GeHeNNa
New member
- Katılım
- 27 Haz 2005
- Mesajlar
- 1,567
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Bir kere aldatmak cinsiyet problemi değil toplumun eşitsiz fırsatlarının cinsiyetler üzerinde farklı tezahür edişinin göstergesi olur,olsa olsa.Yoksa insan aynıdır,kaç erkek kaç kadınla aldatılmışsa bir o kadar kadın da bir o kadar erkekle aldatılmıştır,bir oran meselesiyse bu.w
Her şeyle her şekilde olur aldatmak.Çoğu kez nefsin iptilasından ve bazen intikam,hırs gibi nefsi kör eden duygulardan kaynaklanır.Düşünceyle,bakışla,davranışla,bedenle,hayalle,fikirle hiç akla hayale gelmeyen kılık ve kıyafetlerle zuhur edebilir.İnsan aklının ipinin ucunu kaçırmaya fırsat verdikçe,çorap söküğü gibi arkası gelir.Aldatmak bir meyildir,meyiller seçimlerden oluşsa da eylemler seçmeye fırsat tanımazlar.Ruhunu iliklerine dek elde edemediğiniz her insan potansiyel olarak aldatmaya adaydır.
İnsanların ruhunu elde etmekten çok elde tutabilmek zordur.Zaman geçer,devirler masadaki kadehler gibi devrilir gider,dünya çağları geride bırakır dörtnala koşan atlar gibi.Hevesler birer şevkli kelebektir,kısa ömürlüdür,izin vermesek de ölürler.Sadakat sevilene ne kadar bağlı yaşatsa bir o kadar yeni kelebekler uçuşur dallarda,görmek istemeyen gözler bile çimlere uzanıp onları seyretmek ister baharda.Aldatmamak kolay değildir,evet,hiç kolay değil.Bedenler ikame edilir,belki bedenle hayat boyu aldatmazsınız ama ruhunuz yalnızca bir kişiyi arzulayarak kaç bahar geçirebilir? Daha zoru o kişi daha ne kadar sevginizi hak edebilir? Düşüncenize duygunuza hakim olabilirsiniz,ya dünyaya mal olacak belki de bir ilki gerçekleştirebilecek kadar dayanıklı kalabilir misiniz? Komşuda pişer bize de düşer diyenlerdenseniz,bu kafileden istifa edene kadar gülün ömrü tükenecektir,bilesiniz.
Erkeği kadını yoktur aldatmanın.Son vukuatıyla adı yine dillere destan olan kocası hakkındaki son derece sağduyulu,hoşgörülü ve anlayışlı yaklaşımlarını paylaştığımız ünlünün aldatılma konusuna “görmedim,duymadım,bilmiyorum” tarzında bir yok sayma metoduyla yaklaşma formülünü kutlamak mı yoksa yuhalamak mı gerek dersiniz? Yakınlarda bir kitap çıkaran Hollywood ünlüsü de bu taktiği onaylıyor;ona göre her kadın kocası tarafından aldatılmayı ne kadar erken kabul ederse,o kadar az acı çekermiş.Ya bu kabullenme acısız mı gerçekleşecek?
Onlar da aldattığı için mi bu kadar rahat konuşuyorlar diye düşünmeden edemiyor insan.
Bir yanda sürüyle bu görüşleri destekleyen kadınlar dururken diğer yanda aşırı şüpheciliğin mükemmel beraberlikleri bile mahvetmesi,yok yere acı çektirmesi mümkün.Ama insan bir sebebe dayanıp şüphe ediyorsa,o insan paranoyak olmaz.Toplumumuzda çoğu kadının suçlanış ve erkeğin suçunu kadına atarak paçayı kurtarış şekli bu;paranoyak olmak ya da olmamak.Oysa aldattıkları kadar kadınla aldatıldıklarını ve bir kadının belki bir erkekten de kolay aldatacağını kimse düşünemiyor mu gerçekten? Bunu düşünemeyenler,ünlülerden ünsüzlere varana kadar sırf sevdiği ve ayrılmayı göze alamadığı için karısının ya da sevgilisinin aldatmalarına bile bile göz yuman erkekleri bilmiyor demektir.
Her cinsiyet için aynı derecede iğrençtir aldatmak ve tıbbi gerekçelerle bunu haklı göstermek insanın hatalarını örtbas etme babında alçaltıcı bir seçenek.Bir istek meselesidir bu.Önüne geçmeyip izin verdikçe beslendiğinizi sandığınız bir parazit,bir duygu bedavacısıdır.Önüne geçmemeye izin verecek kadar uzaksanız sevdiğinize,hiç sevmeseniz ne olur sevseniz ne.
Düşünmek suç,düşüncelerini dile dökmek paranoyaklık olmamalı.Hiçbir cinsiyette diğerine karşı aldatılma konusunda bir kaçına izin verici değil,affedici bir tutum bile izlenmemeli. Çünkü gerçekten seven insan aldatmaz,midesi kaldırmaz bunu.Gerçekten sevmekse bataklıkta açan nilüferler gibidir,onları su yüzüne çıkarıp bembeyaz yapraklarıyla olağanüstü kokusunu yaymasını beklemek zor...çok zor bir konu.
Her şeyle her şekilde olur aldatmak.Çoğu kez nefsin iptilasından ve bazen intikam,hırs gibi nefsi kör eden duygulardan kaynaklanır.Düşünceyle,bakışla,davranışla,bedenle,hayalle,fikirle hiç akla hayale gelmeyen kılık ve kıyafetlerle zuhur edebilir.İnsan aklının ipinin ucunu kaçırmaya fırsat verdikçe,çorap söküğü gibi arkası gelir.Aldatmak bir meyildir,meyiller seçimlerden oluşsa da eylemler seçmeye fırsat tanımazlar.Ruhunu iliklerine dek elde edemediğiniz her insan potansiyel olarak aldatmaya adaydır.
İnsanların ruhunu elde etmekten çok elde tutabilmek zordur.Zaman geçer,devirler masadaki kadehler gibi devrilir gider,dünya çağları geride bırakır dörtnala koşan atlar gibi.Hevesler birer şevkli kelebektir,kısa ömürlüdür,izin vermesek de ölürler.Sadakat sevilene ne kadar bağlı yaşatsa bir o kadar yeni kelebekler uçuşur dallarda,görmek istemeyen gözler bile çimlere uzanıp onları seyretmek ister baharda.Aldatmamak kolay değildir,evet,hiç kolay değil.Bedenler ikame edilir,belki bedenle hayat boyu aldatmazsınız ama ruhunuz yalnızca bir kişiyi arzulayarak kaç bahar geçirebilir? Daha zoru o kişi daha ne kadar sevginizi hak edebilir? Düşüncenize duygunuza hakim olabilirsiniz,ya dünyaya mal olacak belki de bir ilki gerçekleştirebilecek kadar dayanıklı kalabilir misiniz? Komşuda pişer bize de düşer diyenlerdenseniz,bu kafileden istifa edene kadar gülün ömrü tükenecektir,bilesiniz.
Erkeği kadını yoktur aldatmanın.Son vukuatıyla adı yine dillere destan olan kocası hakkındaki son derece sağduyulu,hoşgörülü ve anlayışlı yaklaşımlarını paylaştığımız ünlünün aldatılma konusuna “görmedim,duymadım,bilmiyorum” tarzında bir yok sayma metoduyla yaklaşma formülünü kutlamak mı yoksa yuhalamak mı gerek dersiniz? Yakınlarda bir kitap çıkaran Hollywood ünlüsü de bu taktiği onaylıyor;ona göre her kadın kocası tarafından aldatılmayı ne kadar erken kabul ederse,o kadar az acı çekermiş.Ya bu kabullenme acısız mı gerçekleşecek?
Onlar da aldattığı için mi bu kadar rahat konuşuyorlar diye düşünmeden edemiyor insan.
Bir yanda sürüyle bu görüşleri destekleyen kadınlar dururken diğer yanda aşırı şüpheciliğin mükemmel beraberlikleri bile mahvetmesi,yok yere acı çektirmesi mümkün.Ama insan bir sebebe dayanıp şüphe ediyorsa,o insan paranoyak olmaz.Toplumumuzda çoğu kadının suçlanış ve erkeğin suçunu kadına atarak paçayı kurtarış şekli bu;paranoyak olmak ya da olmamak.Oysa aldattıkları kadar kadınla aldatıldıklarını ve bir kadının belki bir erkekten de kolay aldatacağını kimse düşünemiyor mu gerçekten? Bunu düşünemeyenler,ünlülerden ünsüzlere varana kadar sırf sevdiği ve ayrılmayı göze alamadığı için karısının ya da sevgilisinin aldatmalarına bile bile göz yuman erkekleri bilmiyor demektir.
Her cinsiyet için aynı derecede iğrençtir aldatmak ve tıbbi gerekçelerle bunu haklı göstermek insanın hatalarını örtbas etme babında alçaltıcı bir seçenek.Bir istek meselesidir bu.Önüne geçmeyip izin verdikçe beslendiğinizi sandığınız bir parazit,bir duygu bedavacısıdır.Önüne geçmemeye izin verecek kadar uzaksanız sevdiğinize,hiç sevmeseniz ne olur sevseniz ne.
Düşünmek suç,düşüncelerini dile dökmek paranoyaklık olmamalı.Hiçbir cinsiyette diğerine karşı aldatılma konusunda bir kaçına izin verici değil,affedici bir tutum bile izlenmemeli. Çünkü gerçekten seven insan aldatmaz,midesi kaldırmaz bunu.Gerçekten sevmekse bataklıkta açan nilüferler gibidir,onları su yüzüne çıkarıp bembeyaz yapraklarıyla olağanüstü kokusunu yaymasını beklemek zor...çok zor bir konu.