єℓ_мαяια¢нι
кємαℓιѕ
Ya Sen Anketlere Bakarsan ooooo ... Anketlerde Çok Tarafsız Sankide Kanıt Olarak Bize Anket Gösteriosun ...Sanki Anketi Yapan Adam Farklı Biri ...
Türkiye’de kimsenin laiklikle bir sorunu yok. Bunun en net örneğini sosyaldemokrat kimliği ile tanınan siyasal bilimci Prof. Ersin Kalaycıoğlu’nun geçtiğimiz yıl yaptığı araştırma ortaya koydu. Prof. Kalaycıoğlu'unn araştırması, Türkiye’de laiklikle sorunu olanların oranının yüzde 7-8 dolayında kaldığını gösterdi.
Durum bu kadar net iken değişimin önünde ayak sürüyenler zaman değirmeninin taşları altında öğütülüp gidecekler.
Bugün, yasama ve yürütmenin yetkilerini tekelinde toplamaya kalkan heyet, Anayasa Mahkemesi'nin 8 Nisan 1963 tarihinde verdiği karardan dolayı yaşadığı utancı gelecekte de hissedecek. Hatırlamayanlar için hatırlatayım, cunta ürünü olan Anayasa Mahkemesi, 1963/83 sayılı kararında “27 Mayıs’ı eleştirmek suçtur” diye karar vermişti.
Aksini İdda Eden Kim Tabiki Bu Ülkenin Başına Malesef abd uşağı ab yalaması akp gelicek
gebzeli bunuda ihbar etsene buda küfür ediyo
Türkiye’de kimsenin laiklikle bir sorunu yok. Bunun en net örneğini sosyaldemokrat kimliği ile tanınan siyasal bilimci Prof. Ersin Kalaycıoğlu’nun geçtiğimiz yıl yaptığı araştırma ortaya koydu. Prof. Kalaycıoğlu'unn araştırması, Türkiye’de laiklikle sorunu olanların oranının yüzde 7-8 dolayında kaldığını gösterdi.
Durum bu kadar net iken değişimin önünde ayak sürüyenler zaman değirmeninin taşları altında öğütülüp gidecekler.
Bugün, yasama ve yürütmenin yetkilerini tekelinde toplamaya kalkan heyet, Anayasa Mahkemesi'nin 8 Nisan 1963 tarihinde verdiği karardan dolayı yaşadığı utancı gelecekte de hissedecek. Hatırlamayanlar için hatırlatayım, cunta ürünü olan Anayasa Mahkemesi, 1963/83 sayılı kararında “27 Mayıs’ı eleştirmek suçtur” diye karar vermişti.
gebzeli bunuda ihbar etsene buda küfür ediyo
Doğru söze ne hacet :hhmanD
Adam doğruyu konu$mu$..Ab-d u$ağı deiLmi AKp ?
buradaki değişimden kastın nedir arkadaşım. Akp nin din'i sömürüsü mü. Vatanın her sathının satılması mı? Yabancılara peşkeş çekilmesi mi? Yoksa hükümetin yaptığı yolsuzluklar mı?
Değişim bu mu?
1500 yıl öncesine doğru yöneliş . Değişim bu mu?
"dam üstünde saksağan gibi oldu"
konu Atatürk ilkeleri değil, yargı darbesi
Bir yerde hukuksuzluk varsa bence var.Hukukun üstünlüğünü kabul ediyorsak sen istersen 70 milyonun oyununu alsan ne yazar.
Bu senin anlattığın asma kabağı oda mayıs ayında oluyor.Dikkat edersen biz haziran ayındayız.
9 büyüktür, 21 Milyon’dan
Hani, hep; “Burası Türkiye... Bu ülkede olmaz, olmaz!” deriz ve “her an her şeyin olabileceğine” inanırız ya, bu inancı haklı çıkaracak gelişmeler hiç eksik olmaz bu ülkede!..
Meselâ; “demokratik ülke” deriz, sokaklarında “tanklar” yürür!..
Meselâ, “Matematiğin 4 işlemi”nde, 9 rakamı küçük bir sayıdır, 411 ise büyük!..
Ama, burası Türkiye... Burada “matematiğin kuralları” değil, “yargının kuralları” geçerlidir!..
Yargı, eğer “9 büyüktür 411’den” diyorsa, geçerli olan budur!..
Çünkü Türkiye’de; “yargı ne diyorsa, o!”dur!..
Çünkü Türkiye’de; “Millet”in 21 Milyonu bilmez, o iradenin temsilcisi “Milletin Meclisi” bilmez, ama “Anayasa Mahkemesi’nin sadece 9 üyesi” bilir!..
Kısa ve net ifadesiyle; “9’un, 21 Milyondan büyük olduğunun ispatlandığı” tek ülkedir Türkiye!..
Bu ülkede matematik de sökmez, demokrasi de!..
Çünkü bu ülkede, “kurallar” değil, “krallar” egemendir!
Bir yerde hukuksuzluk varsa bence var.Hukukun üstünlüğünü kabul ediyorsak sen istersen 70 milyonun oyununu alsan ne yazar.
Bu senin anlattığın asma kabağı oda mayıs ayında oluyor.Dikkat edersen biz haziran ayındayız.
ALLAHTA TEKDİR AMMMAAA BÜYÜKTÜR DEĞİLMİİİ???? o zaman senin bu mantığınla bakarsak kıralın kim olduğu ve kimlerin kıralcı olduğunu görürüz
Yargıya dil uzatacağına önce rabbini sorgula neden tek olupta büyük olduğunu öğrenirsen o zaman daha sağlıklı düşünürsün
matematik ne demokrasinin nede din in ölçüsü değildir
9= 70 milyon
70 milyon büyüktür 21 milyondan
anayasamahkemesi kişisel değil anayasal olarak 70 milyon adına karar verir. 70 milyon anayasaya aykırı istemde bulunursa 70 milyonda yasalarca yargılanır.
1 büyükmüdür 70 milyondan bu mantıksız mantık yürütmenizle.
1 cumhurbaşkanı 70 milyonu temsil ediyorda 11 kişimi edemiyor. 550 kişi 70 milyon adına karar veriyorken aklınız nerdeydi. ANAYASA.
bitti
boş, bomboşsunuz. Ne yasa ne hukuk ne demokrasi derdiniz. derdiniz abd nin piyonluğuna oynayanları görmezden gelip bir ülkenin özgür insanları olmak yerine köle olmak.
Beyni özgür olmayan zaten köle olmuş demektir.
a.mod arkadaşım beni hükümet veya akp ilgilendirmiyor.Anayasa'nın 6. maddesine göre "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." Anayasa Mahkemesi, bu maddeyi birkaç açıdan çiğnedi. Birincisi; anayasa değişikliklerini sadece 'şekil' bakımından inceleme yetkisini 'esas' incelemesine dönüştürdü. Halbuki, 61 Anayasası'ndaki muğlaklıktan kaynaklanan yetki tecavüzünü önlemek isteyen 82 Anayasası, şekil incelemesinin de ayrıntılı tarifini yapıyor. Madde 148'de, "... Anayasa değişikliklerinde ise teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır." diyor. Mahkemeden yapılan yazılı açıklamada bu maddeye atıf yapılması oldukça ilginç. Zira bu madde 'Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler.' ifadesine yer veriyor. Mahkeme, yetkisi olmadığı halde yürürlük durdurma kararı almaya devam ediyor. O da ayrı bir ihlal. İptal kararları ancak yazılı gerekçelerle birlikte açıklanabiliyor. Fakat mahkeme gerekçeden önce iptal kararı açıklıyor, bu başka bir hukuksuzlukla izale edilmeye çalışılıyor ve yürürlük durdurması ihdas ediliyor.
Arkadaşım
Aslında bu karar bütünüyle anlamsız. Anayasa'nın davaya konu olan maddelerinin iptal edilen fıkraları ile birinci fıkraları neredeyse aynı. MADDE 10. - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Değişik: 9.2.2008-5735/1 md.) Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. (İptal edilen fıkra)
MADDE 42. - Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. (Ek fıkra: 9.2.2008-5735/2 md.) Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir. (İptal edilen fıkra) İptal edilen maddeler görüşülürken bir kısım hukukçu, mezkûr benzerliği hatırlatarak abesle iştigal eleştirisi getirmişti. İptal edilen maddeler, ikiz kadar benzedikleri birinci fıkraları nasıl etkileyecek, bilemiyoruz.
Bu maddelerde, Anayasa'nın kararda atıf yapılan değiştirilemez maddeleriyle çelişen hiçbir unsur yok. Henüz uygulamayı yönlendirecek kanun da çıkmadığına göre 'Mahkeme, Meclis'in niyetini tespit edip ona göre karar vermiştir' diyebiliriz. Bu ise hukuk adamlığından ziyade falcılık veya kahinlikle bağdaşır. Yüksek Mahkeme üyelerinin böyle bir iddiası olduğunu sanmıyorum. Gerekçeler veya kamuoyundaki tartışmalara bakarak verildiğini belirtmek yukarıdaki eleştiriyi hafifletmiyor.
Yine yürürlükteki anayasa, "Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez." diyerek sistemin temelini teşkil eden kuvvetler ayırımı ilkesini kayıt altına alıyor. Ancak mahkeme verdiği bu kararla, kanun bir tarafa 'anayasa yapıcı' hale gelmektedir. Gerçek kanun koyucu olan Parlamento'nun iradesi kayıtlar altında ve yargısal denetime tabi iken 11 yargıcın iradesi her türlü kayıttan ve denetimden azadedir.