Zikirmatik ile hatim olursa BOP ne olur

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Zikirmatik ile hatim olursa BOP ne olur?


Trabzon’dan gelirken, uçakta, yanımda oturan kadın, işaret parmağının ucuna taktığı yorgancı yüksüğü büyüklüğündeki dijital “zikirmatik” ile zikir çekiyordu. 1 saat 50 dakika boyunca, cam kenarındaki kızının verdiği kurabiyeleri atıştırmak dışında, sadece zikirmatiğin düğmesine bastı, başka hiçbir faaliyette bulunmadı. Kızcağız da elleri açık, devamlı dua halindeydi..
Doğrusu ben de uçağın kalkışı ve inişi sırasında Fatiha ve dua okurum. Fakat böylesine ilk defa rastladım. Sonra Muhsin Kadıoğlu’nun verdiği iftar yemeğinde konunun önemli bir ayrıntısını, bankacı bir hanımdan öğrendim. Meğer 70 bin zikir, bir hatim sayılıyormuş! Artık ne zaman biterse..
Oysa, bunun yerine o kadıncağız, Kur’an’ı Kerim meali okusa, kendi ana dilinde, kutsal kitabında ne yazdığını anlasa, namazda okuduğu surelerin anlamını öğrense daha iyi bir iş yapmış olmaz mı?

***

Belki bir vesile olur da bu konuda yazarım diye düşünürken, Anadolu Ajansı Mısır’dan bir haber geçti. Meğer Mısır’da, bizdeki gibi toplu taşıma araçlarında zikir çekmek yerine doğrudan Kur’an okunuyormuş. Herhalde bir aylık yolculuk sırasında Kur’an’ı hatmediyorlar.
Türkiye’de bazı camilerde, Ramazan boyunca her sabah namazında Kur’an’dan bir cüz okunur. Ramazan bittiğinde siz de Kur’an’ı dinleyerek hatmetmiş olursunuz.. Fakat Arapların Kur’an okuması ile başka milletlerin okuması arasında elbette fark var. Arapça bilmeyenler, anlamını bilmedikleri sözleri tekrarlamış oluyor.. Buna rağmen Kur’an dilini bilseniz bile bir yolculuk ortamında Kur’an okumaya Mısır’ın El Ezher Üniversitesi hocalarından itiraz var.
El Ezher Üniversitesi’nde Kuran İlimleri öğretim görevlisi olan Muhammed er-Rawi, “Allah bizlere Kur’an okuduğumuzda düşünmeyi, öğrenmeyi ve onunla amel etmeyi emrediyor” diyerek “Günümüzde çoğu kişinin Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i hatmetme telaşıyla toplu taşıma araçlarında, duraklarda ve kalabalık ortamlarda okumaları, kabul edilemez ve mekruhtur” yorumunda bulundu.
Ezher Üniversitesi İslami Araştırmalar Merkezi üyesi Muhammed Rafet Osman da Rawi’nin sözlerine katılarak, ’’Kuran ayetlerinin manası düşünülerek, hükümleri anlaşılarak okunmalı “ ifadelerini kullandı.

***

Konuyu, 1993 yılında, Türklüğün Yeni Dünya Düzeni’nde ” Kuran okuyanların çoğu anlamından habersiz “ başlığı altında incelemiştim:
” Ülkemizde bilindiği gibi Kur’an veya mevlit okumakla geçinen insanlarımız vardır. Bunlar, davet edildikleri mevlit törenlerinde Kurân ve mevlit okurlar, karşılığında da ’ücret’alırlar.
Okudukları Kur’ân’ı ne kendileri anlar, ne de dinleyenler...
Bu tür mevlitler genellikle kadınlar arasında daha çok düzenlenir. Bu tür mevlitlere gidenler arasında yaptığım küçük bir araştırma, bu toplantılarda Kuran okuyanların, ayetlerin anlamından hiç haberdar olmadığını ortaya çıkardı.
Kur’ân okumayı bilenler, anlamını bilmiyor! Dinleyenler neyi bilecek?
Türklerin çoğunluğu, dinini doğrudan ve kaynağından değil, hep ikinci, üçüncü elden öğrenmiştir. Sanılıyor ki bu durumun sebebi ’Harf devrimi’dir. Oysa, bugün Arapça alfabeyi bilerek Kurân okuyanların, anlamını bilmediği gerçeği göz önünde durmuyor mu?
Yine müslümanların çoğunluğu, namaz sırasında okuduğu ayetlerin veya duaların bile anlamını bilmiyor. ’Kıldığı namazdan gafil olmak’, biraz da bu değil midir?
Hazreti Ali’nin naklettiği bildirilen bir hadis şöyledir:
’Dini bilgisi olmayan kimsenin ibadetinde, anlayışı olmayanın dini bilgisinde ve düşünmeden Kurân okumakta hayır yoktur.’
(İbni Dariş, Hilye, İbni Asâkir,
Hayatü’s-Sahabe).
Her gördüğü Arapça yazıyı kutsal bir metin zanneden insanların oluşturduğu bir toplum, bugünkü dünya ile başa çıkabilir mi?

***

70 bin defa zikir yaparak hatim indireceğini zannedenler sonuçta ruh hastası olur. Milleti nasıl da kandırıyorlar..
Kurân okuduğunu ve sevap işlediğini zannederek bir ömür boyu kendisini kandıran, yani Kur’an’da sıkça belirtildiği gibi, “aklını kullanmayan” , “düşünmeyen” insanlar topluluğu, Hıristiyanlara hizmet eden kendi yöneticilerini, “one minute” gibi bir iki gösteri yaptıklarında Peygamber gibi görmez mi? Böylece onlara biat ederken, gerçekte, Büyük Orta Doğu Projesi gibi ABD’nin İslam dünyasını işgali demek olan projelere evet demiş olmaz mı?

ARSLAN BULUT
YENİÇAĞ

k:Zikirmatik ile hatim olursa BOP ne olur?-Yazarlar-Yeniçağ Gazetesi
 
ne olacak üstad,

demokrasinin beşiği sayılan Irak gibi olur :)

Allah razı olsun coni kardeşlerimizden ve onları desdekleyen müslüman liderlerden!!!

Onların hayır duaları olmasaydı bu müslüman ve gerici Irak topraklarına demokrasi gelirmiydi?

Bak bu günde 107 kişi ölmüş,suriyede geberip giden 3-5 isyankarı 50-100 yapanlara kapak olsun :)
 
Sonuç önemli. Allah kuranın arapçasından okunduğunda her harfine büyük sevaplar yazar. Fakat meal okumada büyük sevaplar yoktur. İşte bütün mesele
 
Kuran, ister arapça okunsun, ister Türkçe meali okunsun yada başka bir dilde Allah yine sevap yazar.
önemli olan anlamaktır.
 
Kuran'ı insanın anladığı dilde dinlemesi bence anlamadığı dilde dinlemesinden daha sevaptır.
 
Kuran, insanlara anlamasınlar diye değil, anlasınlar diye yollanmıştır.
 
Sonuç önemli. Allah kuranın arapçasından okunduğunda her harfine büyük sevaplar yazar. Fakat meal okumada büyük sevaplar yoktur. İşte bütün mesele

1 tane kaynak göstersene,içinde şu cümle olacak:

Kur'an-ı Ker'im-i Arapça okuyunuz!!! diye
 
1 tane kaynak göstersene,içinde şu cümle olacak:

Kur'an-ı Ker'im-i Arapça okuyunuz!!! diye

Arapca orjinaldir abi. Direkt allah sozudur. Meal ise tercumedir. Tercumede anlam kaybi, zenginlik kaybi, soz sanati kaybi, kafiye kaybi ortaya cikar. Velhasil meal sadece anlamak icindir. Tabi anlasilsin diye gonderilmis bir kitaptir. Dogru olani arapca okuduktan sonra turkce cevirisine de mutlaka goz atmaktir. Cunku kuru kuruya ne dedigini anlamadan okumak da sevap olsa bile ortada bir kusur oldugu bellidir. Bu kusur ise anlamamakta diretmektir. (turkce okumayan icin)

İbni Mes’ud (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber’i (sas) dinledim. Şöyle diyordu: “Kur’an-ı Kerim’den tek harf okuyana bile bir sevap vardır. Her sevap on misliyle kayda geçer. “Elif Lâm Mîm” bir harftir demiyorum. Aksine Elif bir harf, Lâm bir harf, Mîm bir harftir.” (Tirmizî, Sevâbü’l Kur’an, 16, 2912)

Bu orjinal kurandan bahsediyor. Ama icinde de oku emriyle baslayan kuran bircok duzenleme getirmistir. Bunlarida anlamadan sadece arapca sozleri okumak eksik bir okumadir. Diger taraftan sadece meal okuyup ben kuran okuyorum demekte de eksiklik vardir.
 
Müslümanları kurandan uzaklaştırma metodları islammış gibi sunuluyor. Sonuç Kuran Ahlakından uzaklaşmış bir müslüman toplum.

İşte kurandan uzaklaştırma metodları:

1. Kuranı arapça hatim etmek hepsinden önemlidir.
2. Kuran abdestsiz okunmaz.
3. Kuran meali yerine ilmihal okunmalıdır.
4. Kuran ölüye okunmak ve sevap kazanmak içindir.

Bu ülkede kuran kursları, hatim indirmeler v.s. tamamı arapça okunmaktadır. Üstelik çoğu insan arapça bilmediği halde. Kuranla müslüman arasına setler çekilmiştir, abdest al, üstünü başını düzelt, bağdaş kur vs. Kuran hayat kitabı olmaktan çıkmış sevap kitabı olmuştur, hatta sevap için kuran gibi kalın bir kitabı taşımaya gerek yoktur, güllü yasinler, tebarekeler ne güne duruyor?
Hatim indirilir hatim duası edilir lakin cemaatten hiç kimse bir cümle ayetin anlamını bilmez, bilmediği için hayatına da yansıtmaz.
Arapça kutsanmıştır. Kuranın Türkçe mealini okuyup anlamaya çalışanlar tuhaf karşılanır. bilmem kaçtane okuyup ruhlara hediye etmek varken, salatı tefriciyelerle meşgulken meal okumakta nedir?

Bunlar için önemli olan alfabedir, yaprağın kalitesidir, cilltir, daha sade arapçadır, akıcı vurgulu ve güzel okumadır. Hatta yarışmasını tertip ederler. Ve ısrarla müslümanları "vahiyden" uzak tutarlar, vahyin yerini saçma sapan risaleler, hurafeler, menkıbeler, evliya hikayeleri alır. Bilmemkim hoca efendinin hikmetleri alır. Saçma sapan şirk dolu risalei- nur, Kuranı Kerimin yerini alır. Sonrada dövünürüz "müslümanların hali niye böyle perişan, niye sömürülür, niye ezilir, niye kanı her coğrafyada oluk oluk akar? Çünkü müslüman dininin kaynağını kitaptan değil, kitap harici herşeyden alır.
 
Dogru olani arapca okuduktan sonra turkce cevirisine de mutlaka goz atmaktir.

Güzel kardeşim,
Kuran okumanın faziletine çok şükür münhasırız,lakin benim demek istediğimle senin anlattığın arasında fark vardır.Oku!Seni Yaradan Rabbinin adı ile oku! dendiği vakit,bizler bu "oku" kelimesinden sadece Kuranı algılarsak zannımca yanlış bir algılama olur,yok eğer buradaki "oku" kelimesi ilim manasında ise ben ilmimi arapça hasıl edeceksem (arada Türkçe'den de uzaklaşıyorum :)) işte burada geçenlerde anlatmak istediğim arap milliyetçiliği girer :)

ben seni ve anlatmak istediğini gayet iyi anladım,doğru söylersin ama Türkocağı kardeşiminde (yanlış anlamadı isem) anlatmak istediği budur:
Tamam Kuranı yüzünden okuyunuz ama kendi dilinizde manasınıda keşfediniz...

sonuçta bu iş şuraya gelecek:

herkesin dini kendine,lakin kendimize bile itiraf edemediğimiz bazı şeylerde sorgulamanın vaktidir,zira dinimize adet,örf olarak giren söz,uygulama yada ibadet misali işler zamanla sünnet ve farzlara dönüşmeye başlamıştır ki;

her ehli din sahibi insanlar,kendilerinden bilgi bakımından üstünlük gösterenlerin sözlerini hadis olarak değerlendirme cüretini göstermeye başlamışlardır.Azıcık araştırınız ve zaman gazetesinin bu günkü hadis bölümünde amerikalı hoca efendinin sözlerini bulursunuz :)

benim dinim bana gardaşım,sizinkini bilmem :)

benim şimdiki derdim,dün kapımdaki Türk bayrağını yakan anası belirsizlerin tesbitinde :sneaky2:
 
Eger mezhep imamlarina guveniyorsaniz konuda sihhatli hadisler mevcut. abdestsiz kuran okunmayacagi ile ilgili. Kuranin icinde ona temiz olanlardan baskasi dokunmasin der turkce oku oku diye direten arkadaslara sozum... ve hadis de vardir konu ile ilgili hem de mektup. Abdest almak 30 saniyedir =). diger konu ise kurani arapca hatim etmek konusu. Bir kere arapca orjinal olmayan sey kuran degil kuran mealidir. Kuran mealini hatmetmis kisi yazarin yorumunu okumus olur sadece. Yazarin anlatabilme ve kullandigi dilin kabiliyeti oraninca anlayabilir ne anlatildigini. Kuran diyince akla tek kitap gelir. Tercumeler degil. Dolayisiyla kurani hatmetmekten kurani arapca hatmetmek anlasilir. kuranin manasini okumak dersen manasini okumus olursun. Diger konu ise ilmihal konusu. Ilmihali yazanlar akademik konuda kendini gelistirmis kisilerdir. Sen hic egitim almadigin baska meslekler konusunda nasil yorum yapamiyorsan din konusunda hic yapamazsin demektir. Ilahiyat ayri bir ilim. Sadece kuran okunarak islam anlasilmaz. Kuranda daha detayli olarak tevhid meselesi islenirken ilmihallerde fikihla ilgili detaylara yer verilir. Mesela sadece kuran meali okuyan bir kisi zekatin kacta kac verecegini bile bilemez... Namaz bile kilamaz.

benim şimdiki derdim,dün kapımdaki Türk bayrağını yakan anası belirsizlerin tesbitinde :sneaky2:

Senin bayragini mi yakmislar?
 
Arapçayı iyi bilenleri tenzih ederek söylüyorum.
Arapça okuyun ki din tüccarları istedikleri gibi at koştursun.
Arapça okuyun ki Allahın dinine aykırı şeyleri bile din diye yutun.
aman ha arapça okumazsanız mazallah Kuran-ı kerimde ne yazdığını bilir din tüccarları ile karşı karşıya gelirsiniz de onlar size istedikleri damgayı vurur.
 
Bu durumda muhendislik okuyan kisiye muhendislik tuccari, isletme okuyana da isletme tuccari demek dogru olacaktir.
 
Bu durumda muhendislik okuyan kisiye muhendislik tuccari, isletme okuyana da isletme tuccari demek dogru olacaktir.
Alınlarının teri ile para kazananlarla Allahın dinini kafalarına göre değiştirip insanları kendi istedikleri yöne çekenlerle aynı kefeye koyabiliyorsan neden olmasın.
Her din adamı dinini öğreten din tüccarıdır diye bir şeyi anlamayı nasıl becerdin bilemiyorum ama din tüccarı kesimi bu kadar savunmaya çlışman üzücü.

Dini bir vecibe olarak gösterip şiir okuyup para kıranlara da destek çıkarsın.


Allahın laneti Allahın dinini dünya menfaati için eğip büküp kullananların üzerine olsun.
 
Dersaadet kardeşim, çarşıdasın pazardasın, bir mesele oldu, Allahın Kitabına başvurman gerekli, durun, önce abdest alalım sonra kitaba dokunalım, cilt kapağını kaldıralım, okuyalım mı diyeceksin? Bu kitap hayat kitabıdır. Kitapla mümin arasına duvar örmeyin. İnsanoğlu abdest almaya erindiğinden ayeti okumayı erteler, araya başka işler girer.
İkincisi, abdest namaz için geçerlidir, Kuran okumak için değil.
 
Carsida kuran mi lazim oldu :p.. Carsida kuran lazim olsa bile arapcasini nasil anliyacaksin =)... Diyelim ki anladik, hangi ayette dedigin konunun islendigini nasil cozecegiz. Kuranda konular karisiktir. Zaten kuranda da zekatin 40 ta bir verilecegi bile yoktur. Kuran okuyarak miras taksimi bile yapamazsin =). Dedigim gibi abdest almak 30 saniyedir. Denemesi bedava... Bununla ilgili hadis de vardir. Kimden nereden duydunuz bu bilgileri bilmiyorum. Ha sunu eklemek lazim.

Not: Kurana abdestli iken dokunulabilir (dokunma olayinda abdest gereklidir). Ama kuran okumak icin abdest gerekmez. Baskasi tutsa veya elektronik bir ortamda ise kuran (cep tel, pc vb.) abdestsiz okunabilir. Ama abdest almak her zaman zaten mendubtur..

edit: abdestli dolasmak sunnetmis... Lakin sunneti muekkede mi sunneti gayr-i muekkede mi bulamadim.
 
Siz Kuranın sayfasını kutsuyorsunuz içerdiği vahyi değil... Niye dokunulamasın Kurana? Niye arapçaya bu kadar takılıyorsun? Arapça türkçeye çevrilemeyecek bir dilmidir? La havle.. :) Kuranı Kerim okumak için abdest almak veya örtünmek şart değildir.

Yahu siz Kitabı Müminlerin elinden almış, bir kaç tane hocanın eline vermişsiniz, o hocalardan biri daha geçenlerde kendi sözünü hadis diye yutturmaya kalktı millete... İşte sizin muhteşem gelenekçi anlayışınızın iflası... Neymiş kurana abdestsiz dokunulamazmış... Korkmayın ağalar zaten dokunan yok sayenizde, okuduğu namaz ayetinin anlamını bilen yok sayenizde, Kuran evde süs eşyası müstesna, sayfaları pırıl pırıl kapağını kaldıran yok, mezarlık ziyaretleri için güllü yasinler yeter.

Tam ilmihal saadet i ebediyye ile risale-i nur külliyatı ne güne duruyor, onları okuyun siz, ancak okuduktan sonra önce iman tazeleyin sonrada gusl abdesti alın hadi bakalım...

Abdestin sadece namaz için olacağını bildiren ayet:

Maide suresi 6. ayet:

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.
 
Geri
Üst