her şiirde anlatılan sensen... her filmin kahramanı sen...
her roman senden söz ediyor her çiçek seni açıyorsa...
bir anlık ayrılık bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez
özlem saç diplerimden çekiştirip beynimi acıtıyorsa
iştahım kapanıyor iştahım açılıyor iştahım şaşırıyorsa...
iştahım hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
elim telefonda yaşıyor işaret parmağımla ha bire seni tuşluyor,dara düştüğümde kapıyı çalanın sen olduğunu adım gibi biliyorsam... mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona sen diye atlıyor vitrindeki her giysiyi sana yakıştırıyorsam, konuşan birini dinlerken "keşke sen anlatsan" diye iç geçiriyorsam...
kokun burnumdan suretin gözümden sesin kulağımdan tenin aklımdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemini sol gögsümun altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsam gün boyu...
hem kimseler duymasın hem cümle alem bilsin istiyorsam...
Sensiz geceler ıssız sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme vuslat sehere denkse...
gamze gamze tebessüm de senin içinse alev alev öfke de; bunca tavır onca sabır ve nihayetsiz kahır hep senin yüzün suyun hürmetineyse...
uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyecek yol vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu beni zerrece ilgilendirmiyorsa nedensiz küsüyor sebepsiz affediyorsam ve bütün bu hallerime ben bile akıl erdiremiyorsam kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı,bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarım "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve ben kendime rağmen dönüyorsam
sınırsız sabırsız doyumsuz bir tutkuyla...
...o halde…SENİ AŞIK OLMAYA KIYAMAYACAK KADAR ÇOK SEVİYORUM..!