Nutuk mu yoksa Kuran-ı Kerim mi?

AnaToLiaN

MeCCaH
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Keskinli --71
Askeri liselere başvuran adayların dindarlıklarını ölçen kıyaslı soruları akıl almıyor. Ordulan atılan İskender Pala bakın neler anlatıyor..

12 Eylül sonrasında “öğretmen teğmen” olarak girdiği ordudan 28 Şubat sürecinde “irticacı” diye ihraç edilen ünlü edebiyatçı Prof. Dr. İskender Pala, 15 yıllık subaylık hayatında yaşadıklarını kaleme aldığı “İki Darbe Arasında” isimli kitapta askeri liselere kabuldeki sözlü mülakatta adayların nasıl dindarlık testine tutulduklarını anlatıyor.

Kitabında kendisinin de mülakatlara girdiğini belirten İskender Pala öğrencilere “Bir elinde Kur'an var, diğer elinde Atatürk'ün Nutuk'u. Denize düştün ve tek elle yüzebileceksin, hangisini atarsın?" şeklinde sorular yöneltildiğini bu şekilde dindarlık testinden geçirildiklerine dikkat çekiyor.

Bir haber sitesinde yer alan habere göre 1984 yılındaki mülakatta Çingene, gayrimüslim, Alevi ve Kürt olduğuna kanaat edilen adayların elendiğini daha sonraki yıllarda Alevi olanların yerini küçükken Kur’an kursuna gitmiş olan öğrencilerin aldığını belirten Pala, İmam-Hatip okullarından gelenlerin ise kesinlikle elendiğini ama kendisine başka bir nedenle elen¬miş gibi gösterildiğini aktarıyor.

Prof. Dr. İskender Pala yine içinde olduğu bir mülakat heyetindeki subayın adayların yarısına ardı ardına; "Söyle bakalım, fosil nedir?", "Haydi kafiyeli olsun, usul nedir?", "Peki gusül nedir?" sorularını yönelttiğini belirterek bu ilginç testi şöyle yorumluyor;

“Aslında mülakatlarda sorulacak sorular için sistemler geliştirilmiş, her şey standart¬lara bağlanmış gibiydi. Öğrenci adayına sorulan sorulardan sonra hakkında kanaat oluşuyor ve mülakatı geçip geçmediği daha kapıdan çıkmadan belli oluyordu. Her mülakat dönemin¬de, pek azı yazılı olmakla birlikte, mülakat heyetlerine bazı uyarılarda bulunulur ve kimlerin okula kabul edileceği söyle¬nirdi. Bu uyarılar Deniz Kuvvetleri’nin bir personel politikası olmaktan öte o dönemde yetkili komutanların bakış açılarına göre düzenlenmiş de olurdu. Zannederim bir okul komutanı da pekâlâ mülakat heyetine sözlü emirler vererek prensipler koyabilirdi. Bu tür uygulamalar, mülakat heyetlerindeki rütbeli kişilerin de kendi standartlarını oluşturmalarına yol açıyordu elbette. Söz gelimi benim bulunduğum heyette bir subay öğrencilerin neredeyse yarısına şu soruları sırasıyla ve hiç değiştirmeden sorardı.

"Söyle bakalım, fosil nedir?"
“…”
"Haydi kafiyeli olsun, usul nedir?"
“…”
"Peki gusül nedir?"
“…”
13-14 yaşında bir öğrenci adayı dersini çalıştığı için fosil'in bilimsel tanımını yapabiliyor, kelime bilgisi olarak da usul'ün "yol, yöntem" olduğunu biliyordu. Ama iş "gusül"e gelince he¬men hepsi afallıyor, kızarıp bozarıyordu. Guslün ne olduğunu bilmeyenler boynunu büküyor, bilenler de böyle bir soruya cevap verip vermemekte tereddüt ediyordu. Sonuçta guslün ne olduğunu bilenler ile bilmeyenler arasındaki tercih size kalmıştı.” (İki Darbe Arasında / s.50-51)

YAZ KUR'AN KURSU ELEMESİ

Mülakatlarda “Yaz tatilinde ne yapıyorsun?” şeklindeki soruya “Yaz Kur’an kursuna” gittikleri yönünde cevap veren adayların direk olarak elendiklerini aktaran Pala, devletin resmi ideolojisine göre mülakat heyetlerinin de öğrencileri sınıflandırmasına dikkat çekiyor:

“Pek çok öğrenci adayı taşradan geliyor, köy ve kasaba ço¬cuğu oluyordu. Hepsi de masum, istikbalini kurtarmaya çalı¬şan zeki çocuklar. "Yaz tatilinde ne yapıyorsun?" sorusuna hepsi dosdoğru cevap veriyor. Ne yaptığını anlatıyor, bu arada yaz Kur’an kursuna gidenler de bunu söylemekte bir beis görmüyorlardı. Anadolu’da o yıllarda gelenek halini almış olan Kur’an kursları iki yıl sonra ideolojik bakış açısıyla değerlendirilmeye ve Kur’an kursuna giden öğrenciler kendilerine asla bildirilmeyen kursa gitme nedeniyle elenmeye başlandılar. Oysa elenen öğrencilerin çoğu sırf adet yerini bulsun, arkadaşlarım gidiyor ben de gideyim diye cami hocalarına yol uğratmış gençlerdi.

Devletin resmi ideolojisine göre mülakat heyetleri de öğrencileri sınıflandırıyorlardı. Daha önce kayıtlarda yer almayan İmam Hatip okullarının adı yazılı olarak askeri okullara alınacak öğrencilerin mezun olduğu okulların dışında bırakılıyor ama ırk ve milliyet isimleri pek anılmıyor. Listelerde yer almıyordu. Belki de yeni yapılanma bunu gerektiriyordu. Ve gelecekte toplum mimarlığına soyunacak olanlar bu yönlendirmeleri yapmaya çok önceden başlamış oluyorlardı.” (İki Darbe Arasında / s.51-52)

KAYNAK
 
"Devletin resmi ideolojisine göre mülakat heyetleri de öğrencileri sınıflandırıyorlardı. Belki de yeni yapılanma bunu gerektiriyordu. Ve gelecekte toplum mimarlığına soyunacak olanlar bu yönlendirmeleri yapmaya çok önceden başlamış oluyorlardı.

gerçekler acıdır.yüzleşmek gerekir.zamanla daha neler çıkacak buna benzer...:utan


sadece iskender pala 1 örnek ya konuşmayanlar ve konuşturulmayanlar neler söyleyecek ...:utan
 
TSK bünyesine SEÇMELER böyle yapılıyorsa(ki yapılmış şahidi yazıyor,yalanlayan varsa versin mahkemeye),işler arapsaçına dönünce SAÇMALAMALAR da ele yüze bulaşıyor demekki..

kafese koymalar-balyoza çakmalar-ergenekonu aşmalar,imzayı ıslak çakmalar, daha olmadı uyduruk intiharlarla işi örtmeye çalışmalar ,vs.vs.


Adam utanır ,ideolojininde bir raconu olsun be abi.. böylede soru sorulmazki,böyle soracağınıza mülakatta direk pantolon dizlerine bak namaz izi ,alnına bak secde izi, zaten bulursun. almayacaksan almassın.. ama sana ''ÇYDD kancalı kızlarla ,güvenilmez ,psikopat biri ama faydalanılabilir, bursu artırılsın. bizim kızlarla yola getirilebilir ''denilen cinsten subay lazımsa o başka.. zatende öyle olmuş.
 
rabbim türkan a bile başını kapattırdı...:utan

ebediyete intikal edenlerin hali nicedir hep merak ederim...hiçmi düşünmez insan birgün o karanlık yere gömüleceğim tek başıma kalacağım böcekler yılanlar bilumum mahlukat hepside ayrı ayrı azalarımı yiyecek.ben ise hesab vereceğim...



allahım hesabını kolay veren kulları zümresinden eylesin cümlemizi...:utan
 
Laikliği savunan kişiler bu tarz şeyler yazmamalı.
Bence soruyu düzeltin olmaz bu..
Din ve Devlet birbirine karışmamalı
biri siyasi diğeri dini.
 
nereye gidiyoruz ama gittiğimiz yer hayra alemet değil
 
Bizzat hava subaylık sınavından elenmiş biri olarak yazıyorum , en başta size bir form veriyorlar , formda en can alıcı yer dershane kısmı...
Eğer dini dershaneye gittiyseniz boşa geldiniz , yazmazsanız da buluyorlar gerçeği merak etmeyin...
Futbol vs lisansı olanlar ek puan verilip ayrılıyor sizden , şehit gazi çocukları da...
sonra ön sağlık kısmı var , bu kısımda boy kilo vs oranına bakıyorlar , renk körlüğü testi yapıyorlar , daha sonra atletizm var 400 metreyi maksimum 80 sn de koşacaksınız , engelli koşu var , hiçbir engele değmiyeceksiniz , mekik ve serçe barfiks var son olarak ...
bunları yaptıktan sonra psikomotor var bilgisayar oyunu gibi uçağı dengede tutmanız lazım , bir diğer kısmında ise görsel hafızanızı ölçüyorlar ...
psikomotor en önemli kısım çünkü itiraz hakkınız yok elenirseniz ...
bundan sonra mülakat var bana 4 rütbeli "iranda da cumhuriyet var bizde de var ama yaşam şekillerimiz farklı neden?" diye sormuşlardı mesela
bu asamadan sonra check-up var öyleki gözdeki en küçük lazer tedavi elenmenize sebep oluyor
sonrada Yalova uçuş eğitimi araba sürmek gibi çok basit , sonrada Ağustosta yemin edip okula başlıyorsunuz
Ben bu yukarıda yazdıklarımın hepsini tek tek yaşadım ve geçtim ama daha sonra psikomotordan elendin diye bir yazı verdiler elime ve eve gönderdiler...
Bir subay çocuğu vardı , ön sağlıkta elendi itiraz hakkını kullandı ve daha sonra dayısını aradı ben ondan sonraydım telefon sırasında ...
daha sonra çocuğu kaburgasındaki bariz bozukluğa rağmen geçirdiler, ben elendiğimi öğrendiğimde çocuk öğle yemeğine gidiyordu...

Kıyamet Alameti ; "işler ehli olmayan kimselere verilecek "

inşallah bu dayı amca düzeni son bulur artık...
 
Sırf dalkavukluk, provakatörlük yapmak için bunları ordan şurdan burdan yalan yanlış bularak buraya konu açan sen ve senin gibileri kınıyorum

Türk milletinin 10 tane ülkesi var paylaşamıyorsunuz değilmi

Yazıklar olsun sizin gibi bölücülük yapanlara

Zaten bu ülkenin ordusu yani TSK yunannistandan geldi, dinleride hıristiyan değilmi

Utanın utanın

TSK sizin için sadece laikliği savunan, ülkeyi dinsiz yapan bir kurum

Yarın bir gün başınıza birileri musallat olupta ülkeye, canınıza, malınıza, namusunuza göz koyarsa İran ordusundan yardım istersiniz

Nasılsa TSK size göre şerefsiz ya
 
Sırf dalkavukluk, provakatörlük yapmak için bunları ordan şurdan burdan yalan yanlış bularak buraya konu açan sen ve senin gibileri kınıyorum

Türk milletinin 10 tane ülkesi var paylaşamıyorsunuz değilmi

Yazıklar olsun sizin gibi bölücülük yapanlara

Zaten bu ülkenin ordusu yani TSK yunannistandan geldi, dinleride hıristiyan değilmi

Utanın utanın

TSK sizin için sadece laikliği savunan, ülkeyi dinsiz yapan bir kurum

Yarın bir gün başınıza birileri musallat olupta ülkeye, canınıza, malınıza, namusunuza göz koyarsa İran ordusundan yardım istersiniz

Nasılsa TSK size göre şerefsiz ya

bence burada kimsenin TSK ile bir alip veremedigi yok kurum olarak. burada vurgulanmak istenin sahislar bence ki buda cok normal.
 
Polis Okulu Seçmelerinde Yobaz Tarikatçi Dershaneler'e Verilirken Birşey olmuyorda Bu Haber Oluyor... Nutuk Var Mı Bir Diyeceğiniz..???

polis senin asker benim zihniyetinin bizi nereye götüreceği çok açık. kurumları yıpratma çalışmalarına destek olmayın. her iki kurumumuzda olduğu gibi bütün kurumlarda karnını doyuran milletinin dinine saygısız, kendi kendine değerli, milleti küçük gören ama hem memur hem de patron olan çok insan? var.

Kur'an mı Nutuk mu tartışmalarına hiç gerek yok. ikisinin de gereğini yerine getirmedikten sonra.
 
Bir elinde Kur'an var, diğer elinde Atatürk'ün Nutuk'u. Denize düştün ve tek elle yüzebileceksin, hangisini atarsın?"

Bu nasıl bir eğitim sisttemi bu nasıl bir zihniyet. Demek bu zihniyet yüzünden orduda darbecilik cuntacılık faaliyetleri cirit atıyor
 
bu olay gerçekse gerçekten yandığımızın resmidir...
her daim söylerim ..
bu ülkeye en büyük zararı sahte ATATÜRKçüler ile dini işine alet edenler yapmışlardır.
yazık ki ne yazık...
sen koskoca ALLAHın gönderdiği ayetleri nutuk ile nasıl kıyaslayabilme gafletini gösterirsin...
mg_evil sende fazla ileri gitme...
senin dini veya dinsizliğin seni alakadar eder ama burda bile bile de proveke etme....
etmeki canlar sıkılmasın...
 
Evet. İskender Pala cesaret edip anlatmış bunları. Yan anlatmayanlar!...

İşte gerçek acı gerçeğimiz.
Aslını unutanlar, inkar edenler, hatırlamak istemeyenler. Ne gaflettedirler onlar.

Din ve devlet işleri ayrı değil bilakis birlikte yapıldığı takdirde halkın refahı ve huzuru sağlanabilir. Lakin günümüz Türkiye'sinde değil tabiki.

Unutulmamalıdırki bu halk ne günler gördü, ne günler geçirdi. Hepsininde üstesinden gelmeyi bildi.
Umarım böyle düşüncelere sahip insanları toplumumuz kendi içerisinde sindirme politikasını gerçekleştirebilir.

Uyan ey Türkiye.



Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

M. Kemal ATATÜRK​

Fazla söze gerek yok.
 
Arkadaşlar bu nebiçim kıyaslama :S

Sanki nutuk'u seçen Kuranı bırakacak veya Nutuk'u seçen Kuranı..
Herşeyden önce biri dünyevi yaşamı öteki ise ahireti temel alan kitaplardır.
Kaynakları farklı ele aldıkları konuları içerikleri ve amacı farklı olan iki kitabı kıyaslamak kadar mantıksız birşey olamaz !!!

Nutuk içerisinde tarihimiz açısından çok yararlı bilgilere ulaşabileceğiniz gibi Kuran sayesinde çok güzel bir ahlaka sahip olabilirsiniz...

Her ikisi de okunmalı kıyaslamaya gidilmemeli birinin okunması Müslümanlığa inana farz diğerini okumak TC vatandaşı için geçmişini öğrenme konusunda gerekliliktir..
 
birileri güzel bir soru sormus bende o arkadaşa sunu sorayım bana kurtulus savasında kuavi milliyenin gazıantepte dogu anadoluda kahraman marasta sanlı urfada vede diğer sehirlerde bir tek mermi sıktıgını kanıtla ha senın kuavi miliyen birtek yunanlarla savaştı okadar başak varsa soleyın

daha sonraki yılarda nerden geldikleri bile belli olmayan komutanların kendi halklarına sıkmaya başladı

biz ole bir silahli güçle bu ülkeyı kurtarmadık herkes kendi memleketini kurtardı

yani tsk çok temiz miilletmi kötü kardeş millet neyse orduda odur millet laik degilsse orduda laik olamaz ama rutbeliler oluyor peki neden bu ülkede bir tane islamcı general yok bir tane namaz kılan alahında korkan genaral yok ama hepsi sarab içerler adamların alınlarında secde izi varmı diye araştıran bir orduyla karsı karsıyayız ama sonu yakındır bu duzenın bizim orduyla işimiz yok bizim ordu içinde kümelenmiş ordu adına iş yapanlar ve kendi veya etkısınde kaldıklarının düşüncelerini savunanlarla işimiz var elbete bu çografyada güçlü bir ordu olmalı ama bu ırdu kendi halkına hizmet etmeli
 
Öncelikle kuran insan yaşamını baz alır , nutuk u da kuran ı da öyle bir durumda atacaksın elinden , bugün birçoğunu evinde kuran vardır ama açmazlar süs eşyasıdır o , nutuk u da kaç kişi okumuştur sorarım size şayet ben okudum çok ağır bir kitap...
Eğer böyle bir kıyaslama yapılacağını bilseydi , Atatürk nutuk u yazmazdı ,
nutuk diyen zavallı...
bu soruyu nutuk u yazana sorsan o dahi nutuk demez...
 
Bunuda 'cunta' yapıyor diyemeyiz sanırım. Ama bu sahabiyet zihniyeti ile cuntacı olmaya 'aday' gencecik dimağlar ülkenin sahibi konumunda kendilerini görmeye başladıklarında, işlenen fiiller de sınır tanımaz boyutlar alabiliyor.

Askerlik ve asker olma kavramı ve bilinçlere kazınmaya çalışılan 'değerlerden uzaklaştırma' çabaları maksatlı görünüyor. Artık bireyin tektipleştirme çabaları sona ermeli ki, herkes milletine ve ülkesine faydalı konumlarda başarıları ile değerlendirilme konumuna yüksebilemeliler. İnsanları değerleri ve askerlik konusunda ikilemde bırakmak olsa olsa 'ordu millet' kavramının yıkılması anlamına gelir. Bundan çıkar sağlayan ise asla ülke ve aziz milletimiz olmamıştır, olmayacaktır.
 
Geri
Üst