Bir Nefeste dr.

Yalan söyleyenim çoktur. Yalama olmuş zihnim o yüzden inanırım hepsine. Tınlamam da bu yüzden hayal kırıklığı yaratırım. Halbu ki dönüp baksan aynaya, yaptıkların çarpıcak suratına.
 
"Arkadaşım bi saniye bakar mısın?"
görünür de çok masum, kibar bi cümle olmasına rağmen sopayla sırtına sırtına dayak yemeli maceranın başlangancıdır bu cümle.
Çünkü avına sinsice yaklaşacaksın, ürkütmeyceksin onu. kibar olacaksın yüzüne güleceksin. güvenini kazanacaksın. Sonra Allah ne verdiyse giriş.


Neyse gelelim uyku meselesine, gece kuşu oldum.
 
Yaşamak gibi geliyor bazen hayallerine nazır seyir halindeyken, yavaş yavaş ölüme gitmek. Ne olursa olsun sağ çıkamaycağımız bu dünyayı sanki ben mi kurtarıcam ki? kendimi parçalıyorum. "Sen öl gerisine karışma olm" diyorum kendime. Canlı taklidi yaparım kıpırtısız.

Sorana da meraktan ölüyorum derim olur biter.


Çok şakacı insanım yaa :)
 
Balta girmemiş yavşaklık ormanına mı düştüm nedir? Su üstüne çıkmamış yalanlar, yalan olduğunu bildiğim halde ısrarla söylenen...
Çıkar ilişkilerinde araç olarak kullanılan deney faresi gibi hissediyorum bir de kendimi. Labirentin çıkış kapısındaki peynire ulaşmaya çalışıyorum. Ben de alem var sanıyorum sonunda. Kavunu, rakıyı da kaptım güzel bi masa kurarız sanıyorum.

Bu şizofrenik hallerden kurtulmama yardım edecek birini bekliyorum.
 
Paulo Coelho emmi diyor ki; "Rüzgarın, güneşin, denizlerin enerjisinden faydalanabiliriz ama insanların, sevginin enerjisinden faydalanmayı öğrenmesi ateşin bulunması kadar önemli bişey olacaktır."

İnsanların "elektrik alamadım" demeleri bu yüzden demek ki. Isı enerjisi de var bu sevginin. Ne zamanki sevenler kavuşsa el ele tutuşsa o zaman eller terler, sarılsa vücut ısısı yükselir. Hele ki üzerlerinde yünlü kazak varsa statik elektrik olur. Al sana elektrik enerjisi. Her türlü enerji var.
Demek ki neymiş? "Sevgilin var masrafın var" deyimi yanlış. Krizi fırsata çevirmeye bileceksin enerjisinden faydalanacaksın.

Başbakan olacak adamım
 
Rüyanda görüyorsan onu, özlemişsindir. Rüyanda görmek için yatıyorsan, sevmişsindir .
Can Dündar


Sevdim o halde. Tatlı rüyalar bana
 
Kendinize "Doğan Görünümlü Şahin" gibi davranıldığını hissettiniz mi hiç? Karbütörü bozuk, platin meme yapmış sanki öyle şefkatle yaklaşıldığını... Kapalı otoparklara alınmadığınızı ya da LPG li olduğunuz için... Güvenip de uzun yola çıkılmadığınızı bir de. Böyle dışlanmışlık. Ama yine de vazgeçilmeyen... çok garip "Şahin" olmak.
 
Zaman düzeltmiyor hiç birşeyi, geçmişin telefafisini yaparak ya da geleceğimizi planlayarak şimdiki zamanı boşuna geçiriyoruz ve bu da artık telafi edilmesi gereken bomboş bir geçmiş zamandan başka birşey olmuyor. Zaman insana, yorgunluk ve yaşlanmışlık hissinden başka birşey vermiyor. Zamanda yolculuk yapmayı bırakmak gerek. Biraz da mekanda yolculuk yapmalıyım. Şimdiki zamanı yaşama cesaretini bulduktan sonra tabi.. "Nasıl davranırsam işler daha doğru yürür" diye düşüne düşüne koskoca bir hayatta geride sayılamayacak kadar hata bırakıyoruz.
Şimdi hayatımdaki hiç birşeyden pişman olmama vakti.​
 
Geçmişi düşünmekten vazgeçtiğim günün ertesi, ben adını dahi unutmuşken karşıma çıkmak da ne oluyor. Kitabının arasındaki kuru güle gittiğin gün inancımı yitirdim zaten şimdi bulmuşsun hiç önemi yok. Sen demiştin ya ölenle ölünmüyor diye. Kendimi değiştirdim ve görüyorsun ya yaşıyorum. Yeni yalanlar mı keşfettin yoksa? Söylediklerinle yaptıkların arasındaki acınası çelişki çok açık. Dokunma
 
Gigo kendine bir gözlük aldı,
Neye baksa hep mavi görüyor.
Gökleri mavi,denizleri mavi
Sevdiği kızın gözleri mavi
Mavi görüyor hep neye baksa.

Etrafına bakınıyor burnunda gözlüğü
Sen diyorsun ki denizler mavidir oldum olası
Sen diyorsun ki gökler mavidir oldum olası
Yeni oldu bu diyor inanmıyor sana.

Gigo kendine bir gözlük aldı,
Maviyi mavi görüyor artık.​
 
Kendi krallığımı aramaya karar verdim.

Bi kaç sene önce bir kitap okudum (Orhan Pamuk-Yeni Hayat) Kitabın kahramanı okuduğu kitabın büyüsüne kapılıyor ve kendi okuduğu kitabın kahramanlarının peşine düşüyor bu yüzden gezmediği yer, yaşamadığı macera kalmıyor. Bu nasıl olabilir? Bir kitap insan hayatını bu kadar nasıl değiştirebilir? dedim. Ama şu sıralar ben de okuduğum kitabın büyüsüne kapılmaya başladım. Hiç tanımadığım birini yanıma alıp seyahate çıkmak istiyorum.
 
Hayatını çekingen biri olarak yaşama dostum. Çık arenaya,eleştirileri unut! Sana verilen günlerin armağanıyla özgürce ve büyük oyna.Hayat kısa, yıllar tıpkı sıcak kumsalda parmaklarının arasından akan kumlar gibi çabucak kayıp gidiyor.Sen parıldamak, yeteneklerini gün ışığına çıkarmak için yaratılmışsın.Hayatta birtek başarısızlık vardır, o da denememektir...En büyük başarısızlık, en yüce oyunu oynamak istememek,Seni ürküten yerlere doğru yürümemektir.
Gemi batmazsa eğer burnunda bir kişilk dha yer var mı?
 
hangi hayatımı? Yaşadığımız hayatın bize ait olduğunu nerden biliyoruz ki? Hayat kendi nasıl istiyorsa onu öyle yaşıyoruz. Kendine borçlandırıyor bizi, bizde salakça sorumluluklarımızın peşinden gidiyoruz. Geminin batmayacağını kimse garanti edemez burnunda değil ama dümeninde yer var. Sen nereye çevirirsen oraya gider batarsa da bunu sen istedin diye batar. İşte gerçek yaşam. Hoşgeldin.
 
Aklına estiğini yapamadığın dünyada hiç birşey olması gerektiği gibi değil. Yolumun üzerinde her zaman engeller, tamamlanmamış bir iş, peşinden koşulacak zaman. Hayatım bundan sonra başlayacaktı.
Ama anladım ki bu engeller benim hayatım olmuş.
 
life is what happens to you, while you are making other plans...


son yorumlarini okuyunca bu aklima geldi kim biri demis güzel demis mami
hayat sen baska planlar yaparken basina gelendir...
 
Çok yaşadım, hiç bir şey yaşamadım. Anlaşılan böyle gidecek. O halde neden çırpınmak? "Hayat bazılarına güzeldir"
Hâlâ zamanın yaşlanmışlık hissinden başka bir şey vermediğini düşünüyorum. Edindiğim hayat tecrübeleri de ipe sapa gelir gibi değil. Etrafımdan hep iyi şeyler duyuyorum hakkımda, "şöyle aslansın, böyle kaplansın" Size iyiyim kendime kötülük yapıyorum halbuki. Arkamdan atıp tutuyorum, tuzaklar kuruyorum kendime. Başkalarının hayatlarını yaşarken iyi oldum hep ama kendime yaptığım kötülüklerin haddi hesabı yok.
"Çok karamsarsın, hayat gerçekten güzel, daha önünde yaşayacağın çok güzel günlerin var. Allah büyük, Sen harika bir eş ve baba olursun, kendini bırakma yenik düşme hayata" dediğinizi duyar gibiyim. Yok dostlarım yok! bana asıl kötülük böyle sözlerle avutmanız.
İnanın çok güçlüyüm, çok sabırlıyım.

Kabak tadı vermeye başladı hayat.
 
Biri gelip dese ki; "Hazır yaşanmışı var buyrun! Bütün acıları, sevinçleri, heycanları, tutkusu, aşkı, tükenmişliği, vicdan azabıyla, herşeyiyle hazır yaşanmışı var bu hayatın." parası neyse verip alıcam. Bu sefer de ben konucam hazıra, bir kulağımın arkası kaldı o da bana kalsın.
Emekli bir hayat istiyorum anlayacağın. Yaşanacak başka hiç birşeyi kalmamış olsun. Gamsız, kedersiz, heycansız, aşksız, sevinçsiz. bom boş bir hayat...
Bacak bacak üstüne atıp uzaktan bakmak istiyorum hayatını yönlendirmeye çalışanları. "oh kerizim benim" demek istiyorum. "Tırmala bakalım nereye varacak sonun?"

Çok şey istiyorum değil mi? Olmayacak şeyler istiyorum, zaten birşey olduğu yok ki böyle avunuyorum işte. Hayatım hayâl kurmaktan ibaret.
 
Koskoca bir sayfayı hayat hayat diye doldurmuşum bi kaç gündür. yeni farkettim. Neden çok önemsiyorum bu işe yaramaz karın ağrısını? Ne verdi ki bana? Mutlulukların anlık, üzüntünün daim olduğu bu hayatı önemsemeyi bırakıyorum. Başkalarının hayatlarında yer edinmeye çalışmayı bırakıyorum çünkü herkes kendi hacmi kadar yer kaplıyor dünyada. Geçmişten kaçıp geleceğin peşinden koşmayı da bırakıyorum.
Herşey şimdiki zamanda yaşanıyorsa, gelecekte yaşayacağım şeyler de o zamanın şimdiki zamanıysa gerçek olan şimdiki zamandır diyip felsemi de yaparım aga!

"benim de yaşayamacağım çok şey var, az yana kay geliyorum" derseniz buyrun koordinatları veriyorum.
3.202778 enlem ve 73.22068 boylam. Bekliyorum gel. Ciddiyim.
 
Leylek sürüsü gördüm =)
Şöyle bi mantık önermesi yaptım; :p
Leylek göçmen kuştur, yaz mevsiminde sıcak ülkelere göç eder.
İstanbul' da leylek gördüm
Demek ki İstanbul'a bahar geldi :)


Çok zekiyim, bilge insanım :cool:
 
Yalan Söylediğini bildiğimi bilsen ne yaparsın çok merak ediyorum. Kızarır mı yüzün? yoksa inkâr mı edersin? Du bakalım sen yine bi müddet daha öğrenme de bu işin sonu ne olacak görelim. Çok eğleniyorum :D
 
Geri
Üst