Bademler Bayramlara Karşı!

Shawn Michaels

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
3,107
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ШΛŃŦΞĐ
545706_420126141352706_199723656726290_1305125_234964846_n.jpg


Bademler Bayramlara Karşı!


Amerikan emperyalizminin ülkemizdeki iktidarının milli değerlerimize karşı saldırıları bir film ya da kitap haline getirilse, eserin adı günümüzün ümmetçi emperyalizm uşaklarını ifade eden ‘badem’ adının kullanılmasıyla ‘‘Bademler Bayramlara Karşı!’’ olurdu, en azından ben olsam bu adı koyardım… Bir poşuyla sizi terör örgütü üyesi yapabilen ‘Özel Yetkililer’ olduğu sürece böyle bir eser ortaya konamaz ya zaten; bırakalım adını konuşmayı da gelelim biz bademlerin milli bayramlara neden karşı olduğu sorusuna…

Şimdi, bir ‘adam’ düşünün; Namık Kemal’in ‘‘Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, / Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?’’ dizelerini yanıtsız bırakmayacak olan, vatanın işgalinde kurtuluş çaresi arayan, milli bir devlet kurma hayaliyle yaşayan… O adam 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ilk adımı atan, 9 Eylül 1922’de işgalci Yunan’ı İzmir’den denize döken adam; adam gibi adam, Mustafa Kemal!

İşte 19 Mayıs, bu yürekli devrimcinin ruhudur, 19 Mayıs 1919 – 9 Eylül 1922 arasındaki o eşsiz mücadelenin ruhudur… Vatanseverliktir, anti-emperyalizmdir, bağımsızlık aşkıdır ama en önemlisi mücadeledir. Korkusuzca, milletçe mücadele…

Bu sebepten karşıdır işte bademler bayramlara! Biat eden, ümmetçi yapılarına aykırıdır bu ruh. Alışmıştır onlar yüzyıllar boyunca padişahlarının gölgesi altında yaşamaya, onun kulu olmaya… Mustafa Kemal’in, ‘‘Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’’ sözü de bu yüzden uymaz emperyalizmin ümmetçi oğlanlarına. Duydukları anda kin kusarlar, hemen eteklerinin altına girecekleri bir padişah ararlar… Bunların dedeleri, babaları dün nasıl milli mücadeleye karşı manda-himayeyi savundularsa; bugün de bunlar, milli bayramlarımızı yasaklamaya, Cumhuriyet’imizi yıkmaya çalışıyorlar. Karşıdevrimin son hamlelerini yapıyor, ellerindeki ‘balyoz’la Cumhuriyet’imize son darbeleri vuruyorlar. Güçleri yetmiyor tek başlarına, Pennsylvania’dan destek alıyorlar, Büyük Ortadoğu Projesi’nin memurları oluyorlar… El ele, kol kola dedelerimizin mirasını yıkıyorlar!

Unutmamak gerekir ki, emperyalistlerin desteğiyle vatanı parçalamak, kanla kazanılmış bu toprakları pazarlamak isteyenler, dün de milletin, millet olma gücünün farkında değillerdi, bugün de değiller. Dün de kaybettiler, bugün de kaybedecekler! Kaybedecekler, kaybedecekler elbet ama biz 1919’daki o 19 Mayıs ruhunu yeniden ortaya koyarsak kaybedecekler… Mustafa Kemal’in vatanı için çok sevdiği askerlik mesleğinden vazgeçişi gibi bizler de rahatımızdan, lüks görmediğimiz lüks yaşantılarımızdan vazgeçersek kaybedecekler. Omuz omuza yürürsek, meydanlara inersek kaybedecekler. Mustafa Kemal’in altı okunu her alanda savunursak, din-mezhep, parti ayrımı yapmazsak kaybedecekler…
Tarihin tekerrür etmesi bizim ellerimizde. Bir 19 Mayıs’ı daha bu milletin emperyalizme karşı zafer günü yapmak bizim ellerimizde. Bir olursak, diri olursak kaderimiz ellerimizde! Tek yapmamız gereken her günü 19 Mayıs ruhuyla yaşayıp, o ruhla mücadele etmek. Sonrasında zafer, kesinlikle gelecek!
2012’inin 19 Mayıs’ı, yurtsever gazeteci Hasan Tahsin’in işgalci Yunan’ın Efsun Alayı’na sıktığı kurşunun etkisini yapacak. İzmir’de, İstanbul’da, Samsun’da, vatanın dört bir yanında milyonlar Hasan Tahsin, sevdaları ‘ilk kurşun’ olacak. Atatürk’ün evlatları, bu topraklarda emperyalizmi bir kez daha kendi kanında boğacak! Bu topraklarda Mustafa Kemal’ler hiç kaybetmedi, yine kazanacak!

Belki bu satırları okuyanlar zafere inanmayıp, ‘‘Bu faşizm nasıl devrilecek?’’ diye soracak… Belki de Cumhuriyet çoktan yıkıldı diyecekler. İlkini diyen yurtseverler ne yazık ki sindirilmişler, mağlubiyeti baştan kabul etmişler. Bu yurtseverler bir tek şunu bilmeliler; bugünkü durum, Ulu Önder’in Nutuk’un birinci bölümünde ‘‘1919 yılı Mayıs’ının 19′uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük savaşın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet aciz, haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.’’ şeklinde anlattığı durumdan daha vahim değildir. Bugünkü durum vahim değildir demiyorum. Vahimdir ancak, 1919’daki kadar değildir. Çünkü bugün yurtsever güçler birkaç çatı altında da olsa örgütlenmiştir, o gün gibi çok dağınık bir durumda değildir. Yapılması gereken 1919’daki gibi bireyleri tek tek örgütlemek kadar zor bir iş değil, mevcut örgütleri birleştirip, büyütmektir. Yurtsever partiler, dernekler, sendikalar ve en önemlisi basın kuruluşları örgütlenmeli, Mustafa Kemal gibi emperyalizme karşı ‘tam bağımsızlık’ mücadelesi vermelidir. Bu, ulusal kurtuluşun tek çaresidir…

Cumhuriyet çoktan yıkıldı diyecek olanlarsa, Mustafa Kemal’in mücadeleye başladığı tarihte Osmanlı’nın ordusunun ve bütçesinin olmadığını, sadece bir ‘sembol’ olduğunu unutmamalılar. Bizlere düşen görev, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının en zor şartlarda mücadeleye giriştiğini bilip, elimizi taşın altına sokmak, Cumhuriyet’i yeniden kurmaktır… Kendimiz, çocuklarımız, ulusumuz için… En önemlisi dedelerimizin kanlarıyla kazanılmış bu güzel vatanımız için!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mız hem kutlu, hem de Atatürk’ün aydınlık çocuklarının zafer tarihi olsun! Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcut!

Enes Temur - İlk Kurşun 21/05/2012
 
öncelikle, 19 mayısını kutlarım kardeşim.nice böyle güzel milli bayramları kutlamak nasip olur inşallah.


Bir kısım insanın en büyük eksiği tarihi bilmeden öğrenmeden kulaktan dolma bilgilerle birşeyleri savunmaya çalışmak ve bir hayal dünyası yaratıp gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan bir yanılgıya düşmek.o yüzden her aklı başında insanın geçmişten beri dile getirdiği gibi eğitim şart ve çok önemli özellikle tarihimizi çok iyi bilmek zorundayız yoksa her yalana kanarız.türkiyeyi içinde bulunduğu vahim durumdan kurtaran atatürk ünde dediği gibi " tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur! " <bu günlerin geleceğini bilirmiş gibi boşuna söylememiş, gururumuz atamız.>
 
Resim mükemmel

Yalnız yaradan bunları bir yaratıyor ki

Şöyle bi devrimci bıyığı bırakayım dese asla bırakamaz yüz üst dudak payı izin vermez..

Sizde çevrenize bakarak kimlerin badem olma ihtimali oldugunu anında anlarsınız..
 
fiilen biten cumhuriyette milli bayram devlet eliyle kutlanamaz arkadaşlar.acı ama gerçek bu maalesef.kendimiz kutlayacağız artık polis tarafından joplanmadan
 
fiilen biten cumhuriyette milli bayram devlet eliyle kutlanamaz arkadaşlar.acı ama gerçek bu maalesef.kendimiz kutlayacağız artık polis tarafından joplanmadan

sebil gibi biber gazları mevcut, jop tarih oluyor :durdurun
 
o bayramların sokaklarda kutlanmasına hilafet engel olamaz hacılar.unutmayın hoyratça at koşturduğunuz,satıp savdığınız sıçıp bıraktığınız topraklar halen misaki millidir ve atatürkün emanetidir.siyasi iktidar rejim değişikliğinden dolayı bayram kutlamamakla ve kutlatmamakta kendince haklıdır.ne bekliyorsunuz ki zaten? ama siz türk evlatları.kutlayacak ve çocuklarınıza kutlatacaksınız.en sonuncunuz ölene kadar
 
Geri
Üst