bunlarda yeniler.....
İlginz için sağolun arkadaşlar....ve yorumlarınız için de....
Yaslı kadın,lüks otelın en ust katından ınıyordu. AraKatlardan bırınde asansor durdu.Kapı acıldı, genc ve guzel bır kız ıcerı gırdı. Onunla bırlıkte asansoru yogun bır parfum kokusu da doldurdu.Yaslı kadın, parfum kokusunu derın derın ıcıne cekınce genc kız magrur bır eda ıle kadına baktı ve '' Gıorgıo-beverly hılls '' dedı '' Kucucuk bır sısesı bıle 100 mılyon lıra!..''
Bıraz sonra asansor gene durdu. Gene cok sık genc bır Kadın gırdı. O da buram buram parfum kokuyordu.Yaslı kadın yıne koklamaktan kendını alamadı.Yenı bınen genc kadın da yaslı kadına donerek kıbırlı bır Tavırla '' Chanel 5 numara '' dedı '' Mını mını bır sısesı bıle 150 mılyon lıra! '' Bıraz sonra asansor yaslı kadının ınecegı katta durdu.
Kadın asansorden cıkmadan buyuk bır gurultu cıkartarak Yellendı.
Sonra da asansorde kalan ıkı alımlı genc kadına donerek "Ayşe kadın fasulye yarım kılosu 450 bın lıra.." :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun
Dunyanin dort bir yanindan davet edilmis gazeteciler Amerika`nin en buyuk lastik kurulusunun tesislerini geziyorlardi. Lastik diye bilinen her seyi yapiyordu kurulus. Otomobil lastiginden cocuk balonuna, carsi pazar posetine kadar, akliniza ne gelirse.
Gazeteciler cesitlilige ve buyukluge hayran hayran dolasiyorlardi kendilerini gezdiren halkla iliskiler gorevlisinin arkasinda.Sira prezervatif departmanina geldi.. Bu da cagin otesinde piril piril bir tesisti. Her boydan, renkten ve cinsten prezervatif el degmeden hazirlaniyor ve paketleniyordu, yuruyen bandlarin uzerinde kayarken.. Lastik eriyik halde geliyor, kaliplaniyor, sogutuluyor, hava ufleyen pompalarla kontrol ediliyor ve paket makinesine geliyordu.
Gazeteciler, tesisteki tek isciyi bu paketleme makinasinin basinda gorduler ve ne yaptigini dehset icinde fark ettiler: Isci, elindeki igneyi onunden gecen prezervatiflerin bazilarina rasgele batiriyor ve gozle gorulmez delikler aciyordu.
Bu ne? diye merakla sordu bir gazeteci.. Ne yapiyor bu adam?..
Geziyi yoneten halkla iliskiler gorevlisi acikladi:
Bu adam sayesinde emzik fabrikamizin satislarinin yuzde kac arttigini tahmin edemezsiniz!. :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun
Tayyip’le Bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar…Bush, Tayyip’e “Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz” der.
Tayyip altta kalmaz ve karşılık olarak “Bizde öyle bir teknoloji var ki,partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz” der.Türkiye’ye döndügünde Tayyip’i bir düşünce alır.Danışmanlarını çagırtır ve attığı palavrayı anlatır. “Haftaya Bush geliyor.Yalanımızz ortaya çikacak, acaba ne yapsak?” diye sorar.
Danışmanlarından biri hemen yanıtlar: “Onlara ölüyü nasil dirilttiğini sordunuz mu?”
Tayyip: “Hayır sormadik” der danışmanı da:
“O halde hiç korkmayın başkanım, elin Bush’unu Anitkabir’e götürün. Atatürk’ü diriltmesini isteyin.Diriltmezse o rezil olur..Yok eğer diriltirse,siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!!!”
"Alo efendim"
"Pardon galiba yanlış numarayı çevirdim"
"Dikkat etsene geri zekâlı "
"Geri zekâlı sensin, üstüne birde kuş beyinlisin"
"Ne sen kiminle konuştuğunu biliyormusun???"
"Hayır"
"Ben İstanbul emniyet müdürüyüm" (biraz sessizlikten sonra)
"Sen kiminle konuştuğunu biliyormusun"
"Hayır"
"Ohhh çok şükür"
Hasta fenerli gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser. Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.Son defa görelim derler.
" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim;
" O zaman beni Gs'ye üye yapin! "......
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen dogustan fener'li degil misin? Ne yapiyorsun sen?
Hasta fenerlinin'linin birden yüzü güler:
"Ülenn, bir fenerbahçeli ölecegine bir Gs'li ölsün be!
Genç ve güzel sekreter son günlerde iyice açik saçik giyinmeye baslamis.Özellikle yürüdügü zaman ortaya çikan görüntü genç patronun aklini çelecek duruma gelmis. Birgün yine bu ortam olusunca, patron kapiyi kilitlemis ve sekretere karsisindaki koltuga oturmasini söylemis. Sekreter koltuga öyle bir oturmus ki, genç patronun gözleri yuvasindan oynamis. Sekreterin dizlerine ellerini koyarak sormus :- Bu satilik mi?
Sekreter tokati indirmis ve buz gibi öfke dolu bir sesle:- Elbette hayir. Siz beni ne saniyorsunuz?
Patron hiç istifini bozmamis :- Eger satmayi düsünmüyorsan reklamini da yapma..
iki turist doğu köylerinin birinde kahvede oturuyorlarmış.Bu sıra marabalardan biri zort diye osturmuş ağa "kim lan o" diye sormuş, maraba "benim ağam" demiş... ağa marabaya "ne içersin" demiş ,maraba da "çay içem ağam" demiş.ağa çayı ısmarlamış. bu sırada başka bir maraba da zooort diye osturmuş ağa "kim lan o" diye sormuş maraba "benim ağam" demiş. Ağa ne içersin diye sormuş "kola alım ağam" demiş maraba. ağa kolayıda ısmarlamış. turisler şaşkın şaşkın bakmışlar olaya . içlerinden biri diğerine burda adet böyle herhalde birde ben deneyeyim demiş. turist kendini sıkarak pırt diye osturmuş. Ağa yerinden fırlayarak kapıyı pencereyi kapatın burda s...mediğim bir g...t var demiş.:durdurun :durdurun :durdurun
Veled, 'Babacim yaa, ben nasil oldum, cok merak ediyorum" diye israr edince...
Adam, "Nasil ossa bunu bu oglana bi gun annatmak durumunda kalacam,eyisi mi simdi izah edim, hazir sormusken, kurtuliym gitsin bu isten deyi dusunur, icinden...
"Bak evladim, cok eyi dinne, zira bi daha annatmiyacaam:
"Anannan baban, bundan yedi sene evvel, bi 'cyber cafe'de karsilasti. "Bir iki bakistiktan soona bu 'cyber cafe'nin musait bi yerine gectiler... Baban 'memory stick' ile , 'USB' den bi baglanti kurdu... "Anaciğin bu firsati eyi degerlendirerek 'memory stick' den bi kac download' endirdi... "Bu dangalak baban da, bir-iki 'upload' yukledi... Ammaaa,
" ....heyecandan 'Firewall' kullanmayi unuttugumuzu aklimiz başımıza geldiginde annadık ama is isten gecmisti... "Bu raddeden soona da, ne 'delete' edebildik, ne de 'cancel'... "Sonuc olarak da, ortaya felaket bi 'Virus' cikti, dokuz ay soona... "Iste mesele bu kadar basit, benim guzel evladim..."
-baba ben nasıl odum?
-oğlum gece yatarken yatağın altına bir kesme şeker koyduk.Sabah bi kalktık sen olmuşsun.Çocuk şaşırmış.Gece yatarken yatağın altına bir kutu kesme şeker koymuş.Sabah bir kalkmışki ne görsün yatağın altı karınca yuvası gibi.Bizimki gülerek;
Hepinizin anasını avradını s.....dim ama baba yüreği işte dayanmıyor. :durdurun :durdurun
Hoş bir bayan, uzunca bir yolculuktan sonra oteldeki odasına çekilmiş, yatmaya hazırlanırken, birden komodinin uzerinde duran kurbağayı görünce irkilmiş, korkmuş...
Derhal resepsiyonu arayarak;"Odamda bir kurbağa var hemen gelin " demiş.
Görevli;"Efendim o kurbağa özeldir ve bayanları mutlu etmek için odaya konmuştur,
denemek isterseniz, bacaklarınızın arasına koyun! " diye cevap vermiş.
Kadın şaşırmış ama merakta etmeye başlamış...Bir süre düşündükten sonra denemeye karar vermiş ve kurbağayı bacaklarının arasına koymuş...Kurbağada hiç hareket yok...
Tekrar resepsiyonu aramış:"Bu kurbağa anlattığınız şeyi yapmıyor ! "
"Hemen geliyorum" demiş adam, içeri girdiğinde bayan yatağın üzerine uzanmış halde merakla beklemekte..
Adam kızgın bir sesle kurbağaya seslenmiş:
"Bak son kez nasıl yapılacağını gösteriyorum ona göre ! ":durdurun :durdurun
adamın biri 6 katlı bir binada oturuyormuş.ve 1 katı yani kendi hariç bütün katlarda kadın oturuyormuş.
2.kattaki kadınla beraber olmuş Allah'ım şeytana uydum beni affet demiş.
3.kattaki kadınla beraber olmuş Allah'ım şeytana uydum beni affet demiş
4.ve5. kattaki kadınlarla beraber olmuş ve yine Allah'ım şeytana uydum beni affet demesiyle bi anda şeytanla kafakafaya gellmiş...
Şeytan: lan deyyus karıları s..yon s...yon suçunu bana mı atıon len,sen hele bi geberde öteki tarafta bakalım kim kimi s...cek " demiş
Uçak New York a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes sinirinden delirmiş ve hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlamış. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.
kadının biri kocası artık sex yapmıyor diye doktara gidiyor. doktor: yarın oğlunu yolla ben ona bi ilaç vercem.sorunun kalmıyacak dior . ertesi gün oğlan doktora gidiyor .doktor: bak oğlum baban bunu sevişmeden önceeeeee 5 tane alsın . oğla ewe geliyor ve ablasına babasının bunu 10 kere alması gerektiğini sölüyor .abla annnesine babasını bundan 15 tane alması gerektiğini sölüyor .anne kocasına 20tane almasını sölüyor adamda zaten kutuda 25 tane var bari hepsini alıyım diyor. aradan zaman geçiyor doktor kontrol için ewe geliyor durumu oğlana soryor oğlan : doktor bey ben kıçı mın üstüne oturamıtom ablam 8. ye hamile, annem sizlere ömür ,babamda damda kedi kovalıyo
Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından
içeriyi gözetlerken yakalanmışlar.Olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş.
İngilize mesleğini sormuşlar:
- Terziyim...
- Kesin makasla!
Fransıza sormuşlar:
-Oduncuyum...
- Kesin baltayla!
Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş.Merakla sormuşlar:
- Ya, neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın?
-Ben dondurmacıyım,yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum... demiş
Bir adam son günlerini yasiyormus. Uzuvlari meleklerin huzuruna çikmislar.
Göz saygiyla ayaga kalkmis, kibarca söze baslamis :
-Efendim... Sizden bir ricam var. Emekliye ayrilmak istiyorum. Yetmis yildir görmekten yoruldum...Göz sözlerini bitirdikten sonra sirayla, kulaklar ve ayaklar söz alip emekliliklerini
istemis. Derken arkadan çok kisik bir ses duyulmus :
- Asil emeklilik benim hakkim!..
Melekler öfkeyle bagarmis ne olduklarını görmedikleri organa :
- Ayaga kalkip konussana saygisiz...
-Ayaga kalkacak güçte olsam, emekliligimi ister miydim hiç?..
İki çift kağıt oynuyorlarmış, Temel, Dursun ve karıları... Temel bir ara kağıtlarını yere düşürmüş, almak için masanın altına eğilince ne görsün!
Dursun un karısı Fadime eteğinin altına hiçbir şey giymemiş. Tabii Temel ufak çaplı bir şok yasamış. Bir sure sonra Temel mutfağa gittiği sırada Fadime arkasından gelmiş ve masanın altında hoşuna gidecek bir şeyler gördün mü? demiş.
Temel, Evet gördüm! Eğer istersen olur ama sana 50 milyona patlar. demiş, Fadime ve eklemiş, Dursun cuma günü evde yok, saat ikiden sonra gel!
Temel cuma günü olunca doğruca Dursun un evine gitmiş, 50 milyonu verip doğruca yatak odasına Bir kaç saat sonra Temel gitmiş.
Dursun eve saat altı gibi gelmiş ve sormuş, Bugün öğleden sonra Temel buraya uğradı mi? Fadime hafiften sesi titreyerek, Evet bir kaç dakikalığına uğradı. Peki sana 50 milyon verdi mi? Fadime, Dursun un anladığını düşünerek başı önde, Evet verdi demiş.
Dursun, Çok iyi, çok iyi! Bu sabah bana uğradı da, acil bir işi için 50 milyon lazımmış bende verdim, öğleden sonra sizin oradan geçerken eve bırakırım dedi, bak ne dürüst çocukmuş gördün mü!
Uzaylılar bir görev için dünyaya inecekler görevleri dünya insanları ile cinsel ilişkiye girerek sonuçlarını gözlemlemek. Uzaylılar Türkiyenin tenha bir kasabasında bir çiftlik evine indirmişler gemilerini. Çiftlik evinin kapısını çalarak kapıyı açan adama amaçlarını anlatmaya başlamışlar. Adam biraz şaşkın biraz heyecanlanarak benim hanıma bi sorayım demiş. İçeri girerek karısına böle böle bişi var nedersin demiş. Kadın:
- Tamam olur hem bi gecelik değişiklikten bir şey olmaz diyerek kabul etmiş. Uzaylılarla beraber biraz oturduktan sonra uzaylı erkekle dünyalı kadın ayrı bi odaya, uzaylı kadın ile dünyalı erkekle ayrı bi odaya geçmişler. Uzaylı adam başlamış dünyalı kadını soymaya ve daha sonra kendi soyunmaya kadın uzaylı adamın penisini görünce çok şaşırmış ve gülmeye başlamış. Uzaylı:
- neden güldün.
- çok küçük demiş. Uzaylı:- sol kulağımı çek o büyür demiş.
Kadın çekmiş kulağı gerçektende penis büyümüs,
-ama demiş kadın şimdide çok ince. Uzaylı :-gayet rahat sağ kulağımı çek o kalınlaşır.
Kadın uzaylının kulağını çekince gerçektende penis kalınlaşmış ve sabaha kadar defalarca sevişmişler. Sabah olunca kahvaltıdan sonra uzaylıları gönderen karı koca konuşmaya başlamış. Adam kadına nasıl geçti diye sormuş. Kadın :
-tek kelime ile mükemmeldi.Peki senin nasıl geçti kocacığım.
Adam kendinden çok emin bi şekilde ;
-Yahu karıcım sen şu kocanın kıymetini bilmiyorsun yatakta, bak elin uzaylıları zevkten kulaklarımı koparacaktı demiş.
Temelle fadime çok yaşlanmışlar. Temel 85 fadime de 80 yaşındaymış. Evde yalnız oldukları birgün fadime temele;
- Temel hadi ben odaya çıkıyom eskiden yaptımızı yapalım çok ozledim da demiş.
Temelde tamam demiş.Az sonra fadime temele;
-Ula temel gelmiyomusun da haçen bak şevkim kaçıyor ...
Temel bunun üzerine;
-Dur be Fadime sen orada mezar açmış bekliysin ben burda ölü dirilttiyim daa!!
Adamin biri bayagi günah islemis. Bir papaza günah çikartmaya gitmis.
-Papaz efendi ben çok günah isledim. Mesela dün komsunun küçük kizi geldi.yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
-Tanrı affeder oglum.
-Onceki gün de büyük kizi geldi. yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
-tanrı affeder oglum.
-Daha önceki gün de komsumun karisi geldi. yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
Derken gök gürültüsü duyulmuş bunun üzerine peder:
-Tamam oglum Tanrı affeder; affeder de, sen yavaş yavas gitsen. Hava da bozmaya basladi zaten... :durdurun :durdurun :durdurun
Emeğe Saygı