Turkce ibadet ile ilgili

mantser

New member
Katılım
8 Tem 2006
Mesajlar
292
Reaction score
0
Puanları
0

Sitenin birinde dikkatimi ceken ve cok hosuma giden bir yazi oldugu icin paylasmak istedim ancak cok uzun oldugu icin ozetledim.


Son günlerde Türkçe ibadet, Türkçe ezan gibi ifadeleri sıkça duymaya başladık. Bilerek mi yapılıyor, yoksa bilmeyerek mi yapılıyor anlamakta zorlanıyorum. Talep edenlere baktığımda ibadet etmeyen ama, ibadet edenlere karışma heveslisi olan kişilerden oluştuğunu görüyorum. En önde gelen isimler bile Namaz kılmadığını söylememek için;” Size ne? O benim TANRI ile aramdaki olaydır” gibi kaçamak cevap verdiklerini okuyoruz. Bu tip konuşanların İslam’ın ruhunu anlamadıklarını, kendilerinin zaten ibadet etmek gibi bir düşünceleri olmadığı, İbadet etmeyi gereksiz, boşuna ve bilinçsiz yapılan bir eylem olduğu düşüncesine sahip kişiler olduğunu görüyoruz.

Hatta Türkçe Ezan ve Türkçe ibadet konusunda bu gunun bazi hocalarinin fetva verdigini duyuyoruz. Halkın ezici bir çoğunluğu Hanefi mezhebinden oluşu, İmam-ı Azam Ebu Hanefi Hz. lerinin de belli bir süre, yani Arapça öğreninceye kadar kısa bir süre farklı bir dille ibadete izin vermesini kendilerine delil olarak aldılar. Halbuki Ebu Hanefi hz. leri daha sonra bu içtihadından vazgeçmiş, diğer müctehidlere katılmıştır (İbnu'l-Humam, Feth, I/201).

Günümüzde de hala Türkçe ibadet, Türkçe Ezan diye tepinenleri görüyoruz. Kendiler Türkçe ibadet etmişler de kim engellemiş bilmiyorum. Her insanın inancı kendisinedir. Kimse kimsenin inancına karışamaz diyeceksiniz, sonra kalkıp eski MGK genel sekreteri Tuncer Kılıç paşa gibi “Türkçe ibadet olmadıkça irtica sürecek” beyanatları vereceksiniz, Erol Evgin’in okuduğu şiirden sonra “Atatürk bugün olsaydı Türkçe ibadet olurdu” şeklinde ki veciz sözünü, Sn. Necdet Sezer gibi neredeyse ayakta alkışlayacaksınız. Allah aşkına ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Kime kafa tuttuğunuzun farkında mısınız?
Hani bir söz vardır bilir misiniz; Cahil ile sohbet zordur bilene, Zira ne gelirse söyler diline.
Hani diyorum madem bu kadar meraklısınız, siz bizzat kendiniz bir uygulayın. Yalancıktan da olsa alnınız bir secde görsün, Hayır onu bile yapmazlar.

Yapılan araştırmalardan açığa çıkan gerçek; Türkçe ibadet, Türkçe ezan diye ısrar edenler, kesin olarak İslam’ın ruhundan haberi olmayan, ya art niyetli, ya da farkında olmadan bilgisizliğinden dolayı art niyetlilerin yardımcıları durumuna düşen kişiler. Zaten amaç Dinde gelişme, Dini kavramları anlamak olsa idi, dilimize çevrilmiş birçok kaynak eserden faydalanabilirlerdi. Hani derler ya; Namazda gözü yok ki ezanda kulağı olsun hesabı, ne istediklerinin farkında değil gibi davranıyorlar.

Bu gibi dileklerde bulunan kardeşlerim varsa ve art niyetli olmadıklarını ileri sürüyorlarsa, bir zahmet kendilerin de bir denesinler, Hatta hoşlarına giderse devam da etsinler. Daha önce de bahsettiğim gibi İslam; Kişinin bizzat kendisine yapılmış bir tekliftir. BEN böyle anladım, böyle uygun gördüm, böyle yapıyorum diyerek kendince bir yol çizebilecekleri tercih hakları vardır. Bu konuda herkes istediği şekilde inanabilir. Kendinizce bir din de uydurabilirsiniz. Nasıl olsa karşılığını da siz yaşayacaksınız. Ancak diğerlerine karışmayın lütfen.




Ezanda ve salat (Namaz)ibadeti dediğimiz çalışmalarda Dil değiştirilemez.

Kur’an’ı Türkçeye çevirip okuyabilirsiniz, piyasada yüzlerce tercüme edilmiş Kur’an vardır, Yorum yapabilirsiniz, ki bu yapılıyor. Ayet ve hadislerde geçen tüm önerileri kuralları tartışabilirsiniz. Bilimsel olarak araştırmalara konu edebilirsiniz. Ancak Salat ( namaz) ve ezanı Türkçe yapamazsınız. Çünkü İSLAM DİNİ İNSAN KAYNAKLI BİR DİN DEĞİLDİR. O Dini yaratan, tebliğ eden, Arapça dilini seçmiş, programı o dilin fonetik frekanslarına bağımlı hale getirerek sabitlemiştir. İslam evrenseldir. Ne Arap’a ne Türk’e ne Acem’e ne Alman’a ne İngiliz’e özel indirilmiştir. Hedef aldığı birey olarak bizzat insanın kendisidir. Ülkesi, milliyeti, rejimi yoktur. Zamana bağımlı değildir. Bu nedenle herhangi bir grubun tekelinde değildir.Ezan ise vahiy kaynaklı bu Din’i tebliğ eden, öğreten kişi tarafından çağrıya sembol olarak uygun görülmüştür. Din adına değişiklik yapacak, konuşacak başka bir Resul, bir Nebi de artık gelmeyeceğine göre, Salat’a(Namaza) çağrı olarak İslam Dininde yerini almıştır. Bu güne kadar her tür insandan Müslüman olanlar İslam’ı bu şekli ile kabul etmişlerdir. Bu yüzden hangi ülkeye giderseniz gidin, Ezanı duyduğunuzda yeni bir salat vaktinin girdiğini, orada Müslüman olduğunu ve birlikte salat (Namaz) kılabileceğinizi düşünebilirsiniz.

Şunu diyebilirsiniz tabii; bu şekli ile İslam’ı ben benimsemiyorum. Madem Allah’la aramda kimse yok, madem O her dili bildiğine göre aynı dille daha kolay anlaşırız. Ben namazımı kılarken okuyacaklarımı Türkçe okuyacağım, Türkçe kılacağım. Diyebilir ve uygulayabilirsinizde. Kimse size karışamaz Sonuçları ile de aynı şekilde siz karşılaşmak durumunda kalacaksınız çünkü. Ama artık vahiyle bildirilmiş, Resulü ile tebliğ edilmiş onun uyguladığı şekilde değildir, artık yaşadığınız Din, SİZE ÖZGÜ hale gelmiştir.



KAYNAK
 
Bir işi bilerek ve anlayarak yapmak ayrı, ezbere ve gelişigüzel yapmak apayrıdır. Eğer kişi arapça bilmiyorsa Allaha ibadet etmek için arapça öğrenmek zorunda değildir. Bilakis dinde zorlama yoktur, isteyen duasini Fransizca ve İngilizce bile yapabilir, yeter ki bunu canı gönülden dilesin... Mutlaka Arapça yapacaksın demek taasuba girer, kendimizi kandırmayalım...
 
Bir i_i bilerek ve anlayarak yapmak ayr1, ezbere ve geli_igüzel yapmak apayr1d1r. Eer ki_i arapça bilmiyorsa Allaha ibadet etmek için arapça örenmek zorunda deildir. Bilakis dinde zorlama yoktur, isteyen duasini Fransizca ve 0ngilizce bile yapabilir, yeter ki bunu can1 gönülden dilesin... Mutlaka Arapça yapacaks1n demek taasuba girer, kendimizi kand1rmayal1m...

Arkadasim bu soylediklerin hangi islam aliminin kitabinda yaziyor.kendi kafana gore bir din mi uyduruyorsun.uydur uydur soyle .
 
Arkadasim bu soylediklerin hangi islam aliminin kitabinda yaziyor.kendi kafana gore bir din mi uyduruyorsun.uydur uydur soyle .

Allah hepimize akıl fikir sahibi olmamız için irade ve mantık vermiş, bunları anlamam için senin alim dediğin aslında "ruhban sınıfı" anlamına gelen ve dini kendi ümmetinin çıkarına göre kullanabilen lere ihtiyacım yok Mevlana nın bir sözü bunların tümüne bedeldir...
"Gel ne olursan yine gel"..
 
Bir işi bilerek ve anlayarak yapmak ayrı, ezbere ve gelişigüzel yapmak apayrıdır. Eğer kişi arapça bilmiyorsa Allaha ibadet etmek için arapça öğrenmek zorunda değildir. Bilakis dinde zorlama yoktur, isteyen duasini Fransizca ve İngilizce bile yapabilir, yeter ki bunu canı gönülden dilesin... Mutlaka Arapça yapacaksın demek taasuba girer, kendimizi kandırmayalım...

dua farkli ibadet farkli. Elbette duani istedigin dilde yapacaksin ama ibadet biraz farkli oluyor. Kurani da turkce okuyabilirsin anlamini anlamak icin ki zaten okumanda gerek, ancak arapca okumak apayri bir sey. Lutfen bu konulari bilmeden atip tutmayalim. tesekkurler
 
Allah hepimize akıl fikir sahibi olmamız için irade ve mantık vermiş, bunları anlamam için senin alim dediğin aslında "ruhban sınıfı" anlamına gelen ve dini kendi ümmetinin çıkarına göre kullanabilen ************** ihtiyacım yok Mevlana nın bir sözü bunların tümüne bedeldir...
"Gel ne olursan yine gel"..


**************** dedinmi konu orada kapaniyor zaten. Senin nasil bir dusunceye sahip oldugun ve bu sozleri hangi mantikla soyledigin belli oldu.
 
din ile alakası olmayanlar,,böyle sapıtmaları çok normaldir...
kendileri namaz kılmazlar,,dinle alakaları yoktur...ama başkalarının giydiklerine ,,yaptıkları ibadetin şekline şemaline karışırlar...böyle densizler her daim vardır ve varolucaktır...
bu sitedede yığınla var...
onların gözleri kapalıdır görmezler,,kulakları kapalıdır duymazlar...

cennet çok hoş boşuna değil..
ve dahi cehennem lüzumsuz değil..
 
Bir işi bilerek ve anlayarak yapmak ayrı, ezbere ve gelişigüzel yapmak apayrıdır. Eğer kişi arapça bilmiyorsa Allaha ibadet etmek için arapça öğrenmek zorunda değildir. Bilakis dinde zorlama yoktur, isteyen duasini Fransizca ve İngilizce bile yapabilir, yeter ki bunu canı gönülden dilesin... Mutlaka Arapça yapacaksın demek taasuba girer, kendimizi kandırmayalım...

Allah hepimize akıl fikir sahibi olmamız için irade ve mantık vermiş, bunları anlamam için senin alim dediğin aslında "ruhban sınıfı" anlamına gelen ve dini kendi ümmetinin çıkarına göre kullanabilen ******************* ihtiyacım yok Mevlana nın bir sözü bunların tümüne bedeldir...
"Gel ne olursan yine gel"..

Bu sözlerinde samimi ve içten oldugunu kabul ederek sana bu açıklamayı yapıyorum .. Şimdi güzel kardeşim , *********** dediğin millet in içinden nice peygamberler ve ashablar ve evliyalar çıktı .. Sözlerini kullanırken biraz dikkatli ol .. Sen hangi soydan geldiğini biliyomusunki ? Belki 5-6 kuşak öncesi ataların araptı ? Bu hakaretin çok ağır .. Hansi ırk olursa olsun bu ithamını haketmiyor .. İkincisi Eyer gerçekten ibadet konusunda samimi isen bence arapça içim türkçe imiş sana pek bişi ifade etmemeli ; Teslimiyet söz Konusu ALLAH a teslimiyet ise teferruat götürmez ya teslimsindir , yada sahtekarsındır .. Ben teslim oldum inandım ama türkçe olsun demek keyfi olur .. SİZ ALLAH TAN DAHA MI İYİ BİLİYOSUNUZ TÖBE HAŞA VE KELLA ... Özünden kopan herşey bozulmaya mahkumdur .. Arap dili dünyanın en zengin dilidir .. Ben nasıl Allah ın rızasını gözeterek gittim kuran okumayı öğrendim se 2 milyar samimi müslüman gibi sende öğreneceksin ... YABANCI KARI KIZLA KONUSMAK İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRENİYOSUNUZ .. ALLAH RIZASI İÇİN ARAPÇA YA DA ATIP TUTUYOSUNUZ BEE .. HANİ SİZDE SAMİMİLİK . HANİ MÜSLÜMANLIK .. HA ÖZÜR DİLİYORUM SİZİN KALBİNİZ TEMİZ TANRINIZ İLE ARANIZDA .. O ZAMAN TÜRKÇE İBADETİNİZİDE TANRINIZ İLE ARANIZDA YAPIN ..
 
Bu arkadaş harbiden İslamiyetin ruhundan uzak yaşayan birisi. Bana göstere bilirmisin 600 sayfalık Kuranı Kerim gibi bir kitabı ezberleye bilirmisin. Başka bir dilde olsa ezberlenmez. Ama bir çok kişi Ezbere biliyor. Neden çünkü Kuranı Kerim ve İbadetler Arapça yapılacak ruhu bu. Ha şu da çok yanlış zaten kimse Arapça öğrensin denmiyor, dinini öğrenecek ibadetlerini yapacak kadar bil yeter. Dinde zorlama yoktur cümleside çok yanlış, İnsanların islamiyete girmesi için zorlama yoktur. Ama islamiyeti bilen birisine zorlama yapılabilir.
 
Kuran'da ibadet ya da dua illa arapça yapılacak diye bir söz yoktur.Kuran tüm dünya insanlığı için gelmiştir.Ama Ezan ve ya namaz gibi bazı şeyler Peygamberimiz döneminden beri aynı şekilde kalıplaşmış olarak günümüze geldiği için Arapça ibadet yada kuran okuruz.Ama yine de Allah bilir gönlünüzden nasıl geliyorsa öyle ibadet edin ya da namaz kılın türkçe ya da diğer dillerde..Kimse kimseyi hiç bir şeyde de zorlayamaz Burası Pakistan değil vesselam...Atatürk'e duacıyız...
 
Kuran'da ibadet ya da dua illa arapça yapılacak diye bir söz yoktur.Kuran tüm dünya insanlığı için gelmiştir.Ama Ezan ve ya namaz gibi bazı şeyler Peygamberimiz döneminden beri aynı şekilde kalıplaşmış olarak günümüze geldiği için Arapça ibadet yada kuran okuruz.Ama yine de Allah bilir gönlünüzden nasıl geliyorsa öyle ibadet edin ya da namaz kılın türkçe ya da diğer dillerde..Kimse kimseyi hiç bir şeyde de zorlayamaz Burası Pakistan değil vesselam...Atatürk'e duacıyız...


Bu zamanin diger bir fitneside kuranda olana uyarim olmayani inkar ederim. Halbuki kuran peygamberimizin sunnetiyle anlam kazanmaktadir, aksitaktirde anlasilmasi imkansizdir. En basit ornegiyle kuranda namaz kilin diye ayet vardir ancak nasil kilinacagi ile ilgili anlasilacak kesin bir bilgi yoktur. Bu durumda devreye peygamberimiz girmektedir. Velasilikelam biz peygamberimizin dini yasadigi ve uyguladigi sekli takip etmeliyiz ki bugun din alimlerinin %98 den fazlasida bu gorustedir.
 
konuyu arkadas kesmis bu yazan adamın nasıl bi kafada oldugu onu bile rahatsız etmis olmalı konunun dewamını veriyorm








Namazı bir radyo istasyonu olarak düşünün. Mesela P…. FM’i dinliyorsunuz. Radyo frekansınız P…. FM in frekansı. Ama şarkılar yabancı dillerde. Kardeşim ben Türkçe dinlemek istiyorum. Hatta şöyle damardan olsun diye Ş……. FM e geçersiniz. Amacınıza ulaştınız. Türkçe damardan parçalar dinliyorsunuz. Ancak Radyo istasyonunuz artık P…. FM değil. Frekansı farklı, artık Ş……. FM. Biraz anlatabildim mi?
Bu konuya devam edeceğim inşallah. Neden yapılamayacağını daha bilimsel olarak anlatmaya çalışacağım. Şimdilik bu kadar ısınma ile yetinin. Hem de sıkılmamış olursunuz.
Her şey gönlünüzce olsun.

http://ekabirweb.blogspot.com/2008/06/trke-ibadet-trke-ezan-1.html


burda konu musik zevki veya istegi degil istediginz dilde ibadet yapılabilr cunku Allah katında dil onemli degildir ve haşa Allah bii anlamaz mı ve arapca zorunluluguyla ilgili ayet bildigim kadarıyla yoktur bilen varsa yazsın
 
konuyu arkadas kesmis bu yazan adamın nasıl bi kafada oldugu onu bile rahatsız etmis olmalı konunun dewamını veriyorm



burda konu musik zevki veya istegi degil istediginz dilde ibadet yapılabilr cunku Allah katında dil onemli degildir ve haşa Allah bii anlamaz mı ve arapca zorunluluguyla ilgili ayet bildigim kadarıyla yoktur bilen varsa yazsın


bi onceki mesajda ilgili konuyu belirmistim.
 
türkçe bildiğim tek dua sübhaneke.. ''Allah 1'dir.. Başka ilah yoktur.. O tektir.. Yaratıcıdır.. Her şeyi bilendir.. '' Anlamı buymuş.. diğerlerinin anlamını bilmiyorum.. namazlarda ne söylediğimin farkında değilim.. İnsanlar islamı ve kuranı yok yanlış anlıyorlar.. Kuran-ı kerim allahın söyledikleri şeyler.. yapın*yapmayın dediği şeylerin bütünü.. Dua kelime olarak çağırmak, davet etmek, dilemek, istemek gibi anlamlara gelir. Terim olarak dua, yaratılmış insanın bütün benliği ile Yüce Allah’a yönelerek ondan istek ve dilekte bulunması demektir. Kuran-ı kerimden Allah'ın sözünden 1 kesit alıp arapça olarak bunu tekrar namazda okumak sence dua mı olur? Yoksa Allah'a karşı Allah'ı tekrar etmek mi? Rabbin söylediklerini rabbe tekrar geri iletmek ne kadar doğru bilemem..


"Ey âdem oğlu, dua senden icabet benden; istiğfar senden, bağışlamak benden; tövbe senden, kabul etmek benden; şükür senden, fazlasıyla vermek benden; sabır senden, yardım benden... Ne istedin ki benden sana vermedim."

"Ben, kulumun zannı üzereyim. Artık dilediği gibi düşünsün!.."

ve başka bir ayet ; "ALLAH İSTEMEDİKÇE SİZ İSTEYEMEZSİNİZ !."

Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allâh istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer, Allâh istememiş olsaydı, siz dahi o şeyi isteyemezdiniz.


iyi geceler bb..
 
Kur'an da ne yazıyorsa ona inanıyorum. Tek bir harfini bile inkar etmiyorum. Fkat siz bu konuda ne bir hadis rivayet etmişsiniz ne de bir ayet belirtmişsiniz. yanlızca kendimi yorumunuzu belirtip sizde ahkam kesmişsiniz. bu çok saçma!
 
din kimsenin ipoteğinde değildir.dağdaki kürde bile kendi dilinde yaşama hakkı verilirken ben neden kendi dilimde ibadet etmiyecem?bunu hangi alim demiş demek ne demek? kendi dilinde ibadet edilmez diyen alim kim peki?arap ve arapça değil kur'an kutsaldır.neredeyse arapça mezdeke çalsa ''amiiiin'' diyecek zihniyetle hiç bi yere varılmaz
 
Dinin dili yoktur... O zmanlar Peygamberimiz ve halkı Arapça konustugundan kuran arapca olarak yazılmış ve okunmuştur...Benim tercihimde Türkçe okunmasından yana arapça bilimiyorum anlamıyorum bi faydsaı yoq...
 
Dinin dili yoktur... O zmanlar Peygamberimiz ve halkı Arapça konustugundan kuran arapca olarak yazılmış ve okunmuştur...Benim tercihimde Türkçe okunmasından yana arapça bilimiyorum anlamıyorum bi faydsaı yoq...


O Zaman Türkçe Okunan Bir Yere Gidip Orada Yaşayacaksın,
Burası Türkiye Ezan Sesi Dinmez.
Ezan'ın Sesini Allahdan Başka Kimse Dindiremez,
Kimsenin Buna Gücü Yetmez.
 
din kimsenin ipoteğinde değildir.dağdaki kürde bile kendi dilinde yaşama hakkı verilirken ben neden kendi dilimde ibadet etmiyecem?bunu hangi alim demiş demek ne demek? kendi dilinde ibadet edilmez diyen alim kim peki?arap ve arapça değil kur'an kutsaldır.neredeyse arapça mezdeke çalsa ''amiiiin'' diyecek zihniyetle hiç bi yere varılmaz

Dinin dili yoktur... O zmanlar Peygamberimiz ve halkı Arapça konustugundan kuran arapca olarak yazılmış ve okunmuştur...Benim tercihimde Türkçe okunmasından yana arapça bilimiyorum anlamıyorum bi faydsaı yoq...

Aslında kendi çapınızda haksız deilsiniz .. Yukarda sarfettiğiniz cümleler sizin ne kadar samimi oldugunuzu gösteriyor .. Peki şunuda biliyomusunuz ? Kur-an ı kerimdeki bi çok kelimenin türkçe de karşılığı olmadınığına biliyomusunuz ?? Büyük alimler neden tefsir yapma ihtiyacı hissetmişler ? Türkçe de tam anlaşılamadığı için .. Ve sadece fatiha suresini 1 kitap la tefsir eden arapça alimler var .. Peki siz türkçe ibadet ederken türkçede karlığı olmayan ve tefsire ihtiyaç duyan ayetleri nasıl okucaksınız onu merak ediyorum .. Müteşabih ayetlerinin hiç birisinin türkçe de vede dier dillerde bir karşılığı yok .. Ben namazımı kılarken sureleri aynen Kur-an ı kerimde yazılı oldugu gibi kılıyorum .. Ve gerçekten ruhumun arındıgını o an bire bir yüce yaratan la Muhattab oldugumu ruhumun derinliklerinde hissediyorum .. Ve hiçbir kardeşimizinde namaz kılarken bu surelerden ben bişi anlamadım ve haz almadım diyen duymadım ... İleriki mesajlarda arkadaş da söylemiş .. Ne kadar namaz la dinle imanla alakası olmayan kişiler nedense ibadet le çok uğraşır oldular ..

Türkçe Kur`an olur mu?

Biz bu soruya son devrin büyük müfessir, edip ve mütefekkirlerinden Elmalılı M. Hamdi Yazır`ın ifadesiyle cevap verelim:
"TÜRKÇE KUR`AN MI VAR BE HEY ŞAŞKIN!" diyor Hamdi Yazır ve şöyle devam ediyor:
Kur`an Arapça`dır. Çünkü "Biz muhakkak bu kitabı okuyup anlamanız için Arapça bir Kur`an olarak indirdik."1 nassıyla açıkça belirtilmiştir. Düşünülmeli ki, Kur`an`ı tefsir etmek üzere Peygamberin buyurduğu hadislere bile Kur`an denemez, denirse küfür olur. Hülasa, Tercüme, Kur`an`dan mütercimin anlayabildiği kadar bazı şeyleri anlatabilirse de gerçek anlamıyla anlatamaz. Anlattığı şeyler de Kur`an hükmünde ve değerinde olamaz. Bununla beraber, şunu da unutmamak gerekir ki, Kur`an anlaşılmaz bir kitap değildir. Hatta
"Muhakkak biz, bu Kur`an`ı düşünüp ibret alınsın diye kolaylaştırdık. Hiç düşünen var mı?"2 buyurulduğu üzere mânâsını en kolay ve açık bir şekilde anlatan ve zorlamasız, yapmacıksız, su gibi akan, nur gibi parlayan apaçık bir kitaptır. O, kendisini bütün insanlığa duyurmak ve anlatmak için inmiş ve duyurmuştur.

Ancak onun mânâları tam olarak anlaşılıp bitirilemez. Bir mânâsı meydana çıkınca arkasından bir mânâ daha yüz gösterir. Nurunun parlaklığı içinde gizlilik ortaya çıkar. Mü`mine hitap ederken kafire bir korkutma fırlatır, kafiri korkuturken mümine bir müjde nüktesini uzatır. Halka hitap ederken ileri gelenleri düşündürür. Âlime söylerken cahile dinletir. Cahile söylerken âlime dokundurur. Geçmişten bahsederken geleceği gösterir. Bugünü tasvir ederken yarını anlatır. En basit gözlemlerden en yüksek gerçeklere götürür. Mü`minlere gaybı (geleceği) anlatırken, kafirleri şimdiki zamandan usandırır. Ve bütün bunları duruma, makama, yere, zamânâ ve konuya göre en uygun, en güzel kelimelerle anlatır. Mesela taşın çatlayıp su çıkardığını anlatırken “yenşekku” veyahut “yeteşakkaku” demekle yetinmez ve “lema yeşşekkaku” diyerek çatlayışını, akışın bütün fışırtısını, şakırtısını, takırtısını duyurur. Böyle delâletlerle dağınık olan lafızları, hassı, âmmı, müştereki, hakikatı, mecazı, sarihi, kinayeyi, zâhiri, nassı, müfesseri, muhkemi, hafiyi, müşkili, mücmeli, müteşabihi, ibareyi, işareti, delâleti, iktizayı, mütabakatı, tazammunu, iltizamı3 gibi birçok yönüyle ayrı ayrı mânâları bir yere toplayıp anlatıverir. Sonra bunları, değişik değerlendirmelerle açıklar.

"Bu Kur`an, âyetlerinin hükmü bâki kılınmış ve sonra geniş olarak açıklanmış bir kitaptır."4 Sonra bunları anlayanların anlamayanlara açıklanmasını da vazife kılmıştır. Bu açıklama vazifesi tebliğ ve tefsir vazifesini teşkil eder. Güzel Arapça bilenler de bu tefsir ihtiyacından kurtulmuş olamazlar. Tefsir ihtiyacından dolayıdır ki, önce tefsir, Arapça bilenler için Arapça olarak yapılmıştır. Ve bu tebliğ ve tefsir vazifesini önce bütün usûlü ile ihtiyaca göre Peygamber (a.s.m) yapmış ve değişik dillere göre onu neşretmeyi ve herkesin istifadesine sunmayı ümmetine emretmiştir.5

Kaynaklar:
1. Yusuf, 12/2.
2. Kamer, 54/17.
3. Bu ıstılahlar hakkında geniş malumat için bkz. Es-Suyûti, el-İtkan fi Ulûmi`l-Kur`an, C. 2., ss. 702-1225.
4. Hud, 11/1.
5. Elmalılı, Hak Dini., I, 6/9 (Sadeleştirilmiş nüsha).
 
Geri
Üst