Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, siyasi yapının kültürel arka planı biçimlendirmesi gereken Atatürk İlke ve İnkılapları'nın, günlük politika ile birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.
Bu ayrımın yapılmamasının Atatürkçülüğü bir dogma haline getirdiği eleştirisinde bulunan Parlak, "Ne yazık ki her yerde ve her şeyde Atatürkçülük, onu giderek siyasi tutuculuğun sembolü haline getirmiştir." ifadelerini kullandı.
İÜ 2007-2008 eğitim-öğretim yılının açılışı Fen Fakültesi'nde düzenlenen törenle yapıldı. Törene İstanbul Valisi Muammer Güler, 1.Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş, çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlayan törende "Cumhuriyet ve İstanbul Üniversitesi" konulu sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi.
Açılışta konuşan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, akademik çalışmalar ve projelerle ilgili geniş bilgi verdi. Parlak'ın güncel konularla ilgili yaptığı ilginç tespitler ise dikkat çekti.
Konuşmasının büyük bir bölümünü laiklik ve Atatürk ilkeleri üzerine ayıran Mesut Parlak, ilginç tespitlerde bulundu. Atatürk ilkeleri ile oynanmasının ve değiştirilmesinin tehlikesine değinen Parlak, bu ilkelerin günlük siyasi politikalardan ayrılması gerektiğini vurguladı. Atatürk ilkelerinin siyasi yapının kültürel arka planını biçimlendirmesi gerektiğini belirten Parlak şöyle konuştu: "Şu bir gerçektir: Atatürk ilkeleri siyasi yapının kültürel arka planını biçimlendirmektedir ve devletin bölünmez bütünlüğünün dayanaklarından birisidir. Fakat bunlar günlük politikanın, değişen ekonomik ve sosyal yapının dışındadır; dolayısıyla değişen politalarla ilgili değildir. Bu iki özelliğin birbirinden ayrılmaması, sanıyorum, siyasi söylemlerin Atatürkçülüğün birer doğma haline dönüştürülmesine sebep olmuştur. Ne yazık ki her yerde ve her şeyde Atatürkçülük, onu giderek siyasi tutuculuğunu kaynağı haline getirmiştir."
-"DEVLETÇİLİKTEN VE ESKİ ANLAMDA HALKÇILIKTAN SÖZ ETME OLANAĞI KALMADI"-
Sosyal ve ekonomik yapının değişmeye açık olması gerektiğinin altını çizen Rektör Parlak, "Atatürk ilkelerinin devletin temel ilkelerinden olması başka şey, politikacıların siyasi söylemleri çerçevesinde dogmalar haline dönüştürülmüş olması başka şeydir.Cumhuriyeti kuranların bu gibi sorunları yoktu. Onlar coşkuluydular, inançlıydılar, savaştılar. Ölüme bile koşarak gittiler. Şehit olmayı, en büyük rütbe olarak kabul ettiler. Sonra da bize Cumhuriyeti miras bıraktılar." şeklinde konuştu.
Politik söylem, siyasi tercihler ve bürokratik yapının sürekli değişim gösterdiğini vurgulayan Parlak, "Artık devletçilikten, eski anlamda bir halkçılıktan söz etmek olanağı kalmamıştır. e- devlet, klasik bürokrasi anlayışını ortadan kaldırmaktadır. Sürekli değişen sosyal, ekonomik veya ticari yapı, Atatürk ilkelerinin uygulama alanı olamaz."şeklinde konuştu.
Bu ayrımın yapılmamasının Atatürkçülüğü bir dogma haline getirdiği eleştirisinde bulunan Parlak, "Ne yazık ki her yerde ve her şeyde Atatürkçülük, onu giderek siyasi tutuculuğun sembolü haline getirmiştir." ifadelerini kullandı.
İÜ 2007-2008 eğitim-öğretim yılının açılışı Fen Fakültesi'nde düzenlenen törenle yapıldı. Törene İstanbul Valisi Muammer Güler, 1.Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş, çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlayan törende "Cumhuriyet ve İstanbul Üniversitesi" konulu sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi.
Açılışta konuşan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, akademik çalışmalar ve projelerle ilgili geniş bilgi verdi. Parlak'ın güncel konularla ilgili yaptığı ilginç tespitler ise dikkat çekti.
Konuşmasının büyük bir bölümünü laiklik ve Atatürk ilkeleri üzerine ayıran Mesut Parlak, ilginç tespitlerde bulundu. Atatürk ilkeleri ile oynanmasının ve değiştirilmesinin tehlikesine değinen Parlak, bu ilkelerin günlük siyasi politikalardan ayrılması gerektiğini vurguladı. Atatürk ilkelerinin siyasi yapının kültürel arka planını biçimlendirmesi gerektiğini belirten Parlak şöyle konuştu: "Şu bir gerçektir: Atatürk ilkeleri siyasi yapının kültürel arka planını biçimlendirmektedir ve devletin bölünmez bütünlüğünün dayanaklarından birisidir. Fakat bunlar günlük politikanın, değişen ekonomik ve sosyal yapının dışındadır; dolayısıyla değişen politalarla ilgili değildir. Bu iki özelliğin birbirinden ayrılmaması, sanıyorum, siyasi söylemlerin Atatürkçülüğün birer doğma haline dönüştürülmesine sebep olmuştur. Ne yazık ki her yerde ve her şeyde Atatürkçülük, onu giderek siyasi tutuculuğunu kaynağı haline getirmiştir."
-"DEVLETÇİLİKTEN VE ESKİ ANLAMDA HALKÇILIKTAN SÖZ ETME OLANAĞI KALMADI"-
Sosyal ve ekonomik yapının değişmeye açık olması gerektiğinin altını çizen Rektör Parlak, "Atatürk ilkelerinin devletin temel ilkelerinden olması başka şey, politikacıların siyasi söylemleri çerçevesinde dogmalar haline dönüştürülmüş olması başka şeydir.Cumhuriyeti kuranların bu gibi sorunları yoktu. Onlar coşkuluydular, inançlıydılar, savaştılar. Ölüme bile koşarak gittiler. Şehit olmayı, en büyük rütbe olarak kabul ettiler. Sonra da bize Cumhuriyeti miras bıraktılar." şeklinde konuştu.
Politik söylem, siyasi tercihler ve bürokratik yapının sürekli değişim gösterdiğini vurgulayan Parlak, "Artık devletçilikten, eski anlamda bir halkçılıktan söz etmek olanağı kalmamıştır. e- devlet, klasik bürokrasi anlayışını ortadan kaldırmaktadır. Sürekli değişen sosyal, ekonomik veya ticari yapı, Atatürk ilkelerinin uygulama alanı olamaz."şeklinde konuştu.