gugukcuk
New member
- Katılım
- 18 Kas 2006
- Mesajlar
- 821
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
"Kafes eylem planı ve Amirallere suikast iddialarına ilişkin davalarla birleştirilen Poyrazköyde ele geçirilen mühimmatla ilgili 69 sanıklı davanın 14üncü duruşmasında çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Mahkemede tutuklu teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyanın avukatı İrfan Sütlüoğlu, teğmenlerin evinin araması sırasında kayıt yapan polis kamerası görüntülerini mahkeme heyetine izlettirdi. Kayıtta polisler patlayıcıların bulunduğu buzdolabına yöneldiklerinde hiç bir şey görünmüyorken bir polisin diğerine Poşet mi var orada? dediğinde diğer polisin Şiiit diyerek susturması dikkat çekti. Görüntünün devamında ise polislerin poşetleri zorlanarak çengel benzeri bir araçla çıkardığı anlaşıldı.
BIRAKIN HAYATIMI KURTARAYIM
Duruşmada savunmasını yapan Teğmen Faruk Akın, Ben Harp Okulundan derece ile mezun oldum. Benimle aynı dönem zar zor mezun olanlar 2 ay sonra üsteğmen olacak. Mesleğimi dondurdunuz bari bırakın hayatımı kurtarıyım dedi. Faruk Akın savunmasını yaparken annesi gözyaşlarını tutamadı.
KOÇ MÜZESİNDEKİ PATLAYICILAR
Duruşmada Koç Müzesindeki denizaltıda bulunan patlayıcılar ile ilgili de ilginç gelişmeler yaşandı. Davanın salı günü görülen duruşmasında Rahmi Koç Müzesi Müdürü Ertuğrul Duru, tanık olarak dinlenmiş ve denizaltına gizlenmiş patlayıcıları rehber olarak çalışan Oğuz İşleyenin öğleden sonra kendisine getirdiğini söylemişti. Bugün görülen duruşmada da rehber İşleyen, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu doğruladı. Ancak Kuzey Deniz Saha Komutanlığından gelen bir yazıda ise patlayıcıların bulunduğu gün sabah saat 10.00da komutanlığı kendini Ertuğrul Duru olarak tanıtan birinin aradığı ve patlayıcı madde bulunduğunu söylediği kaydedildi. Sanık avukatları ise, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu ve kimseye söylemediğini ifade eden Durunun aynı gün sabah 11.00 sıralarında Kuzey Deniz Saha Komutanlığına giriş yaptığına dair kayıtları mahkemeye sundu. Mahkeme sanıkalrın tutukluluk hallerinin devamına ilişkin karar verirken duruşmayı 3 ay sonrasına erteledi.
O POŞETTEN PATLAYICI VE SUİKAST EMRİ ÇIKMIŞTI
Amirallere Suikast soruşturması kapsamında 18 Temmuz 2009da Gölcük Değirmenderede denizci teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyanın müşterek oturdukları evde polis tarafından arama yapıldı. Aramaya askeri yetkililerle birlikte narkotik timleri de katılmıştı çünkü gelen ihbarda teğmenlerin uyuşturucu kullandıkları iddia ediliyordu. İki teğmenin de evde bulunduğu sırada yapılan aramalarda buzdolabının arkasında hem suikast emri veren bir pusula, hem de o suikastta kullanılacağı iddia edilen, yarım kilo ağırlığında patlayıcı bulunmuştu. Poşetin içindeki kağıt parçasında Uğur ve Metin Paşaya yapılacak operasyon yazısı bulunuyordu. Düzgün bir el yazısı ile kaleme alınan notta bahsedilen Uğur Paşa, dönemin donanma komutanı, şimdiki deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit. Metin Paşa ise dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataçtı.
Damla YILDIRIM - VATAN
BIRAKIN HAYATIMI KURTARAYIM
Duruşmada savunmasını yapan Teğmen Faruk Akın, Ben Harp Okulundan derece ile mezun oldum. Benimle aynı dönem zar zor mezun olanlar 2 ay sonra üsteğmen olacak. Mesleğimi dondurdunuz bari bırakın hayatımı kurtarıyım dedi. Faruk Akın savunmasını yaparken annesi gözyaşlarını tutamadı.
KOÇ MÜZESİNDEKİ PATLAYICILAR
Duruşmada Koç Müzesindeki denizaltıda bulunan patlayıcılar ile ilgili de ilginç gelişmeler yaşandı. Davanın salı günü görülen duruşmasında Rahmi Koç Müzesi Müdürü Ertuğrul Duru, tanık olarak dinlenmiş ve denizaltına gizlenmiş patlayıcıları rehber olarak çalışan Oğuz İşleyenin öğleden sonra kendisine getirdiğini söylemişti. Bugün görülen duruşmada da rehber İşleyen, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu doğruladı. Ancak Kuzey Deniz Saha Komutanlığından gelen bir yazıda ise patlayıcıların bulunduğu gün sabah saat 10.00da komutanlığı kendini Ertuğrul Duru olarak tanıtan birinin aradığı ve patlayıcı madde bulunduğunu söylediği kaydedildi. Sanık avukatları ise, patlayıcıları öğleden sonra bulduğunu ve kimseye söylemediğini ifade eden Durunun aynı gün sabah 11.00 sıralarında Kuzey Deniz Saha Komutanlığına giriş yaptığına dair kayıtları mahkemeye sundu. Mahkeme sanıkalrın tutukluluk hallerinin devamına ilişkin karar verirken duruşmayı 3 ay sonrasına erteledi.
O POŞETTEN PATLAYICI VE SUİKAST EMRİ ÇIKMIŞTI
Amirallere Suikast soruşturması kapsamında 18 Temmuz 2009da Gölcük Değirmenderede denizci teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyanın müşterek oturdukları evde polis tarafından arama yapıldı. Aramaya askeri yetkililerle birlikte narkotik timleri de katılmıştı çünkü gelen ihbarda teğmenlerin uyuşturucu kullandıkları iddia ediliyordu. İki teğmenin de evde bulunduğu sırada yapılan aramalarda buzdolabının arkasında hem suikast emri veren bir pusula, hem de o suikastta kullanılacağı iddia edilen, yarım kilo ağırlığında patlayıcı bulunmuştu. Poşetin içindeki kağıt parçasında Uğur ve Metin Paşaya yapılacak operasyon yazısı bulunuyordu. Düzgün bir el yazısı ile kaleme alınan notta bahsedilen Uğur Paşa, dönemin donanma komutanı, şimdiki deniz kuvvetleri komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit. Metin Paşa ise dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataçtı.
Damla YILDIRIM - VATAN