşunun taşınmasında zerre kadar faydaları olduğunu gördüğüm dakika direkt yoldan Sizin söylemekten çekindiğiniz pek çok kelimyi ben söylerim
O yönden gönlün ferah olsun [/B]

Sanırım sen bunu gördügün gün Filistinde canlı hiçbir kimse kalmayacak...
 
Velvele yapmak yerine kendi gördüklerinizi aktarmayı deneyebilseydiniz belki bi nebze faydası olurdu böyle hiç bişekilde herhangibi yardımı dokunmadı yorumlarınızın miş muşlar harici
 
tayyip-erdogan.jpg



bu iğrenç resim hitleremi ait yoksa rte ninmi karar veremedim

midem berbat oldu eeöğğkğkğğğkğğkğeekkkekeğğkkköökkklllllelell
 
İşçi Bayramında ayak takımına aLdırmadıkLarı nefes
HayLi zorLarına gitmiş
Baksana sayfaLarca yazmışLar
 
Geri
Üst